Rusya: Esad yurtdışında, tüm muhalefetle temas halindeyiz, üslerimiz güvende

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Şam'ın düşmesinin ardından Esad'ın ülkeyi terk ettiğini, ülkedeki üslerininse güvende olduğunu bildirdi. Ayrıca siyasi çözüm için "muhalefet"le temasta olunduğu kaydedildi.

Dış Haberler

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de cihatçıların Şam'a girmesi sonucu Beşar Esad yönetiminin düşmesiyle ilgili açıklama yayımladı.

Suriye'de yaşananların büyük bir endişeyle takip edildiği belirtilen açıklamada, "Sayın Esad ile Suriye Arap Cumhuriyeti topraklarındaki silahlı çatışmanın bir dizi katılımcısı arasında yapılan müzakereler sonucunda, Esad devlet başkanlığından istifa etmeye karar vermiş ve iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesi talimatını vererek ülkeyi terk etmiştir" denildi. 

Rusya'nın bu görüşmelere katılmadığı belirtilen açıklamada, ilgili tüm taraflara şiddet kullanımından vazgeçmeleri ve tüm yönetim sorunlarını "siyasi yollarla çözmeleri" için çağrı yapıldı.

'Tüm muhalefet gruplarıyla temas halindeyiz'

Bu bağlamda Rusya'nın "Suriye muhalefetinin tüm gruplarıyla temas halinde olduğu" kaydedilen açıklamada, Suriye toplumundaki tüm etnik-dini güçlerin görüşlerine saygı gösterilmesi çağrısında bulunuldu. Açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından 2015 yılında oybirliğiyle kabul edilen, Suriye'de acil bir ateşkesin sağlanması ve ülkede siyasi çözüme ulaşılması çağrısının yapıldığı 2254 sayılı karar hatırlatılarak, bu temelde kapsayıcı bir siyasi sürecin tesis edilmesine yönelik çabaların desteklendiği ifade edildi.

Açıklamada, "Bu yaklaşımların, Genel Sekreter'in Suriye Özel Temsilcisi Sayın G. Pedersen'in Cenevre'de acilen Suriyeliler arası kapsayıcı müzakereler düzenlenmesi yönündeki girişiminin uygulanması bağlamı da dâhil olmak üzere, Birleşmiş Milletler ve ilgili tüm aktörler tarafından dikkate alınacağına inanıyoruz" denildi.

'Üslerimize yönelik ciddi tehdit yok'

Aynı zamanda Suriye'deki Rusya vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiği belirtilen açıklamada, Suriye topraklarındaki Rus askeri üsleri yüksek alarm durumunda olduğu belirtilerek, "Şu anda güvenliklerine yönelik ciddi bir tehdit bulunmamaktadır" denildi.

Lavrov daha dün 'güç dengesinin değişmesine karşıyız demişti'

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye'deki son gelişmeleri ele almak için Türkiye, İran, Rusya ve diğer bölge ülkelerinin dışişleri bakanlarının katıldığı Katar'ın başkenti Doha'da yapılan toplantının ardından dün değerlendirmelerde bulunmuştu.

Lavrov, HTŞ öncülüğündeki cihatçı grupları terörist grup olarak nitelendirmiş ve grubun Suriye'yi ele geçirmesine izin vermenin kabul edilemez olduğunu söylemişti.

Suriye hükümeti ile "meşru muhalefet" arasında diyalog çağrısı yaptıklarını kaydeden Lavrov, "Suriye halkının akıbetinden çok endişeliyiz; onların Iraklılar ve Libyalıların akıbetini izlemesini istemiyoruz" diye konuşmuştu.

Saldırıların "uzun zamandır planlandığını ve sahadaki durumu, güç dengesini değiştirme girişimi" niteliği taşıdığını belirten Lavrov, Rusya'nın "buna mümkün olan her şekilde karşı çıkacağını" da sözlerine eklemişti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, henüz iki gün önce de ABD'li sunucu Tucker Carlson'a verdiği söyleşide, Türkiye ve İran'la birlikte başlatılan Astana sürecini hatırlatarak, "İdlib bölgesindeki anlaşmaların sıkı bir şekilde uygulanmasına geri dönme ihtiyacını görüşmek istiyoruz, çünkü İdlib gerginliği azaltma bölgesi, teröristlerin Halep'i ele geçirmek için hareket ettiği yerdi" demişti.

BMGK'nin 2254 sayılı kararı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararı, Konseyin 18 Aralık 2015'te oy birliği ile kabul ettiği bir karardı. Kararda, Suriye'de acil bir ateşkesin sağlanması ve ülkede siyasi çözüme ulaşılması çağrısı yapılıyor.

Karar, sivil hedeflere yönelik saldırıların acilen son bulması ve Ocak 2016'da siyasi dönüşüme ilişkin bir ateşkes ve resmi görüşmelerin başlatılması çağrısı yapıyor. Ancak, IŞİD ve El-Nusra Cephesi (bugünkü HTŞ) bu kapsam dışında bırakılıyor. Karara göre, bu gruplara yönelik saldırı ve savunma amaçlı eylemler devam edecek. Sağlanacak olan ateşkesin, bir Birleşmiş Milletler misyonunun gözlemleyeceği öngörülüyor.

"Güvenilir, kapsayıcı ve bir mezhebe dayanmayan" bir hükümetin hedeflendiği kararda "bağımsız ve adil" seçimlerin BM denetimi altında gerçekleştirilmesi öngörülüyor.