İBB soruşturmalarını yürüten Akın Gürlek'in basına imzasız bir bülten gönderdiğini aktaran Özgür Özel, "Neymiş? Gözaltına alınanlardan birinin, gözaltınadaki başka biriyle gönül ilişkisi varmış. Bu mu turpun büyüğü" diye sordu.
Haber Merkezi
DEM Parti; PKK'nin fesih kararı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'te komisyon kurulması çağrısının ardından bir kez daha siyasi parti ziyaretlerine başladı.
İlk ziyaretler, DEVA Partisi ve Saadet Partisi'ne yapılırken, DEM Parti heyeti bugün de CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya geldi.
Görüşme yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü. Ziyaretin ardından ortak bir açıklama yapılmadı.
Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, "Fikir alışverişi içeren bir görüşmeydi. CHP'nin pozisyonunu tarif etmem gerekirse; biz komisyon fikrinin sahibiyiz, savunucusuyuz" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 3. dalga operasyona değinen Özel, başsavcılığın operasyonu jandarmanın yapmasına karar vermesi ile ilgili açıklama yapması çağrısı yaptı.
"Ne amaçla yaptığını söylemesi lazım. Ama yetki açısından baktığınızda savcı jandarmaya bu görevi verirse adli kolluk olarak jandarma bu görevi yerine getirebiliyor. Bu konunun netleşmesi için olur olmaz açıklamalar yapan savcılığın esas bu noktada bir açıklama yapması lazım."
'Bu mu turpun büyüğü? Terbiyesizliğin büyüğü bu'
Savcılığın imzasız bir basın bülteniyle, soruşturma kapsamındaki isimlerin kişisel ilişkileri hakkında iddialar aktardığını dile getiren Özel, şu detayları paylaştı:
"Savcılıktan iki sayfa bir bilgi yollandı muhabirlere, gazetecilere. Resmi bilgi değil. İçinde dedikodu var. İçinde 'O onun sevgilisiymiş. Bu bunun bilmem nesiymiş...' Bu kadar ayağa düşürmeyin hukuk devletini kardeşim. Antetli kağıtla yapamadığın bilgilendirmeyi utanmadan alternatif alandan ne yayıyorsun? Varsa antetli kağıda yazabileceğin bir şey, yaz. Bu kadar utanmazlık olmaz. Bunu Akın Gürlek'e söylüyorum: Yaptığınız iş hukuku ayaklar altına almak, devleti ayaklar altına almak, devlet ciddiyetini ortadan kaldırmak. Antetsiz kağıda, dedikodu basın bildirgesi nedir özel hayata yönelik? Neymiş; tutuklananlardan, gözaltına alınanlardan bir tanesinin geçmişte gözaltına alınan bir diğer kişiyle bir gönül ilişkisi varmış. O ilişki bitince görevden alınmışmış. Buna mı kaldın, buna mı düştünüz kardeşim? Bu mu turpun büyüğü? Terbiyesizliğin büyüğü bu."
Soruşturmanın savcısı Akın Gürlek'i açıklama yapmaya çağıran Özel, sözlerine şöyle devam etti:
"O kadar kanun var elinde, o kadar yetki var elinde, her şey elinde. Mücadele için paparazzilik yaptıracaksın öyle mi? Yazıklar olsun. İki satır açıklama yap. 'Biz böyle bir şey geçmedik basına' de. Hiç olmazsa geçtiğin basın mensupları sizin yaptığınız bu işin ne olduğunu biliyor. Bütün İstanbul'un elinde, hepimizin elinde, yolladığın dakika elimizde. Psikolojik harp yürütüyor. 'Normal yenemedim, hukuken yenemedim, dedikoduyla yıpratacağım, aile saadetini bozacağım.' Hepsi yalan dolan. Gerçek olsa sana ne?"
'Kanıtı koy ortaya'
Akşam Gazetesi'nin, çok sayıda gazetecinin İBB'den para aldığını ima eden haberini değerlendiren Özgür Özel, bu iddiayı destekleyen herhangi bir kanıt bulunamayacağını söyledi.
"Bu kadar yalan, iftira olmaz. Bu gerçekten artık tükenmişliğin bir itirafı. Ben İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı makamının bu hale düşürülmesinden vallahi de billahi de hicap duyuyorum, utanç duyuyorum. Hem bu sabah yaptığından hem gazeteci arkadaşlara yaptığından. Olacak iş mi? Hadi ispatla şimdi. O gazetecilerin her birisi teker teker o kişiyi hiç görmediklerini söyledi. Kanıtı koy ortaya. Kişi kendinden bilir işi. Görüşmemesi gerekenlerle görüşenler, onlarla birtakım anlaşmalar yapanlar, sonra ilk kez bundan duyduğumuz, 'Cep telefonunda soğuk cüzdanlar, yurt dışında soğuk cüzdanlar...' Bir tane buldun mu CHP'de?"
Bu saçmalık derhal son bulmalı: Gazetecilerden Akşam gazetesi hakkında suç duyurusu | ![]() |