Bugün sona eren eğitim yılını 10 başlıkta değerlendiren Komünist Öğretmenler’in raporunda “Bu karanlık düzeni biz kurmadık, biz değiştireceğiz. Eğitimi piyasaya, çocuklarımızı gericiliğe teslim etmeyeceğiz” denildi. Raporda Komünist Öğretmenler'in 5 talebi de sıralandı.
Haber Merkezi
Bugün eğitim öğretim yılının daha sonuna gelinirken Komünist Öğretmenler 10 başlık halinde bir değerlendirme raporu yayımladı.
Eğitimde gericileşme ve piyasalaşmanın yarattığı karanlık tablonun yansıtıldığı raporun sonuç bölümünde “Bu karanlık düzeni biz kurmadık, biz değiştireceğiz” denildi.
Raporda okullarda temizlik ve sağlık durumunun kamusal sorumluluğun iflası olduğu, tarikatlar ve cemaatlerin "eğitimin paralel sahipleri" haline getirildiği, laiklik ilkesinin sadece bayrak törenlerinde anımsanan içi boşaltılmış bir simge haline geldiği vurgulandı.
Evrim kuramının dışlandığı yeni müfredata, öğretmenlik mesleğinin değersizleştirilmesine, geleceksizleştirilen öğrencilerin eğitimden kopuşuna değinilen raporda, öğretmene yönelik şiddet, Öğretmenlik Meslek Kanunu, MESEM’ler ve özel okul öğretmenlerinin durumu da ayrı başlıklar halinde ele alındı.
'Tarikat ve cemaatler okullardan çıkarılsın'
Raporda bu eğitim öğretim yılındaki mücadele başlıklarına ve Komünist Öğretmenler’in beş talebine de yer verildi:
"1. Tarikat ve cemaatlerin okullardan çıkarılmalı, tüm protokoller derhal iptal edilmelidir.
2. Laiklik, tüm boyutlarıyla hayata geçirilmeli; dinî dayatma son bulmalıdır.
3. Bilimsel, demokratik ve kamusal müfredat esas alınmalı; pedagojik içerikler özerk bir kurul tarafından oluşturulmalıdır.
4. Hijyen, beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlar devlet tarafından karşılanmalıdır.
5. Öğretmenler, güvenceli çalışmalı, sendikal hakları genişletilmeli, mesleki saygınlık yeniden inşa edilmelidir."
'Bilimin, eşitliğin ve laikliğin bayrağını taşımaya devam edeceğiz'
Değerlendirme raporunun sonuç bölümünde Komünist Öğretmenler’in bilimin, eşitliğin ve laikliğin bayrağını sınıflarda, sokaklarda ve kürsülerde taşımaya ve “umut olmaya, mücadele etmeye ve örgütlenmeye” devam edeceği vurgulandı.
Raporun tamamı şöyle:
"2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Değerlendirme Raporu
Komünist Öğretmenlerden Kamuoyuna
1. Temizlik ve Sağlık: Kamusal Sorumluluğun İflası
Millî Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre devlet okullarında öğrenci başına düşen temizlik görevlisi oranı 1/712’dir. Bu, 1000 öğrencili bir okulda yalnızca bir görevlinin bulunduğu anlamına gelir. Gerçekte ise temizlik; velilerden toplanan paralarla, bağışlarla ya da TYP (Toplum Yararına Program) kapsamındaki geçici işçilerle sağlanmaktadır. Bu uygulama; - Eğitimin kamusal niteliğini aşındırmakta, - Aileleri zorunlu katkıya zorlamakta, - Öğrencilerin sağlıklı bir ortamda eğitim alma hakkını tehdit etmektedir. Birçok okulda sabun, tuvalet kağıdı gibi en temel hijyen malzemeleri bile eksiktir. Salgın hastalıklar karşısında okullar savunmasızdır.
2. Tarikatlar ve Cemaatler: Eğitimin Paralel Sahipleri
2024 yılı boyunca Türkiye genelinde birçok okul, tarikat bağlantılı vakıf ve derneklerle yapılan “iş birlikleri”yle adeta gerici ideolojilerin arka bahçesine dönüştürüldü. Ensar, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti, TÜRGEV, Hayrat Vakfı gibi yapılar; - Değerler eğitimi adı altında ideolojik içerikler yaymakta, - Pedagojik formasyonu olmayan kişilerle öğrencilere "manevi rehberlik" sunmakta, - Eğitimi dinselleştirme sürecinin ana taşıyıcısı haline gelmektedir. Bu protokoller, Anayasa’daki laiklik ilkesine açıkça aykırıdır.
3. Laiklik: Anayasal Güvenceden Simgesel Temsile
Laiklik artık yalnızca bayrak törenlerinde anımsanan, içi boşaltılmış bir semboldür. 2025 yılında açıklanan yeni müfredatta; - Dinî referanslı kavramların oranı %35 artmıştır. - Fen bilimlerinde yaratılış görüşü ile evrim eşitlenmiş, bilimsel gerçeklik çarpıtılmıştır. - “Değerler eğitimi” üzerinden mezhepçi anlatılar güçlendirilmiştir.
4. Müfredat ve Bilimsellik: “Türkiye Yüzyılı”nın Yalanları
Yeni müfredat “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında tanıtılmıştır. Ancak bu model; - Evrim kuramını dışlayarak bilimsel eğitimle çelişmekte, - Osmanlıcı tarih anlatısını merkeze alarak çağdaş tarih anlayışını reddetmekte, - Eleştirel düşünce, felsefe, sorgulama gibi becerileri geri plana itmektedir.
5. Öğretmenlerin Durumu: Yoksulluk, Baskı ve Mutsuzluk
Yeni atanan bir öğretmenin maaşı, asgari ücretin yalnızca %20 üzerindedir. Bu, bir kamu görevlisi için yoksulluk sınırında bir yaşam anlamına gelir. Mülakat sistemi torpilin ve kadrolaşmanın aracı olmuştur. Öğretmenler sürgünlerle, soruşturmalarla, disiplin cezalarıyla sindirilmektedir. Öğretmenlik mesleği değersizleştirilmiş, saygınlığı zedelenmiştir.
6. Öğrenciler: Geleceksizliğin Resmi
Liseyi terk eden gençlerin oranı %14’e ulaşmıştır. Bu oran: - İmam hatipleşme baskısıyla Anadolu liselerinin niteliğinin düşmesine, - Meslek liselerinin nitelikli eğitim değil, iş gücü deposuna dönüşmesine, - Gençlerin üniversiteye değil, ucuz emeğe yönlendirilmesine neden olmaktadır.
7. Şiddet Gören ve Öldürülen Öğretmenler: Görmezden Gelinen Gerçek
2024-2025 eğitim yılında onlarca öğretmen, görevleri başında şiddete uğramış, bazıları ise öğrencilerinin, velilerin ya da idarecilerin hedefi haline gelerek yaşamını yitirmiştir. Bu olaylar münferit değil; eğitim sistemindeki çürümenin, öğretmene değer verilmemesinin, kamu çalışanlarının korunmamasının doğrudan sonucudur. - Sınıf içinde sözlü ve fiziksel saldırıya uğrayan öğretmen sayısı her geçen yıl artmaktadır. - Devlet okullarında güvenlik önlemleri yetersizdir. - Öğretmeni itibarsızlaştıran söylemler, şiddeti teşvik etmektedir. Öğretmene yönelik şiddet; yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal ve siyasal bir krizdir. Bu saldırılar karşısında susmak, şiddeti normalleştirmektir.
8. Öğretmenlik Meslek Kanunu : Mesleği Güvencesizleştirme
Milli Eğitim Akademisi adı altında yeni bir eleme düzeni kuruldu. Eğitim fakülteleri değersizleştirildi. Mülakat artık daha da katmerli, daha da ideolojik hale getirildi.
9. MESEM’ler: Çocuk Emeği Sömürüsünün Merkezleri
Devlet eliyle organize edilen modern kölelik sisteminde çocuklar iş cinayetlerine kurban gitti. Adı meslek eğitimi olan bu düzende, bugüne kadar 14 çocuk hayatını kaybetti, yüzlerce çocuk yaralandı. 14 yaşında, 15 yaşında nice çocuğun adını biz ölümlerle öğrendik. MESEM’lerde sömürülen, yaşamını yitiren çocuklar sizin sorumluluğunuzda!
10. Özel Okul Öğretmenleri: Bakanlık Patronların İnsafına Terk Etti
Asgari ücretle, sigortasız, güvencesiz çalıştırılan özel okul öğretmenleri için koşullar bu yıl artan yoksullukla birlikte açlık sınırında yaşamaya dönüştü. Üstelik Milli Eğitim Bakanı dalga geçercesine “patronlar söz verdi” dedi.
2025 Yılında Komünist Öğretmenlerin Mücadele Başlıkları:
- Velilerden Çalmayı Bırakın (20 Eylül 2024)
- Mücadele Etmeye, Mesleğimizin Onurunu Savunmaya İhtiyacımız Var (24 Kasım 2024)
- Öğretmen Ölümlerini Durdurun! (Aralık 2024)
Komünist Öğretmenlerin Talepleri:
1. Tarikat ve cemaatler okullardan çıkarılmalı, tüm protokoller derhal iptal edilmelidir.
2. Laiklik, tüm boyutlarıyla hayata geçirilmeli; dinî dayatma son bulmalıdır.
3. Bilimsel, demokratik ve kamusal müfredat esas alınmalı; pedagojik içerikler özerk bir kurul tarafından oluşturulmalıdır.
4. Hijyen, beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlar devlet tarafından karşılanmalıdır.
5. Öğretmenler, güvenceli çalışmalı, sendikal hakları genişletilmeli, mesleki saygınlık yeniden inşa edilmelidir.
Sonuç:
Bu karanlık düzeni biz kurmadık, biz değiştireceğiz.
Eğitimi piyasaya, çocuklarımızı gericiliğe teslim etmeyeceğiz.
Biz Komünist Öğretmenler olarak; bilimin, eşitliğin ve laikliğin bayrağını sınıflarımızda, sokaklarda, kürsülerde taşımaya devam edeceğiz.
Umut olmaya, mücadele etmeye ve örgütlenmeye devam edeceğiz."
Zorunlu eğitim hedef alındı, TKP yanıt verdi: 'Çocukları fabrikalara ve tarikatlara teslim planı!' | ![]() |