Ormanları koruyacak yeni bir kanun gerekli!

Her yıl 21 Mart’ta kutlanan Dünya Orman Günü öncesinde ülke genelinden 50 sivil toplum örgütü ve platformdan ortak açıklama geldi: 'Ormanları koruyacak yeni bir orman kanunu gerekli!'

Yusuf Yavuz

Ormanların önemine yönelik farkındalık yaratmak amacıyla her yıl tüm dünyada 21 Mart’ta kutlanan ‘Dünya Orman Günü’ öncesinde Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü ve çevre platformundan yapılan ortak çağrıda, ormanların koşulsuz şekilde korunması talep edildi. 2021 yazında yaşanan orman yangınlarından beri ormanların korunmasına dair kayda değer bir adım atılmaması, doğa koruma kuruluşlarını endişelendiriyor. Orman alanlarının orman dışına çıkarılmasına izin veren maddelerin değiştirilmesi talebiyle 50 kurum tarafından Change.org Türkiye’de başlatılan ve 45 binden fazla imzaya ulaşan kampanyanın imzacıları Dünya Orman Günü’nde de taleplerini yineliyor: “Ormanlardan Elini Çek!”

Ormanlar sistematik olarak ranta feda ediliyor

Karaların üçte birini kaplayan ve karadaki türlerin yarısından fazlasını barından ormanlar, dünyanın en değerli ekosistemlerinden biri. Fakat gezegenimizin akciğeri olan ve iklim krizi ile mücadelede karbon yutağı olarak büyük bir öneme sahip olan ormanlarımız sistematik olarak ranta, iklim krizine, yapılaşmaya ve madenlere feda ediliyor. Çok zengin bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yapan ormanlar kereste ve odun kaynağı olarak görülüyor. Türkiye’de Kuzey Ormanları rantlar ve projeler uğruna talan ediliyor, Akdeniz Ormanları ise yangın ve iklim krizi tehdidiyle karşı karşıya. Hem kültürel hem de tarımsal öneme sahip arıcılık da küresel ısınma ve madencilik yüzünden tehlike altında. Bilim insanları iklim krizi ile mücadele ve ekosistemlerin kendilerini yenileyebilmeleri için en geç 2030’a kadar orman alanlarımızın en az yüzde 30’unun koşulsuz koruma altına alınması gerektiğini söyledikleri halde Türkiye 26. Taraflar Konferansı’nda ormanların korunmasına yönelik verilen taahhütleri yerine getirmiyor.

Büyük yangınlara rağmen iklim politikasında ormanlar yok

Öte yandan iklim krizinin etkileri Türkiye’de artık derinden hissedilir hale gelmiş durumda. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin son raporuna göre Türkiye aşırı hava olaylarına karşı Avrupa’nın en kırılgan ülkesi. Özellikle 2021’in yaz aylarında Türkiye’nin güneyinde 28 Temmuz-12 Ağustos arasında 124 bin hektarlık (yaklaşık 174 bin futbol sahası büyüklüğünde) orman alanının yangınlar sebebiyle kaybedilmesinin ardından bilim insanları iklim ve biyoçeşitlilik kriziyle mücadelede ormanların önemini vurguluyor ve buna yönelik acil adımlar atılması gerektiğini dile getiriyorlar. Buna karşın Türkiye’nin iklim politikaları ormanları kapsamıyor, orman yangınları için herhangi bir acil eylem planı sunulmuş değil.

‘Ormanlardan aşırı odun üretimine son verilmeli’

Kampanyayı başlatan kurumlardan birkaçı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü’ne bilgi edinme başvurusunda bulunarak ormanlar yangınlarına karşı eylem planı hazırlanıp hazırlanmadığı hakkında sorular sordu. Mevcut Orman Kanunu'nun ormanları korumadığını, her yıl yok edilen orman alanlarının yanan alanlardan daha fazla olduğunu belirten imzacı kurumlar, 21 Mart Dünya Orman Günü’nde de Orman Kanunu’nun ilgili maddelerinin ormanları koşulsuz koruma altına alacak şekilde düzenlenmesini, korunan orman alanı miktarının yüzde 30’a çıkarılmasını ve ormanlardan yapılan aşırı odun üretimine son verilmesini talep ediyorlar.

‘Ormanları madenlere feda eden politikalar değişmeli’

Konuyla ilgili görüşünü dile getiren Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, “Ormanlar kereste üretim alanı değildir. İklimden biyolojik çeşitliliğe, ormancılık kültüründen toprak üretimine pek çok alanda öneme sahip bir ekosistemdir. Ormanları ekosistem bütünlüğü korunacak şekilde muhafaza etmek ilk önceliğimiz olmalı. Yanan bir ormanı sürüp tek tip ağaçlarla bir tarlaya dönüştürmek, ormanları madenlere feda etmek gibi yanlış kararlara neden olan politikalar bir an önce değişmeli” dedi.

‘Uluslararası taahhütlere uygun politikalar geliştirilmeli’

Greenpeace Biyoçeşitlilik Projeler Lideri Nihan Temiz Ataş da “Sene başında orman alanları dışına çıkartılan orman alanları düzenlemesi kararı ormanın ne büyük bir ekosistem olduğunu göz ardı edip ormanın sadece ağaç varsa orman olduğunu ileri sürüyor. Türkiye’nin imzacı olduğu uluslararası taahhüde uygun politikalar geliştirmesi gerekliliği ortada iken hali hazırda alınmış kararları da sorgulaması zaruri” görüşünü dile getirdi.

‘Anadolu’nun ormanları sistematik bir yıkımla karşı karşıya’

Anadolu’nun ormanlarının sistematik bir yıkımla karşı karşıya olduğunu savunan Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan, “Kuzey Ormanları başta olmak üzere orman alanları rant, yapılaşma, madencilik tehdidiyle karşı karşıya; Akdeniz Ormanları ise ayrıca iklim krizi kaynaklı felaketler nedeniyle yok oluyor. Sayıştay kurumu yaptığı denetimlerde, orman bütünlüğünün bozulduğuna dikkat çekiyor. Dünya Orman Günü’nde ormanların kereste ve odun kaynağı olmadığını, korunması gereken değerli ekosistemler olduğunu yeniden hatırlatmak istiyoruz.  50 kuruluş, Orman Kanunu’nun 16, 17. ve 18. maddelerinin yeniden düzenlenmesini istiyor. Çünkü ormanlar orman olarak kalmalı! Orman Kanunu ormanları korumalı” diye konuştu.

‘Ormanlar bedava arazi ve ucuz odun kaynağı görülüyor’

İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay’ın konuyla ilgili değerlendirmesi ise şöyle: “Net sıfır karbon emisyon hedefinin yakalanması için ormanlara muhtaç olduğumuzun farkında dahi değiliz. 2018 yılı ve sonrasında ormanlardan yapılan aşırı odun üretimi nedeniyle ormanlarımızın atmosferden aldığı yıllık CO2 miktarı 100 milyon tondan 84 milyon tona geriledi. 2021 yılındaki yangınlar da dikkate alındığında bu miktar daha da azalacak.  Ormanlar aynı zamanda erozyon ve selleri önleme, su ve oksijen üretimi, iklim düzenleme gibi ekosistem hizmetleri üretmekte. Ancak yarısı son 10 yılda olmak üzere toplamda 750 bin hektarı aşan ormanlardan verilen izinler bu ekosistem hizmetlerine zarar vermekte, giderek şiddetlenen aşırı hava olaylarının etkisinin artmasına neden olmakta. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında hem azaltım hem de uyum açısından ormanlar insanlığın elindeki son kaleyken bedava arazi ve ucuz odun hammaddesi kaynağı olarak görülmeye devam ediliyor. Orman alanlarımızı çok fazla arttırma olanağımız yok. Bu nedenle var olan doğal ormanları korumalı, ormancılık dışı uygulamalara izin vermemeli ve ormanları sürdürülebilir olarak yönetmeliyiz.”

Yangınların ardından türkiye ormanlarında neler yaşandı

28 Temmuz – 12 Ağustos 2021 tarihleri arasında yaşanan yangınlarda Muğla ve Antalya’da 124 bin hektar orman kül oldu. 6 Ekim 2021’de ise Türkiye Paris Anlaşması’nı TBMM’de onayladı. Türkiye, 2 Kasım 2021’de Taraflar Konferansı'nda (COP26) 100'den fazla lider ile birlikte ‘Ormanlar ve Arazi Kullanımına İlişkin Liderler Bildirgesi’ni imzalayarak 2030’a kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmayı ve bu durumu tersine çevirmeyi taahhüt etti. Ancak bu bildirgenin imzalanmasının hemen ardından 30 Kasım 2021’de ormanlardan verilebilecek izinleri düzenleyen ‘Orman Kanununun 17’nci Maddesinin Üçüncü Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmelik’, yeni izin türleri eklenerek güncellendi.

1 milyon metrekarelik aklan orman statüsü dışına çıkarıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un 29 Aralık 2021’de Uludağ Milli Parkının statüsünün değiştirilerek Alan Başkanlığı kurulacağını açıklamasının hemen ardından 5 ve 7 Ocak 2022 tarihlerinde Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Kastamonu, Manisa, Ankara ve Mersin’de yaklaşık bir milyon metrekarelik alan orman statüsü dışına çıkarıldı.

Bolu’da turizm bölgesine 10 bin hektarlık orman alanı

Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi (KTKGB) Destinasyon Geliştirme Planı, 1/25000 Ölçekli Arazi Kullanımına Esas Jeolojik Jeoteknik Etüt Raporu, 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı Hizmet Alımı İşi Bolu Özel İdaresi tarafından 28 Ocak 2022’de ihaleye çıkarıldı. 38 bin 348 ha kadar olan alanın 10 bin hektarı orman alanlarından oluşuyor.

İklim şurasında ormanların adı yok

Türkiye’nin iklim politikaları belirlenmek üzere 21-25 Şubat 2022 tarihleri arasında Konya’da İklim Şurası düzenlendi. Şura kararlarından ormanların korunmasına yönelik bir maddenin çıkmaması dikkat çekti.

Zeytinlikler madene, korunan alanlar altyapı yatırımlarına

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 1 Mart 2022 tarihinde Maden Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle zeytinlik alanlar madencilik faaliyetine açılırken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da 5 Mart 2022’de yürürlüğe giren yönetmelik değişikliği ile sit alanlarında ‘kamu menfaati’ gerekçe gösterilerek atık su, içme suyu, doğal gaz ve elektrik hatları yapımına izin verdi.

Orman genel müdürlüğü’ne yangın önlemleri sorusu

“Bir haftada 1 milyon metrekare orman yok edildi” sloganıyla yeni bir düzenleme yapılması için kampanya başlatan kuruluşlardan bazıları Orman Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunarak konuyla ilgili çalışmaları sordu. Orman yangınlarına karşı yeterli bütçe ve insan kaynağının ayrılıp ayrılmadığını soran kuruluşlar, orman yangınlarına erken müdahalede gözetleme kuleleri, yangın söndürme ekipmanı, tahliye planı gibi detayların yanında arıcılık gibi faaliyetlerin zarar görmesi nedeniyle tazmin mekanizmalarıyla ilgili tedbirler hakkında bilgi talep ediyor. İmzacı kuruluşlar, Akdeniz ormanlarının yangınlardan korunması için eylem planı hazırlanıp hazırlanmadığı sorusuna da yanıt istiyor.

Ormanların korunmasına öncelik verecek yeni bir yasal düzenleme talebinde bulunan ortak çağrıyı imzalayan kuruluşlar şöyle sıralanıyor:

Antalya Ekoloji Meclisi, Balıkesir Çevre Platformu, Bartın Platformu, Başlangıç Ekoloji, Batman Çevre Gönüllüleri Derneği, Beykoz Kent Dayanışması, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği, Bolu Doğa ve Turizm Derneği, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Burhaniye Çevre Platformu, Çevre ve Arı Koruma Derneği, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL), Dalyan Turizm Kültür ve Çevre Koruma Derneği, Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği, Doğa Derneği, Dört Mevsim Ekolojik Yaşam Derneği, Ekoloji Birliği, Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi, Ekoloji Birliği Kadın Meclisi, Ekosfer, Eskişehir Çevre Yaşam Platformu, Gökova Akyaka'yı Sevenler Derneği, Greenpeace Akdeniz, Greenvibes Ekolojik, Hemşin Yaşam Derneği, Istranca Ormanları Kardeşliği, İkizköy Çevre Komitesi, İklim Öncüleri, Kadıköy Kent Dayanışması, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Kazdağları Ekoloji Platformu, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Kazdağları Kardeşliği, Kolektif Fırın, Koza Dağcılık Kültür Sanat ve Spor Kulübü Derneği, Kozalak Derneği, Kuzey Ormanları Savunması, Mardin Ekoloji Derneği, Marmaraereğlisi Çevre Gönüllüleri Derneği, Odunpazarı Kent Konseyi, Reşadiye Çevre Platformu, Simurg Kuş Yuvası Derneği, Slow Food Gökova Birliği, Tütünçiftlik Sahili Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Validebağ Savunması, Van (ÇEVDER ) Çevre ve Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği, Yenifoça Forum, Yeryüzü Derneği, Yeşil Düşünce Derneği ve Youth for Climate Türkiye.