Erdoğan ve Esad arasındaki "normalleşme" başlığında konuşan PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Erdoğan'ın Ortadoğu politikalarının iflas ettiğini, muhataplarının Esad olduğunu ifade etti.
Haber Merkezi
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde Şam'la normalleşme kapsamında "Esad'a her an davet olabilir" demiş Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise ülkesindeki genel seçimlerde gazetecilerin sorusunu yanıtlarken "Sorun görüşmekte değil, görüşmenin içeriğinin ne olduğunda” demişti. Gündem yakıcılığını korurken bir açıklama da Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim'den geldi.
Gazeteci Amed Dicle'ye Kürtçe verdiği demeçte normalleşme gündemine değinen Salih Müslim, "bu çabaların Erdoğan'ın Ortadoğu politikalarına dair iflas anlamına geldiğini ve ekonomisi bozulan Türkiye'nin yeni arayışlarının bir sonucu olduğunu" ifade etti. Sürece dair tek muhataplarının Beşar Esad olduğunu belirten Müslim, Rojava olarak bilinen Suriye'nin kuzeyindeki Kürt yönetiminin "IŞİD'e karşı verilen mücadeleler sonucunda kurulduğunun" altını çizdi.
'Türkiye köşeye sıkıştı'
Salih Müslim, Erdoğan'ın Esad ile olan görüşme talebinin 2010 yılından bu yana devam etmekte olan Türkiye'nin Ortadoğu politikalarının resmi olarak iflası anlamına geldiğini ifade etti. Müslim verdiği demeçte "Türkiye'nin köşeye sıkıştığını ve bu açmaza çözüm bulmak adına arayışlarının devam ettiğini" söyledi.
İlgili açıklamaların hem Astana hem de NATO buluşmalarının hemen ardından gelmesinin tesadüf olmadığını belirten Salih Müslim, süreçte Rusya'nın belirleyici bir rolü olduğunu düşündüğünü kaydetti. Erdoğan'ın sadece Suriye başlığında değil bütün bir Ortadoğu politikaları başlığında başarısız olduğunu ifade eden Müslim aynı zamanda "Erdoğan'ın kimseye güven vermediğini" dile getirdi.
'Amaçları Azez-Ürdün karayolunu ticarete açmak'
Türkiye'nin ekonomik başlıklarda sıkıntılar yaşadığını ve ek kaynak yaratmak istediğini belirten PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Erdoğan'ın hedefinin Azez-Ürdün karayolunu tekrar faaliyete sokulmasını sağlamak böylelikle de Ortadoğu pazarını canlandırmayı amaçlamak olduğunu söyledi.
Şu an Türkiye'nin kontrolünde olan Azez bölgesinden Suriye'nin güneyine, oradan da Ürdün'e giden karayolunun tekrar aktif hale gelerek ticarete açılmasının Türkiye'nin hedeflerinden biri olduğunu belirten Salih Müslim, bu tür arayışların aynı zamanda "Erdoğan'ın normalleşme adımlarındaki ekonomik niyetleri ortaya çıkardığının" da altını çizdi.
'Muhatabımız Esad'dır, buradaki mesele Suriye'nin iç meselesidir'
Suriye'nin kuzeyinde Rojava'daki Kürt bölgesinin 2011 yılından sonra ortaya çıkan rejim krizi ve IŞİD'e karşı verilen mücadeleler ve savunmalar sonucunda ortaya çıktığını ifade eden Salih Müslim, gazeteci Amed Dicle'nin "Peki Erdoğan ve Esad anlaşırsa bu durum Rojava'ya nasıl yansıyacak?" sorusunaysa "Bu Suriye'nin iç meselesidir. Erdoğan bu konuda muhatap değildir" yanıtını verdi.
2011 yılından sonra ortaya çıkan sorunların çözülmeden normalleşmeni mümkün olmadığını dile getiren Salih Müslim, Türkiye'nin Suriye'deki fiili varlığının, mülteci konusu ve silahlı unsurların tasfiyesi gibi başlıkların kolay başlıklar olmadığını, Erdoğan'ın bu bağlamda hiç kimseye güven vermediğini, dolayısıyla da garantör ülkelerin varlığının önemli olduğu belirtti.
"Rojava bölgesinin 2011 yılından sonra meydana gelen IŞİD saldırılarının karşısındaki direnişle vücut bulduğunu" ifade eden Salih Müslim, olası bir normalleşme ve Erdoğan-Esad arasındaki anlaşma durumunda dahi kendilerini savunacakları güce sahip olduklarını ve muhataplarının Erdoğan değil Esad olduğun söyledi. Rojava başlığının Suriye'nin iç meselesi olduğunu vurgulayan Müslim, özellikle de Erdoğan'ın Özgür Suriye Ordusu ile vücut bulan Suriye'nin silahlı muhalefetini desteklediği sürece bir normalleşmeye ihtimal vermediğini kaydetti.