CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile CHP Genel Merkezi'nde görüşen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Haber Merkezi
Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan tahliye edilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i partisinin genel merkezinde ziyaret etti.
Özdağ’a; Genel Başkan Yardımcıları Ali Yenişehirlioğlu, Seyit Yücel ve Suzan Küçüksaraç eşlik etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka Özdağ ve heyetini kapıda karşıladı. Görüşmede CHP heyetinde ise Gamze Taşcıer ile Ulaş Karasu da yer aldı.
Saat 13.30 itibarıyla başlayan görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü. Görüşme sonrasında Özdağ ile Özel, ortak basın toplantısı düzenledi.
Özdağ: Düşman ceza hukuku uygulamalarından vazgeçilmeli
Konuşmasına CHP'ye teşekkür ederek başlayan Özdağ, “Rehin tutulduğum süreçte vermiş olduğunuz hukuk ve demokrasi desteği için teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. İlk günden itibaren CHP milletvekillerini, genel başkan yardımcılarını Silivri'de beni ziyaret ederken, destek olurken görmekten büyük mutluluk duydum" ifadelerini kullandı.
Sözlerine "Tabii zaman zaman hüzün verici bir ortam oluşuyordu. Çünkü bu kadar çok milletvekilini ben bir tek Meclis'te Genel Kurul’da görmüştüm bir de Silivri'de" diyerek devam eden Özdağ, şunları söyledi:
"Bu normal bir Türkiye fotoğrafı değil. Avukat kabininde yan yana oturduğunuz zaman bir uçtan öbür uca siyasetçiler, başkanlar, akademisyenler... 9 No'lu Cezaevi'nde kimler kalıyor? Bebek katilleri, uyuşturucu tüccarları, terör örgütü üyeleri suç örgütü üyeleri ve onlarla aynı muameleye maruz kalarak kalınıyor. Bu 21’inci yüzyılın Türkiye'sinin görünümü olmamalı ve bu düşman ceza hukuku uygulamalarından vazgeçilip Anayasa’nın 10'uncu maddesinin gerçekten tekrar yürürlüğe girdiği, yani herkesin siyasi görüşünden bağımsız olarak eşit olduğunu belirler Anayasa’nın 10'uncu maddesi. Böyle bir Türkiye'ye sadece muhalefetin ihtiyacı yok. İktidarın da ihtiyacı olduğunu ifade etmek istiyorum."
Özel: Dünün mağduru bugünün zalimi
Özel ise sözlerine "Elbette mutluyuz ama bu mutluluğumuz şuna karşılık geliyor; bir utanç son buldu. Yoksa bir günü dahi kabul edilemeyecek olan bir tutukluluk halinin, beş aylık bir zulme dönüşmüş olmasından Türkiye adına hep utanç duyduk, hicap duyduk. Bu utancın sona ermiş olması gerekendi" diyerek başladı.
Türkiye’deki tüm siyasi tutukluların bir an önce serbest kalması gerektiğini söyleyen Özel, "Elbette davalar olur. Kimse yargılanmaktan muaf değil. Ancak Sayın Erdoğan, yıllarca yargılandı ama bir kez olsun gözaltına alınmadı, bir gün tutuklu kalmadı. Cezası onaylandığında dahi cezaevine telefonla davet edildi" dedi.
Erdoğan'a uygulanmayan muamelenin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu veya Özdağ'a uygulanmasının utanç verici olduğunu söyleyen Özel, "Dünün mağdurunun bugünün zalimi olmasını bu millet kabul etmiyor. Biz de kabul etmiyoruz" dedi.
'Meclis’te iletişim kazası olmuş'
Özel, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Özel'e, TBMM Genel Kurulu'nda çıkan "Ermeni soykırımı" tartışmalarının ardından CHP'li Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl ile İYİP'li Divan Katibi Yasin Öztürk arasında yaşanan gerilim ve İYİP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun Bingöl'e yönelik açıklaması soruldu.
Özel, soruyu "Meclis’te dün akşam zaman zaman yaşanan iletişim kazası olmuş. Tekin Bingöl’ün Ermeni soykırımı konusundaki tutumunun ne partimizden ne benden farklı olmadığı açıkça ortadadır. İlk kez yönetilen ve ilk kez görev yapılan bir süreçte, kapanan mikrofonun Tekin Bingöl’ün söz kesmesi gibi algılandığı bir noktada, bir telefon görüşmesiyle dikkatin dağınık olduğu bir yerde ve asla ve asla Meclis’in Başkanlık Divanı’nın da takınılmaması gereken tutum, yapılmaması gereken bir hareketin yapılmasıyla birlikte istenmeyen olaylar bütünü oluşmuş. Bu meseleyi böyle değerlendirmek lazım. Meclis’te böyle durumlarda bir arka oda var. Oraya geçilir ve birbirinin samimiyetinden, iyi niyetinden şüphe olmayan kişiler bu tip kazaları telafi ederler. Bu imkânın değerlendirilmesi mümkün olmamış. Bir cezalandırma olmuş ki zaten fiilin onu gerektirdiği konusunda bir toplam mutabakat var" diyerek yanıtladı.
Muhalefet partilerinin "böyle meselelerden" dolayı birbiriyle sürtüşmesinin yalnızca "bir kişiyi" memnun edeceğini söyleyen Özel, "O yüzden dünü dün akşamda bırakmak lazım" dedi. Özel, bundan sonraki süreçte İYİP ve seçmeninin duydukları saygıdan dolayı CHP olarak iyi ilişkilerini devam ettirmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Özel, "Kimseyi de CHP’nin ittifakının dışında, ‘Kimlerle müttefikse onlar hep birlikte, biz tekiz’ demesinler. Biz Türkiye İttifakı’yız. Yerel seçimden önce de bunu çok konuştuk. Öyle bizim karşımızda tek olan, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran partinin ve son seçimlerin ve tüm anketlerin birinci partisinin dışında kendisini tutan, gören birisi, milleti dışlamış olur. Müsavat Bey bunu hiç istemez. Ben Müsavat Bey’in bu konudaki iyi niyetine şahsen de kefilim" ifadelerini kullandı.
'Varank, Meclis’i kendi seviyesine çekmeye çalıştı'
Özel, TBMM’ye sunulan zeytinliklerde maden faaliyetlerinin kolaylaşmasına yönelik torba yasa teklifinin başlayan Komisyon görüşmelerinde çıkan arbedenin sorulması üzerine, “23 yıldır aynı arbede yaşanıyor. AK Parti, zeytinlikleri maden aramasına açmak istiyor. Ortaya çıkan görüntülerin bir tarafı maalesef Mustafa Varank. Dün mitingde söyledim: Gençlerin boykotunu istediği bizim de destek verdiğimiz bir şirket, şimdi bu boykot sona ersin diye gençlerin tüm taleplerini karşılamaya hazır. Şirket diyor ki ‘Boykot bize zarar verdi ama Mustafa Varank’ın gelmesi en büyük zararı verdi. Buraya Varank düşeceğine yıldırım düşseydi daha iyiydi.’ Bugün de Meclis’in o toplantı salonuna Varank dışında kim girseymiş, zeytinlikler için de Meclis için de siyasi ahlak için de çok daha iyi olurmuş. Meclis’in başına olabilecek en kötü şey oldu. Varank yine geldi, kendi seviyesine çekmeye çalıştı Meclis’i. Çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.
Özel'den Erdoğan'a 'Akın Gürlek' çıkışı: İstanbul'a atadığın Başsavcı'yı tanıdığın güne de atadığın güne de bin pişmansın | ![]() |