Bir ABD yetkilisinin aktardığına göre, Trump yönetimi, Panama Kanalı'na erişimi güvence altına almak için askeri seçeneklere bakması yönünde Pentagon'a çağrıda bulundu.
Dış Haberler
ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon), Beyaz Saray'ın talebi üzerine, stratejik öneme sahip Panama Kanalı'na ABD'nin sürekli erişimini sağlaması için askeri seçenekleri araştırdığı bildiriliyor.
Reuters haber ajansı, dün, isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir ABD yetkilisinin, yeni Trump yönetimi tarafından geçici bir "ulusal güvenlik rehberi" olarak tanımlanan bir belgede, ABD güçlerinin Panama Kanalı'na erişimi güvence altına almak için askeri seçeneklere bakması çağrısında bulunulduğunu bildirdiğini aktardı.
Panama: Egemenliğimizi savunmada kararlıyız
ABD'nin olası askeri eylemine ilişkin raporlara yanıt veren Panama hükümeti ise, ülkenin egemenliğini savunmada "kararlı" kalacağını ifade etti.
Panama Dışişleri Bakanı Javier Martinez-Acha Perşembe günü gazetecilere "Bu açıklamalarla ilgili olarak, Panama'nın topraklarını, kanalını ve egemenliğini savunmada kararlı olmaya devam ettiğini söylemekten başka söyleyecek bir şeyim yok" dedi ve ekledi:
"Şunu açıkça belirtelim ki, kanal Panamalılara aittir ve öyle kalacaktır."
'Panama'nın işgali şu anda olası değil'
ABD askeri planlamasına ilişkin haberler, bu hafta başında NBC tarafından Trump yönetiminin bir iç yazışmasına ve ismi açıklanmayan ABD yetkililerinin açıklamalarına atıfta bulunarak bildirildi.
Yetkililer, ABD ordusunun Güney Komutanlığı'nın Panama ordusuyla çalışmak veya kanalı zorla ele geçirmek gibi çeşitli seçenekleri değerlendireceğini kanala bildirdi. Ayrıca, ABD'nin Panama'yı işgal etmesinin şu anda hala olası olmadığını kaydettiler.
Ancak haberlere göre, yazışmada Pentagon'dan "Panama Kanalı'na adil ve sınırsız ABD askeri ve ticari erişimini sağlamak için güvenilir askeri seçenekler sunması" istendi.
Panama Kanalı'nın önemi nedir, Trump ne istiyor?
ABD'yle Panama arasındaki gerginlik, Trump'ın Panama Kanalı'nı "geri alma" yönünde üst üste gelen tehditleri nedeniyle yeniden tırmandı.
Panama Kanalı, Kuzey ve Güney Amerika'yı birbirine bağlayan dar Panama kıstağından geçiyor. Pasifik Okyanusu'nu Karayip Denizi ve Atlas Okyanusu'na bağladığı için oldukça kritik bir öneme sahip.
100 yıldan daha eski olan Panama Kanalı, Trump'ın Ocak ayında göreve gelmesinden bu yana küresel ilgi odağı oldu.
ABD Başkanı, geçtiğimiz hafta ABD Kongresi'ne yaptığı bir konuşmada, yönetiminin "Panama Kanalı'nı geri alacağını ve bunu yapmaya çoktan başladıklarını" söyledi.
Kanal hakkında sık sık yaptığı açıklamalara rağmen Trump, kanalın nasıl ele geçirileceği ve ABD ordusunun dahil olup olmayacağı konusunda henüz kamuoyuna açıklama yapmadı.
ABD, kanalı inşa etme ve işletme haklarını 20. yüzyılın başlarında elde etmişti. Başkan Jimmy Carter döneminde 1979'da imzalanan bir anlaşmayla ABD, 1999'un sonunda kanalın kontrolünü Panama'ya devretmeyi kabul etmişti.
Ancak ABD ve Panama, kanalın tarafsızlığına yönelik herhangi bir tehdide karşı savunmak üzere bir anlaşmaya bağlı. Anlaşmada, kanalı savunma adına ilgili ülkelerin tek taraflı eylemde bulunmalarına izin veriliyor.
Kanalın kontrolü, Trump'ın daha önce Çin'in su yolunu gizlice kontrol ettiğini iddia etmesi nedeniyle Washington ve Pekin arasında da bir çekişme noktası oldu.
Hem Panama hem de Çin, Trump'ın bu iddiasını reddediyor.
Hong Konglu şirket liman hisselerini ABD'li firmaya sattı
Yakın zamana kadar, kanalın dört büyük limanından ikisinin çoğunluk hissesi Hong Kong merkezli CK Hutchison Holdings'e aitti.
Haftalarca süren incelemeden sonra, holding geçen hafta 23 ülkeyi kapsayan küresel liman operasyonlarının çoğunu 22,8 milyar dolara ABD firması BlackRock liderliğindeki bir yatırımcı konsorsiyumuna sattı.
Satış şimdilik Trump'ı yatıştırmış olsa da, şirket bu sefer Pekin'in tepkisini çekti.
Bu hafta, Pekin yanlısı Hong Kong gazetesi Ta Kung Pao, BlackRock anlaşmasını Çin halkına "ihanet" ve CK Hutchison'ı "omurgasız, yaltaklanan, kâr peşinde koşan, kârı unutan" bir şirket olarak niteleyen sert bir köşe yazısı yayınladı.