Altılı Masa'nın Ortak Mutabakat Metni’nde İstanbul Sözleşmesi’ne değinilmezken, İYİP Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale’nin kürsüden sözleşmeye dönüleceğini açıklaması tartışma başlattı.
T24'ten Eray Görgülü'nün haberine göre; onuya ilişkin konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, “Hangi çerçevede mutabık kaldığımız belli. Metinde ne yazıyorsa onda mutabıkız. Kadına karşı şiddete yönelik politikalarda mutabıkız ama topyekûn bir sözleşmeye, ‘evet’ ya da ‘hayır’ noktasında değiliz” dedi.
Altılı Masa'nın 2 bin 300’den fazla vaat, proje ve programın yer aldığı Ortak Mutabakat Metni, Ankara’da ATO Congresium’da düzenlenen törenle kamuoyuna açıklandı. Metinde en çok merak edilen konulardan birisi de AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir taahhüdün yer alıp almayacağıydı. Açıklanan metinde, uluslararası sözleşmelere yönelik, "Milletlerarası sözleşmelerden geri çekilme yetkisinin Meclis’e ait olduğunu anayasal güvence altına alacağız" taahhüdü yer aldı.
İYİP'li Özlale: Sözleşmeyi imzalayacağız
Ancak metinde, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir maddeye yer verilmediği görüldü. Buna karşın İYİP Genel Başkan Yardımcısı Özlale, kürsüde yaptığı konuşmada iktidara gelmeleri halinde Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden taraf olacağı taahhüdünde bulundu. Bu sözlerin ardından Altılı Masa'nın bu konudaki taahhüdü tartışma konusu oldu.
Kaya: Metinde ne yazıyorsa onda mutabıkız
Özlale'nin açıklamasına ilişkin konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kaya, "Hangi çerçevede mutabık kaldığımız belli. Ortak metinde ne yazıyorsa onda mutabıkız" dedi.
Kadına karşı şiddete yönelik uygulanacak politikaları ortak metne yazdıklarını belirten Kaya, "Hem ailenin korunması hem kadına karşı şiddetle ilgili yapacaklarımızı yazdık. Bu başlıklarda mutabıkız ama biz Saadet Partisi olarak topyekûn bir sözleşmeye, ‘evet’ ya da ‘hayır’ deme noktasında değiliz" ifadesini kullandı.
Kaya, sözlerine şöyle devam etti:
"İnsanlar bazen şifahi olarak zihninin arkasındakileri söyleyebilir. Ama bu başka bir şey. Söz uçar yazı kalır diyoruz ya bu yazının anlamı o işte. Ben farklı yorumlamayayım, sen başka yorumlama diye. Bu tartışmanın, 2 bin 300 taahhüdün içerisinde olduğu bir mutabakatı gölgelemesini istemiyoruz. Sanırım kendi partisi, bu tarz toplantılarda ortak açıklama yapacak kişilerin kendi bireysel görüşünden ziyade ortak mutabakat hukukuna bağlı kalması gerektiğini söylemiştir."