Fransız yapımı bir polisiye dizinin 2017’de yayınlanan sezonunda canlandırdığı karakter nedeniyle hedef gösterilen oyuncu Melisa Sözen ifade verdi.
Haber Merkezi
Oyuncu Melisa Sözen geçmişte bir dizide canlandırdığı karakter nedeniyle “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Melisa Sözen Fransız yapımı 'Le Bureau des Légendes' adlı polisiye dizinin 2017’de yayınlanan 3. sezonunda IŞİD’le savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırmıştı.
Canlandırdığı karakter nedeniyle hedef gösterilen Sözen, “terör örgütü propagandası” yaptığı suçlamasıyla ifade verdi.
Anadolu Ajansı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Sözen hakkında başlattığı soruşturmanın Fransa'da 2016'da oynadığı bir dizide "YPG'nin sözde üniformasını giymesine" ilişkin olduğunu duyurdu.
Haberde savcılığın talimatı üzerine emniyet güçlerinin yurt dışından Türkiye'ye giriş yapan Sözen'in "terör örgütü propagandası" yapmak suçundan ifadesini aldığı belirtildi.
Melisa Sözen oynadığı karakterle ilgili hedef gösterilmesinin ardından geçen Ağustos ayında bir açıklama yaparak "internet zorbalığı" ve "linç kültürü"ne tepki göstermişti. Sözen “Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen 7 yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz” demişti.
Sözen X hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetmişti:
"En anlaşılır haliyle:
1-Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi.
2-Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. Deaş’la (Işıd) savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım.
3-Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen 7 yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz.
Ben 25 yıldır oyunculuk yapıyorum. Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığı ile derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum.
Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız. Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum. Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle.
Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim.
Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun."
'Gezi' soruşturması genişletiliyor: RTÜK'ten 12 yıl önceki görüntüler talep edildi | ![]() |