Glastonbury Festivali'nde on binlere "Ölüm, ölüm IDF'ye" sloganı attıran İngiliz punk grubu Bob Vylan'a yönelik saldırılar sürüyor. Siyasetçiler hedef gösterdi, soruşturma başlatıldı, vizeleri iptal edildi.
Yalçın Cuğ
Neredeyse punk müziğin varoluş tarihinden beri devam eden bir tartışmadır, punk'ın ölüp ölmediği. “Punk öldü” sloganına verilen en erken yanıtlardan biri de The Exploited’ın 1981 tarihli “Punks not dead” (Punklar ölmedi) albümüdür.
Punk müziğin ölüp ölmediği bilinmez ama punkların İsrail ordusunun ölmesini istediği aşikâr…
İngiliz punk ikilisi Bob Vylan’ın dünyanın en büyük müzik festivallerinden biri olan Glastonbury’de on binlerce kişiye attırdığı “Ölüm, ölüm IDF’ye (İsrail Savunma Kuvvetleri)” sloganı hâlâ tartışılıyor.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer grubu hedef almaya, performansı canlı yayınlayan BBC de özür dilemeye devam ediyor. İngiltere polisi grup hakkında soruşturma başlattığını duyurdu, ABD ise Bob Vylan’ın vizelerinin iptal edildiğini açıkladı.

İngiltere Başbakanı Starmer’dan çağrı, BBC’den sansür
Her yıl 100 bini aşkın kişinin katıldığı İngiltere’deki Glastonbury Festivali bu yıl 25 Haziran’da başladı ve 29 Haziran’da sona erdi.
Festival bitti ancak öncesinde başlayan tartışmalar şiddetlenerek devam ediyor. Tartışma konusu mu? Festival sahnesinde İsrail’in Filistin’de giriştiği soykırıma karşı ses çıkartmak.
Tartışma, Kuzey İrlandalı rap üçlüsü Kneecap’in Glastonbury’de sahneye çıkacağının duyurulmasıyla başladı. Kneecap, İrlanda Cumhuriyet Ordusu’na (IRA) yönelik atıflarıyla, İngiliz emperyalizmi ve muhafazakâr siyasetçilere yönelik eleştirileriyle biliniyor. Ancak grubun hedef tahtasına oturtulmasının asıl sebebi Filistin’e yönelik desteği… İrlanda, Filistin ve Lübnan bayraklarının eksik olmadığı konserler, İsrail saldırganlığına karşı eylemlere dönüşüyor. Neredeyse her konser sonrası tartışmalar yaşanıyor, soruşturmalar açılıyor.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer dahil birçok İngiliz siyasetçi bu nedenle grubun Glastonbury’de sahne almaması gerektiğini savundu ve grubu hedef gösterdi. İngiltere’nin kamu yayın kuruluşu BBC ise İsrail’e karşı mesajlar verilecek olan konseri canlı yayınlamama kararı aldı.

Sansür delindi: BBC dersine çalışmamış
BBC’nin bu sansürü Kneecap’ten hemen önce sahneye çıkan İngiliz punk grubu Bob Vylan tarafından aşıldı.
Nasıl mı? BBC, Bob Vylan’ın performansını canlı yayınlamaya karar verdi. Ancak Kneecap’e o kadar odaklanılmıştı ki, Bob Vylan’ın o zamana kadar yaptığı açıklamalara, verdiği mesajlara bakılmamıştı.
7 Ekim 2023 tarihinde İsrail’e karşı başlatılan Aksa Tufanı operasyonu o dönem “vahşilik”, "katliam”, “insanlık suçu” gibi iddialarla suçlanırken bile Bob Vylan tarafından Filistin’e destek açıklaması yapılmıştı.
O dönem “Filistin’in yanında olduğunu” iddia eden sağdan sola birçok siyasi parti bile ikircikli ve utangaç kısa açıklamalar yayımlarken, Bob Vylan’ın yaptığı açıklama şöyleydi:
“Bob Vylan’ın nerede durduğu konusunda bir karışıklık olmasın diye şunu söylememe izin verin: 15 yaşımdan beri ‘Özgür Filistin’ diye bağırıyorum ve öldüğüm veya Filistin halkı özgür olana kadar da bağırmaya devam edeceğim.
Masum insanların işgal altında yaşadığı, milyonlarca insanın açık hava hapishanesine kapatılıp insani haklarından mahrum bırakıldıkları bir dönemde sessiz kalmayı tercih eden sözde siyasi punk grupları kendinizden utanmalısınız.
Toplumsal olarak kabul edilebilir olduğunu düşündüğünüz konularda konuşmanıza izin verildiğini hissettiğinizde, o saçma sapan albümünüz çıktığında, sizi kimse hatırlamasa bile ben korkak hallerinizle hatırlayacağım.”
Sahneye çıkan grubun solisti Bobby Vylan, performansı izleyen on binlerce seyirciye önce “Özgür, özgür Filistin”, ardından da “Ölüm, ölüm IDF’ye (İsrail Savunma Kuvvetleri)” sloganı attırdı. Bobby Vylan sloganlar sonrası “Filistin nehirden denize kadar özgür olmalı, olacak. İnşallah özgür olacak" açıklamasında bulundu.
Ayrıca grup performansını "Birleşmiş Milletler buna soykırım dedi. BBC buna 'çatışma' diyor" ifadelerinin yer aldığı bir ekranın önünde sergiledi.
BBC dersine çalışmadığı için tüm bu sloganlar, açıklamalar ve seyircilerin salladığı Filistin bayrakları bütün İngiltere’de canlı olarak yayınlandı.

Siyasetçilerden Bob Vylan ve BBC’ye tepki: ‘Korkunç’, ‘iğrenç’…
Yaşananların ardından İngiliz siyasetçiler hem Bob Vylan’ı hem de BBC’yi suçlayan açıklamalarda bulundu.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, BBC’nin canlı yayını neden devam ettirdiğini "açıklaması gerektiğini" söyledi. Başbakan, "korkunç bir nefret söylemi" olarak nitelediği konuşmada İsrail askerlerine "ölüm" çağrısı yapan grubu kınadığını açıkladı. Starmer, "Bu tür korkunç nefret söylemlerinin hiçbir mazereti olamaz" dedi ve “Kneecap’e yer verilmemesi gerektiğini söyledim. Bu aynı tehditlerde bulunan veya şiddeti teşvik eden diğer sanatçılar için de geçerli" diye konuştu.
İngiltere Gölge İçişleri Bakanı Chris Philp, Bobby Vylan’ın “açıkça şiddeti ve nefreti kışkırttığını” iddia etti ve hakkında dava açılması için çağrıda bulundu. "Ulusal yayın kuruluşumuz şiddeti ve çatışmayı kışkırtmayı amaçlayan nefret içerikli materyaller yayınlamamalı" diyen Philip, BBC’ye yönelik de acilen soruşturma başlatılması ve yetkililerinin yargılanması gerektiğini savundu.
İngiltere Kültür Bakanı Lisa Nandy'nin tezahüratların canlı yayınlanmasının ardından BBC Genel Müdürü Tim Davie ile görüşerek "acil bir açıklama" istediği bildirildi.
İngiltere Kadın ve Eşitlikler Bakanı, Bob Vylan'ın performansının "şüphesiz şekilde sınırı aştığını" ve polisin ifadelerden herhangi birinin suç teşkil edip etmediğini araştırması gerektiğini söyledi. Smith, BBC'nin de yayını devam ettirerek " hata yaptığını" savundu.
İngiltere Sağlık Bakanı Wes Streeting, Bob Vylan'ın yorumlarının "iğrenç" olduğunu söyledi ve "İronik olan İsraillilerin öldürülmesi, tecavüze uğraması ve bazı durumlarda hâlâ esir tutulmasıdır" iddiasında bulundu.
Eleştirilerin ardından BBC de açıklama yaptı, Bob Vylan'ın performansı sırasında yapılan bazı yorumların "son derece saldırgan" olduğunu öne sürdü. "Geriye dönüp bakıldığında" Bob Vylan'ın performansının yayından kaldırılması gerektiğini açıklayan BBC, "ifade özgürlüğüne saygı duyduklarını ancak şiddete teşvike kesinlikle karşı durduklarını" duyurdu. Açıklamada, "Bob Vylan'ın dile getirdiği antisemitik duygular asla kabul edilemez ve radyo dalgalarımızda bunlara yer yoktur" denildi.

Polis soruşturması başlatıldı
Konserin ardından Avon ve Somerset Polisi Bob Vylan'ın performansından alınan görüntüleri inceleyerek "cezai soruşturma gerektirecek herhangi bir suç işlenip işlenmediğini tespit edeceklerini" açıkladı.
Kısa bir süre sonra grup hakkında soruşturma başlatıldı. Yetkililer, Somerset Polis Departmanı’nın gösteri sırasında herhangi bir nefret suçu yasasının ihlal edilip edilmediğini belirlemek üzere görevlendirildiğini bildirdi.
Polis departmanı tarafından yapılan açıklamada "Dünyanın dört bir yanındaki insanlardan bu olaylarla ilgili çok sayıda şikayet aldık ve kamuoyunun hissini anlıyoruz. Toplumda nefrete kesinlikle yer yok” iddiasında bulunuldu.

ABD turuna engel: Grubun vizeleri iptal edildi
24 Ekim’de ABD turuna çıkacağını duyuran Bob Vylan, tur kapsamında 18 konser verecekti.
Hedef gösterilmelerinin ardından bir adım da ABD’den geldi ve grubun vizeleri iptal edildi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau, "Dışişleri Bakanlığı, Glastonbury'deki nefret dolu tiradları ve kalabalığa ölüm tezahüratları yapmaları nedeniyle Bob Vylan grubunun üyelerine verilen ABD vizelerini iptal etti" açıklamasında bulundu.
Landau, "Şiddeti ve nefreti yücelten yabancılar, ülkemizde hoş karşılanan ziyaretçiler değildir" dedi.

Bob Vylan: Şiddetli bir askeri makinenin dağıtılmasından yanayız
Yaşananlar sonrasında Bob Vylan da açıklamada bulundu.
“İlk değil, son da değil” başlıklı açıklamada, “Bugün çok sayıda insan, bir punk grubunun dünya barışına karşı bir numaralı tehdit olduğuna inanmanızı istiyor. Bu geçen hafta bir Filistin baskı grubuydu, ondan önceki hafta başka bir gruptu” ifadelerine yer verildi.
“Biz Yahudilerin, Arapların ya da başka bir ırk grubunun ölümünden yana değiliz” denilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Biz şiddetli bir askeri makinenin dağıtılmasından yanayız. Kendi askerlerine, yardım bekleyen masum sivillere karşı 'gereksiz ölümcül güç' kullanmalarını söyleyen bir makinenin. Gazze'nin büyük bir kısmını yok eden bir makinenin.
Biz, bizden önceki spot ışığındakiler gibi, hikaye değiliz. Biz hikayenin dikkat dağıtıcısıyız. Ve aldığımız herhangi bir yaptırım da bir dikkat dağıtıcı olacak.
Hükümet bu vahşet karşısında neden sessiz kaldıklarını sormamızı istemiyor. Öldürmeyi durdurmak için neden daha fazlasını yapmadıklarını sormamızı? Açları doyurmayı?
Bob Vylan hakkında ne kadar çok konuşuyorlarsa, kriminal eylemsizliklerine cevap vermek için o kadar az zaman harcıyorlar.
Konuştuğumuz için hedef alınıyoruz. İlk değiliz. Son da olmayacağız. Ve insan hayatının kutsallığını ve konuşma özgürlüğünü önemsiyorsanız sizi de konuşmaya çağırıyoruz.
Filistin’e özgürlük!”
Kneecap tüm tartışmalara rağmen Glastonbury'deydi: 'Starmer'i boşverin, özgür Filistin' | ![]() |