Pembe Ekonomi ayrımcılığı bitirir mi?

Pembe ekonomiler, pembe paralar, yeşil dolarlar, pembe dolarlar, pembe poundlar ayrımcılıkları, düşmanlıkları, nefret söylemlerini bitirmediği gibi eşitsizliklerin de ilacı olamazlar. LGBTİ’leri kurtaracak olan patronların PR’ları değil, eşitlik ve özgürlük mücadelesidir!

Ece Arslan

Kapitalizmin gelişimiyle bireyselliğe kentlerde kurulan anonim hayatlar eşlik etmeye başladı. Emek arzı toplumda doğurganlığa dayalı heteroseksüel ilişki biçimlerini teşvik etti. Buna karşın eşcinsellik neredeyse tüm ülkelerde sodomizm kanunlarıyla yasaklandı. Ne var ki kapitalizmin geliştiği evrede LGBTİ toplumunun tüketim gücü fark edildi. Kapitalizm bu tüketimi istiyordu!

İşte bu noktada iki yüzlü bir piyasa kuruldu: PEMBE EKONOMİ!

LGBTİ dostu işletme reklamları, Onur kutlamalarına sunulan bağışlar, LGBTİ işçi kotaları…

Bununla beraber LGBTİ’lere karşı her gün mobbing, zorbalık, işten çıkarma, şiddet, ayrımcılık haberlerine rastlıyoruz. Hatta LGBTİ dostu olduğunu söyleyen işletmelerde dahi cinsel yöneliminden dolayı işten çıkarmalar olabiliyor. Trans cinayetleri gelişmiş kapitalist ülkelerde sık rastlanan bir olgu.

2014 yılında Witeck Communications’ın yayınladığı rapora göre ABD’de LGBTİ toplumunun satın alma gücü 884 Milyar USD olarak hesaplanmış. Bu büyüklükte bir tutarın piyasanın dışında bırakılmasını hangi kapitalist düzen arzular? O sebeple şirketler politikalarını LGBTİ dostu yaklaşımlarla değiştiriyor ve Onur yürüyüşlerinin reklam yüzü olmalarıyla gösteriyor.

Öte yandan aynı ABD’de translar ve siyah yurttaşlar iş bulmak konusunda birçok sıkıntı yaşıyor. Bir iş edinebilmiş LGBTİ ise çoğunlukla heteroseksüel meslektaşlarından daha az kazanıyor. Dolayısıyla burjuvazinin LGBTİ dostu görünmek için nasıl bir makyaj yaptığını birçok örnekle gözler önüne serebiliriz. 2008’de örneğin Absolut Vodka gökkuşağı bayrağını tasarlayan Gilbert Baker ile çalıştı ve “Absolut Renkler” serisi ürünlerini piyasaya sürdü. Reklamın sloganı ise “Onurumuzu Renklerimizle Gösteriyoruz” oldu. Absolut Out (dolaptan çıkma fikrine ithafen) ve Absolut Proud (Absolut Onur) kokteyllerini bu dönemde geliştirdiler.

Tekstil devi GAP ise Human Rights Campaign’in Kurumsal Eşitlik Endeksi’nde 100 puan alabilmiş bir firma. Ne var ki aynı firmanın Türkiye ayağında eşcinsel bir çalışan cinsel yönelimi nedeniyle işi bırakmaya zorlanmıştı. İşinde başarılı olduğu halde 10 yıl boyunca sosyal baskılara ve tacize maruz kaldığını ifade etmişti. Bu gibi vakalarda tekeller sorumluluğu yerellerdeki franchise sahiplerine aktarıp, yasal yaptırımlardan bu şekilde kaçınabiliyor.

Diğer bir örnek ise perakende devi Target. 2010 yılında reklamlarında gey bir çifti oynattıktan sonra Minnesota’da sağcı bir adaya sponsor oldu. Geniş kesimlerin protestoları ve eleştirisiyle karşılaştı. Bunun üzerine Human Rights Campaign eşcinsel haklarını savunan bir adaya sponsor olmasını istedi. Ancak firma kabul etmeyince büyük bir boykot örgütlendi. Lady Gaga gibi popüler isimler de bu boykota katılınca firma onur yürüyüşlerine bağışlarda bulunmaya başladı. Ancak sağcı, eşcinsel düşmanı adayları desteklemeye devam ettiği ortaya çıktı. Bugün pembe makyaja devam ediyor ve LGBTİ bireyleri desteklediğini söylüyor. Açık bir pinkwashing örneği!

Şirketler bunları LGBTİ toplumunun duyarlılıklarını kullanıp LGBTİ müşterileri cezbetmek ve dolayısıyla karlarını artırmayı hedefliyor. Ayrıca doğaya, çevreye, insan haklarına karşı işledikleri suçları maskelemek için bir yöntem olarak kullanıyorlar! Sağcı adayları desteklemek de cabası!

Pembe ekonominin uluslararası rekabette kullanılan bir araç haline nasıl gelebildiğini ise 2014 yılında Kanadalı bir petrol şirketinin “OPEC HATES GAYS” (OPEC GEYLERDEN NEFRET EDER) kampanyasından hatırlayalım. Kanada menşeli petrolün ahlaki olduğunu ima etmek için OPEC petrollerini bu yolla boykota çağırmışlardı. Halbuki Kanada petrolü etik olmanın çok ötesinde: büyük petrol sızıntıları ve artan karbon emisyonu, katran kumu potansiyeli ile geri dönülmez tahripler barındırmaktadır.

Bu kampanya gibi faaliyetler LGBTİ’lerin tek bir şeyle ilgilendiğini varsayarlar: Kendi varlıklarıyla

Halbuki, LGBTİ mücadelesi bugün gelinen noktada eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir parçasıdır.

En son, insanlık suçları ayyuka çıkmış İsrail’deki Onur Yürüyüşü’nü protesto eden onlarca LGBTİ oluşumunu hatırlayalım.

Pembe ekonomiler, pembe paralar, yeşil dolarlar, pembe dolarlar, pembe poundlar ayrımcılıkları, düşmanlıkları, nefret söylemlerini bitirmediği gibi eşitsizliklerin de ilacı olamazlar. LGBTİ’leri kurtaracak olan patronların PR’ları değil, eşitlik ve özgürlük mücadelesidir!