Özgür Özel Van'da konuştu: Terörsüz Türkiye'ye 'evet' diyoruz

Özel, "Barışın gelmesi için atılan ve atılacak her adımı destekliyoruz. Terörsüz Türkiye'ye 'evet' diyoruz" dedi. "Biz Kürt meselesini inkar edenlerden hiç olmadık. Bu sorunun var olduğunu savunduk" diyen Özel, kayyım uygulamasının son bulmasını ve siyasi tutsakların özgür kalması gerektiğini vurguladı.

Haber Merkezi

CHP'nin Van mitinginde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, PKK'nin "fesih kongresi" duyurusu sonrası ilk kez konuştu. "Terörsüz Türkiye’ye 'evet' diyoruz" diyen Özel, "Bugünlerde beklenen terör örgütünün silah bıraktığı haberini sonuna kadar destekliyoruz. Meclis zemininde eksik uygulamaları düzeltecek adımların hep birlikte atılmasını, en başta kayyım uygulamasının son bulmasını, siyasi tutsakların özgür kalmasını bekliyoruz" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından her hafta farklı bir şehirde "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi düzenleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, miting için Van'a gitti.

Özel, 12:00'de başlayan mitinge ilişkin havalimanı çıkışı gazetecilere kısa bir açıklamada bulundu. Özel “Bugün Van'da hem bundan sonraki süreç için hem içinde bulunduğumuz ve mücadele ettiğimiz darbe süreci için Van'dan önemli mesajlar vereceğiz. Bundan sonrası Van için, Türkiye için, Türkiye'nin barışı için güzel olacak. Ancak bunun olabilmesi için yüreğimizin bir kısmını İstanbul'da, Silivri'de bırakıp buraya geldik. Bunun böyle olmaması gerekiyor. Bunun için önemli adımların atılmasını bekliyoruz. Van'dan Türkiye'ye önemli mesajlarımız olacak. Herkesi mitingimize bekliyoruz" dedi.

‘CHP’nin kaleleri Van’a feda olsun’

Kent Meydanı’nda yapılan mitinge katılan yurttaşlar, alanda tutuklu belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ile Ahmet Özer için dövizler taşıdı.

Mitingde ilk olarak Esenyurt'un tutuklanan Vanlı Belediye Başkanı Ahmet Özer'in mesajı okudu. Daha sonra İmamoğlu’nun mesajı Van halkıyla paylaşıldı.

Özel, saat 12.45 sularında parti otobüsünün üstüne, Vanlılara hitap etmek üzere çıktı.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Bir olacağız, hep birlikte başaracağız! Konya'ya, Konya'ya gidince, kimi diyor ki: 'Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi, AKP'nin kalesine gitti.' Kale male yok. Ne AKP'nin kalesi var artık ne CHP'nin kalesi. Artık tüm Türkiye, tüm şehirler, bu milletin, bu halkın, kardeşliğin kalesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kaleleri Van'a feda olsun. Size feda olsun. Biz demokrasiye inanmış bir gelenekten geliyoruz.

Öyle ki Van'da oyumuzun arttığı da oldu, çok düştüğü de oldu. 1957'de yüzde 57 oyu da gördük, 2015'te yüzde 1,5'u da gördük. Millet karar verdi, 5 vekilin beşini de aldık. Millet karar verdi, hiç milletvekili çıkaramadık. Millet karar verdi 1963'te, yüzde 70 oyla belediyeyi kazandık. Millet karar verdi, Van'da belediyesiz kaldık.

‘Vali efendi; valiliğini bil, yerinde otur’

Ama hiçbir zaman hatayı Van'a, hatayı Vanlılara yüklemedik. Kusuru kendimizde bildik. 'Kendimizi doğru anlatamadık.' dedik. 'Doğru söylemedik.' dedik.'Yeterince çalışmadık.' dedik. İşte şimdi artık Cumhuriyet Halk Partisi'nin sadece bir parti olarak değil, Türkiye İttifakı diye söylediği, yani sosyal demokratlarla muhafazakar demokratları, muhafazakar demokratlarla milliyetçi demokratları, liberal demokratları, sosyalist demokratları ve Türk'ün demokratıyla Kürt'ün demokratını birlikte kucaklayan Türkiye İttifakı'yla geldik.

Vali'nin valiliğine sözüm yok. Emniyet tedbirlerine sözüm yok. Ancak valinin siyasetine sözüm var. Bir atanmış ve şu anda ayrıca Van'ın iradesine kayyum atanmış kişi bu meydana gelinmemesi için, 'gelinirse şöyle olur, böyle olur' diye ricalar, örtülü tehditler, kulak çekmeler, mesaj vermeler... Vali efendi, valiliğini bil. Oturduğun yerde otur.

‘Ahmet Özer’in suçu Esenyurt’u bir Kürt olarak kazanmak’

Manisa'da Manisalı CHP'den belediye başkanı seçiyor yönetiyor, Tayyip Bey'in memleketi Rize'de Rizeliler oy veriyor seçiyor yönetiyor... Van'a, Batman'a Mardin'e gelince, 'Seçerseniz yönettirmeyiz' diyor. İşte sana Kürt sorunu.  Lafı eğip bükmeyelim. Açık açık konuşalım. Ahmet Özer'in suçu Esenyurt'u bir Kürt olarak kazanmaktır. Kürt'ün iradesine de, Kürt'ün başarısına da tahammül yoktur.

Meydanlarda, meydanlarda sadece Ekrem Başkan'ı, Cumhuriyet Halk Partililerin özgürlüklerini değil, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Biz Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğünü de savunuyoruz. Van Selahattin Demirtaş'ı ayrı sever. Selam olsun Selahattin Başkan'a...

Van Denizi'nin kenarında kurulu bu güzelim şehir yıllardır ihmal edilmiş durumda. Eğitimde, sağlıkta ülke ortalamasının tamamen gerisinde, en kötü yerlerde. Kişi başına milli gelir sıralamasında Van son beşin içinde. Bakın, Türkiye'de kişi başına milli gelir düşük, fakiriz ama Türkiye ortalaması üç, Van'ınki bir. Türkiye'nin ortalamasının üçte biri. İradesine saygı duyulmayan bu kentte maalesef yoksulluk da, işsizlik de Türkiye'nin bile çok çok üzerinde. Ve Van'a verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar ve Van'da Vanlılar kendi başlarına, bir başlarına mücadele ederken Vanlıların yüzünü güldürenlerle bugün buraya gelirken otelin önünde karşılaştım. Vanspor, Vanspor'un aslanları, kahraman Vansporlular! Tut bakalım başkan, tut bir görsünler! İkinci ligde play-off oynuyor. Maçlarını kazanacaklar, birinci lige çıkacaklar. Biz de Van'ın başarısını yürekten alkışlayacağız.

‘Barışın gelmesi için atılan her adımı destekliyoruz’

Çözüm süreci bile diyemedikleri süreçle ilgili bir şey söyleyeyim. Terörün bitmesi, barışın gelmesi için atılan ve atılacak, samimi, kandırmaya, aldatmaya, pazarlığa yönelik olmayan her adımı destekledik, bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Bu ülkenin tüm vatandaşları cumhuriyetin eşit hissedarlarıdır. 'Çanakkale'de Türk'le Kürt yan yana, koyun koyuna yatıyor' lafı metafor değildir. Gidip gördüğünüzde bir Türk'le bir Kürt'ün nasıl bir mezarı paylaştığını görürüz. Onun için bu konuda adım atmayanlar, senelerce karşısında duranlar, bir adım atınca biz onu mahcup edip tutarsızlığını, haksızlığını, geçmişteki zehirli dillerini hatırlatmak yerine aksine 'atılan her adım kıymetlidir' dedik.

Sırrı Başkan anlattığında 'bunun adına ne diyeceğiz?' dedim. 'Vallahi bir şey demedik' dedi. 'Geçen sefer önce çözüm seçim sonra barış dedik olmadı. Şimdi önce barış sonra çözüm diyoruz'' dedi.

‘Kayyım uygulaması bitmeli, siyasi tutsaklar özgür kalmalı’

Şimdi öyle günlerden geçiyoruz ki. Bu topraklar çok fırtınalardan geçti. Adaletsizliğin vurduğu kadar bu coğrafyayı hiçbir şey vurmadı. Biz Kürt meselesini inkar edenlerden hiç olmadık. Bu sorunun var olduğunu savunduk. En başından beri samimi şeffaf, Meclis zemininde çözülmesi gerektiğini, bu süreçte zarar gören herkesin ortak mutabakatıyla anaların gözyaşının dinmesini savunduk. Ömrünü barış yolunda harcayan Sırrı Süreyya Önder’i şöyle bir kuvvetli alkışlayalım.

Dedik ki Kürtleri Türkiye’yi kendi devletleri olarak, uğrunda dedelerinin can verdiği devleti, demokratik, atılması gereken hangi adım varsa bu adımların hepsini hep birlikte atacağız. Biz terörün durmasını savunuyoruz. Terörsüz Türkiye’ye 'evet' diyoruz. Bugünlerde beklenen terör örgütünün silah bıraktığı haberini sonuna kadar destekliyoruz. Meclis zemininde bugün Kürtlerin kendisini eşit hissetmediği, eksik uygulamaları düzeltecek adımların hep birlikte atılmasını, en başta kayyum uygulamasının son bulmasını, siyasi tutsakların özgür kalmasını bekliyoruz. Buna evet demeyen bu sürecin dışındadır. Gözyaşının dinmesini canı gönülden savunanlarız.

Sırrı Başkana sözümüz var; Bu süreç akamete uğrarsa, Kürtleri verdikleri sözleri tutmazlarsa da biz eninde sonunda iktidar olacağız, Türk ve Kürt’ün kardeşliğini mutlaka kuracağız."

Hakkını arayan Erol Eğrek darp edilerek öldürüldü, biri polis 6 kişi gözaltına alındı: Çalık Holding işçiyi suçladı!