Rusya, Suriye’de elinden çıkan üslerinin peşinde

Putin yönetimi bir dönem terörist olarak tanımladığı HTŞ liderliğiyle yeni dönemde işbirliği için görüşmelere başladı, bu kapsamda dikkat çekici adımlar atılmış durumda.

ogün eratalay

Rusya, Arap Baharı adı verilen bölgesel karşı-devrimci alt üst oluş ilk başladığında Suriye’deki Esad rejiminin arkasında durmuştu. İç savaş halini alan çatışmalarda Esad’a bağlı kuvvetler Rusya’nın da desteğiyle cihatçıları püskürtse de tam olarak ortadan kaldırmamıştı. Gazze’deki savaşın ortaya çıkardığı konjonktür ve emperyalizmin bölgedeki en önemli aktörü İsrail öncülüğünde Batılı emperyalist merkezlerde harekete geçirilen plan geçtiğimiz aylarda yürürlüğe kondu. Birkaç bin silahlı militana sahip cihatçı Heyet Tahrir’uş Şam veya Şam Kurtuluş Heyeti (HTŞ) hiçbir direnişle karşılaşmadan iktidarı aldı. 8 Aralık günü Hmeymim Hava Üssü’nden ayrılmak durumunda kalan Beşar Esad halen Moskova’da.

Rusya tarafsız kalmayı yeğlemişti

HTŞ ilerleyişi görülmedik hızla sürerken Rusya’nın neden duruma müdahale etmediği hep soruldu. Ukrayna’daki cephe savaşında yıpranan Rus ordusunun her şeye rağmen ülkede hatrı sayılır bir askerî varlığa sahip olduğu ve istese özellikle hava kuvvetleriyle caydırıcı olabileceği biliniyordu. Hele HTŞ militanlarının gündüz vakti, hava saldırılarına kolay hedef olacak şekilde tek sıra konvoylarla kentten kente otoyol boyunca ilerlediği düşünüldüğünde. Ancak Rusya canlı yayınlanan bu müsamereye müdahil olmadı ve rejim değişti.

Suriye’deki belirsiz durum ve Rusya’nın hamlesi

HTŞ iktidarı Suriye’deki belirli bölgelerde egemen olsa da kısa sürede çözülmesi olanaksız sorunlarla yüz yüze. Şam kırsalına dayanmış olan İsrail ordusunun kalıcı olacağına kesin gözle bakılırken, Fırat’ın doğusundaki bekleyiş devam ediyor. ABD ve İsrail tarafından desteklenen Suriye Demokratik Güçleri’nin merkezi hükümetle ilişkilerinin nasıl olacağı henüz netleşmiş değil. HTŞ iktidarı Batılı merkezlerden olumlansa da emperyalizmle bölgede kol kola hareket eden Katar ve Suudi Arabistan, rejime yapacakları milyonlarca dolar yardımı henüz yapmamış durumda. Bu durum Rusya’ya beklemediği bir alan açmış gibi gözüküyor.

Trump’ın tavrı beklenirken Moskova Suriye için para basıyor

Ukrayna’da Avrupalı müttefiklerini ve bizzat Zelenskiy’yi şaşkınlığa sevk ederek Rusya ile barış adımları atan Trump’ın Orta Doğu’da nasıl davranacağı hala merak konusu. Rusya’yı Çin ile kurduğu ortaklıktan kopartmayı amaçladığı görülen Trump ekibinin Suriye konusunda nasıl adım atacağı meçhul. ABD-Rusya arasında kapalı kapılar ardında Ukrayna-Suriye pazarlığı yapılmış olması kuvvetle muhtemel. Bu “belirsizliği” değerlendiren Rusya Suriye’deki HTŞ rejimiyle görüşerek rejimin ihtiyaç duyduğu 23 milyon dolar değerindeki yerel parayı Moskova’da basarak teslim ediyor. Katar ve Suudi Arabistan’ın tutukluluğunu değerlendiren Rusya bu sayede ülkede beklenmedik bir mevzi kazanmışa benziyor.

Rusya için sıradaki adım ne?

HTŞ rejimiyle ilişkilerini beklenmedik şekilde güçlendiren Rusya için, Esad döneminde elinde tuttuğu askeri tesisler ve üsleri yeniden kullanmak en büyük kazanım olur kuşkusuz. HTŞ rejiminin ülkenin kamu ve doğal kaynaklarını uluslararası sermayeye açarak satacağını açıklaması bu alanda Rus sermayesinin etkisinin de artabileceğine işaret ediyor. Trump yönetiminin yeni dönem Suriye’ye dair somut bir adım atmamış olması da Rusya’ya hareket alanı sağlıyor. 28 Ocak günü Suriye’ye ziyaret gerçekleştiren Rus heyeti içinde Putin’in özel temsilcisi Aleksandr Lavrentiyev’in olduğunu ve görüşmeye dair açıklama yapan HTŞ lideri Ahmet el-Şara’nın “Rusya’nın Suriye’den ikili ilişkileri bozacak şekilde çekilmesini istemiyoruz.” dediğini hatırlatalım. İki ülke arasındaki görüşmelerde artık sadece Tartus Deniz Üssü ve Hmeymim Hava Üssü kullanımı değil, denizde doğalgaz arama faaliyetleri, Homs ve Palmyra bölgelerinde kurulacak sanayi tesisleri gibi gündemlerin konuşulduğu biliniyor.

Moskova ile HTŞ arasında 'profesyonelce' görüşme
sara