Narin cinayetinde ilk duruşma: 13 saat sürdü, devam edecek

Narin Güran cinayeti davasının Diyarbakır 8. Ağır Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasının bugünkü bölümü tamamlandı. Duruşma, yarın devam edecek.

Haber Merkezi

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan günler sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün başladı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.

Duruşmada, sanık savunmalarının ardından tanıklar dinlendi. Tanık ifadeleri sonrasında duruşma 8 Kasım 09.00’a erteledi.

Sanıklar duruşma salonuna getirildi

Haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar duruşma salonuna getirildi.

Duruşmayı, AKP Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti Milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Ceylan Akça Cupolo, DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, TBB Başkanı Erinç Sağkan, farklı bölgelerden gelen baro başkanları, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük ve Gülben Ergen de izledi.

'Odaya girdiğimde Narin'in öldüğünü gördüm'

Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre, duruşma başladıktan sonra baba Arif Güran salonda ağlamaya başladı. Ağabey Baran Güran tanık olduğu için müşteki olarak kabul edilmedi. Mahkeme başkanı "Tüm Türkiye bu yargılamayı beklediği için her baro başkanına söz veremeyeceğiz. Bir an önce duruşmada sanıklara söz hakkı vermek istiyorum" diyerek dosya dışındaki avukatların taleplerini almayacaklarını belirtti.

Sanık kürsüsüne gelen Nevzat Bahtiyar, pek çok soruya "Bilmiyorum, hatırlamıyorum" diye yanıt verdi ve "Susma hakkımı kullanmak istiyorum. Son verdiğim beyan geçerlidir" dedi. Hakim, Nevzat Bahtiyar'ın ifadesini okudu, Bahtiyar soru üzerine baskı altında olmadığını ifade ederek, "Suçu kabul etmem için kimse bana teklifte bulunmadı. Cezaevinde kimse yanıma gelmedi" diye konuştu. Şunları söyledi:

"Salim beni Arif’in evine götürdü. İkinci odada Narin’in cesedi vardı. Ben evde bağırma sesi duymadım. Ben ve Salim dışında kimse yoktu. Salim’in evinde de kimse yoktu. Odaya girdiğimde Narin'in öldüğünü gördüm. Salim beni tehdit etti, çocuğunu öldürürüm dedi. Narin'e baktım, ağzından köpük çıktı. Amca Salim Güran bana 'Anne ile cinsel ilişkiye girerken Narin bizi gördü ve ben de öldürdüm' dedi."

Hakim, Nevzat Bahtiyar'ın bazı ifadelerindeki çelişkilere dikkat çekti, "Daha önce böyle bir şey yaptın mı? Bu soğukkanlılık nerden geliyor?" diye sordu. Daha önce kimseyi öldürmediğini söyleyen Bahtiyar, "Beni silahla tehdit ettiği için yapmak zorunda kaldım" dedi. Bahtiyar detaylarla ilgili pek çok soruya "Bilmiyorum, hatırlamıyorum" yanıtını verdi.

Bu sırada baba Arif Güran fenalaştı, hakim duruşmadan çıkarılmasını istedi. Arif Güran "Ne istediniz?" diye ağlayarak salondan çıktı.

'Yerini tek bilen Salim'di'

Nevzat Bahtiyar, hakimin neden daha önce konuşmadığı sorusuna "Salim'den korktum, konuşmadım" diyerek yanıt verdi ve şunları söyledi:

"Narin'i evin içine koyduğumda, bizim evin üstü yüksekti tepede Yüksel'i gördüm eli yüzünde bana bakıyordu. Enes’i hiç görmedim. Narin'in nasıl öldüğünü bilmiyorum. Benim oraya çuvalı taşıdığımı sadece Salim ve Yüksel biliyordu. Dereye tek başıma taşıdım. İpi Narin’in çantasından buldum. Battaniyeyi ben sardım. Bir tarafını ben tuttum bir tarafını Salim sardı. İkimiz birlikte evden çıktık. Salim kapının önündeki terliği gördü ve 'Narin’in terliklerini de al' dedi. Ahırımdaki oluktan aşağıya yavaşça battaniye ile birlikte attım. Sonra ahırda çuvala koyarak Narin'i arabaya koydum. Battaniyeyi dışarıya bıraktım.

Ben elbiselerimi ve ayakkabılarımı çıkarmadım. 40-50 cm su vardı ama ben suya girmedim. Ben hayvan yer diye düşünmedim. Tek taş bıraktım. Bilen sadece Salim'di. Salim de tam yerini bilmiyordu."

Hakim "Salim sana parçala demiş neden yapmadın?" diye sordu, Bahtiyar "yapamadığını" söyledi.

Daha sonra Bakanlık avukatı Nevzat Bahtiyar'a "Salim Güran ile Yüksel Güran arasındaki ilişkiyi daha önce biliyor muydunuz?" diye sordu. Bahtiyar bu soruyu da "Hayır, bilmiyordum" diye yanıtladı.

Ağabey de 'bilmiyorum, hatırlamıyorum' dedi

Duruşma, tutuklu sanık Narin’in ağabeyi ve ''iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Enes Güran'ın ifade vermesiyle devam etti.

ANKA'daki habere göre Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos gününü Enes Güran şöyle anlattı:

"Malatya Arguvan'dan ayın 20'sinde eve geldim. Babam beni otogardan aldı. Uyandığım zaman annem, ağabeyim, babam ve kardeşlerim evdeydi. Yemekte Muzaffer Güran bize eşlik etti. Babam ve Muzaffer, Batman'a gidecekti. Annemin evden çıktığını fark ettim. Malatya'dan geldiğim için elbiselerim kirliydi. Annem elbiseleri, Hediye Güran'a götürdü. Yemeğimizi yedikten sonra sosyal medyada gezinirken Narin yanıma geldi. Saat 13.00 oldu. O sırada Narin, anneme 'kursa gideceğim' dedi. Annem, 'gitme' dedi ancak sonra izin verdi. Ben de o sırada uyudum. Uyandığımda Malatya'dan arkadaşım aramıştı. Yengem de evin içindeydi. Ağaçların altına gittiğimde telefonum yanımdaydı."

'Salim Güran'ın öldürme ihtimali olup olmadığını bilmiyorum, şüphelendim'

"Salim Güran ile annen arasında bir ilişki mi var" diye soran hakime Enes Güran, "O benim annem, bu bana nasıl sorulur, yakışık değil" dedi. Hakim bunun üzerine özür diledi.

Hakimin ''Neden burada sanıksın Enes? Neden Muhammed vs. değil de sen diye hiç düşündün mü'' sorusuna Enes Güran, "Bilmiyorum. Hayır, düşünmedim" yanıtını verdi.

''Narin’in öldürülmesinde kimden şüphelendin'' sorusu üzerine Enes Güran, ''Salim'in arabasında kan olduğunu öğrenince, amcamdan şüphelendim. 'Aracında kan var' dendi, şüphelendim. Salim Güran'ın öldürme ihtimali olup olmadığını bilmiyorum" diye konuştu.

'İşkence altında ifade verdim'

Savcının, 23-24 ve 25 Ağustos'ta jandarmada verdiği ifadesinin HTS verileriyle örtüştüğünü ve bu ifadeleri kabul edip etmediğini sorması üzerine Enes Güran, "Kabul etmiyorum. 3 gün boyunca kafam karıştığı için aynı ifadeyi verdim" diyerek kendini savundu.

Mahkeme Başkanı, "12 Eylül'de alınan ifaden işkence altında mı verildi?" sorusuna Güran, "Evet" yanıtını verdi. Güran, "İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan döndükten sonra ilk kimin evine gittin?" diye soran avukat Nahit Eren’e, "Hüseyin Güran’ın evine gittim. Olup biteni sordu” diye yanıt verdi. 

Enes Güran'ın ifadesinin ardından mahkemeye 1 saat ara verildi.

Anne Güran: Olay günü Nevzat Bahtiyar'ı görmedim

Mahkeme Başkanı duruşmanın ikinci bölümü başlamadan 18 yaş altı çocukların dışarı çıkarılmasını istedi. Duruşma "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan anne Yüksel Güran’ın kimlik tespitiyle başladı.

Anne Güran, Narin’in öldürüldüğü 21 Ağustos gününü şöyle anlattı:

"Biz yemeği yedik Muzaffer ve Arif Batman’a gidecekti. Baran’da gelini alışverişe götürecekti. Enes’in elbiseleri götürdüm. Halen Narin evdeydi. Saate baktım saat 13.00’tü, bulaşık yıkadım, ev iş yaptım. Narin gitti, geldi ‘Kuran kursuna geç kaldım’ dedi. Narin, ‘Saat 16.00’ya kadar kursta kalacağım’ dedi. ‘Sıcaktır gitme’ dedim. Ama beni ikna etti, gitti. Narin evden çıktıktan sonra Kuran çarpsın onu görmedim. Ben çok yorgundum yattım. Kalktığımda Enes de yatıyordu, Muhammed ve Eren oynuyordu, Enes uyuyordu. Kalkmadı."

Yüksel Güran’ın açıklamalarının ardından Mahkeme Başkanı sorularını yöneltti. Mahkeme Başkanı, olay günü Nevzat Bahtiyar’ı görüp görmediğini sorması üzerine anne Güran, "Hayır, görmedim" diyerek yanıtladı. Mahkeme Başkanı, "Olay günü oğlun Enes Güran esrar mı, sigara mı içiyordu" diye sordu. Anne Güran, Enes’in sigara içtiğini ifade etti. Mahkeme Başkanı, anne Güran’a Narin’in kaybolduğunu nasıl fark ettiğini sormasını üzerine şu yanıtı verdi:

"Muhammed’e Narin’i çağır dedim. Muhammed, 'Narin yok' dedi. Narin’in kaybolduğu aklımın ucundan geçmiyordu. Kardeşlerimi aradım. 'Narin gelmedi' dediler. En son halasına gittim. Oraya sordum. 'Yok' dediler. Nevzat'ın karısı da benimle aramaya geldi. Beni teselli etmeye çalışıyordu. Bütün köy Narin’i arıyordu." 

'Kim öldürdü bilmiyorum'

Mahkeme Başkanı "Yani Narin'i sen öldürmedin" sorusuna Yüksel Güran, "Ben nasıl kızımı öldüreyim" diye yanıtladı. Mahkeme Başkanı, "Kızınızı Salim mi öldürdü?" diye sorması üzerine Güran, "Kim öldürdü bilmiyorum. Salim öldürmüşse, kim öldürmüşse Allah’a havale ediyorum" dedi. "Enes mi Narin’i öldürdü? Narin’in Enes tarafından öldürüldüğünü bilsen kendi elinle teslim eder misin?" diye soran Mahkeme Başkanı'na Yüksel Güran, "Yemin ederim kendi elimle teslim ederdim" ifadelerini kullandı.

'Salim'le hiçbir ilişkimiz yoktur'

"Salim Güran evinize geldi mi?" sorusunu yönelten Mahkeme Başkanı'na anne Güran, "Salim kesinlikle eve gelmedi. Yemin ederim ne Salim ne Nevzat evimize gelmemiştir" yanıtını verdi. Mahkeme Başkanı'nın ''Salim Güran ile bir ilişkisinin olup olmadığını'' sorması üzerine Yüksel Güran, "Salim’le hiçbir ilişkimiz, alakamız yoktur. Yemin ederim" dedi. Anne Yüksel Güran, "Salim Güran ailenin reisi midir?" sorusuna ise "Herkesin evinin reisidir" diye yanıt verdi.

Mahkeme Başkanı'nın, "Nevzat size ve Salim’e iftar mı atıyor?" sorusuna anne Güran, "Kesinlikle. Namusumuza dil uzatıyor. Ben Narin’in katilini istiyorum. Namusuma leke sürdüler. Narinime gelinlik giyindiremedim. Kefen giyindirdiler. 22 yıllık evliyim daha kocam bana bir tokat vurmamış. Beni öldürün ama namusuma leke sürmeyin. -(Nevzat Bahtiyar'ı göstererek) Hele bakın bu insan mıdır? İftira atıyor?" sözleriyle yanıt verdi.

'Kaybolduğunu 18.30-19.00 arasında öğrendim'

Narin’in annesi Yüksel Güran’ın ardından, amcası Salim Güran’ın ifadesine başlandı.

Olay gününü anlatan Salim Güran, “Tarlaya gidip çalıştık. Saat 10-11 gibi eve geldim. Çocuklarıma ‘Düğündür, size elbise alayım’ dedim, oğlum Devran hariç. Dönüşte petrol istasyonunda 200 TL'lik yakıt aldım. Eve gittim. Eşim yemek yaptı, yemeği yedim. Sonra da sondajın olduğu yere geldim. Sonra elektrikçiler geldi. Mehmet Şerif Güran’ın tarlasındaki trafonun yanına gittik, kontrol ettik. Saat 18.00'e kadar. Ondan sonra eve geldim. Hüseyin amcam, Mersin’den gelmişti. Onun evine giderken, oğlum Miran da bana ‘Ben de geleyim’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. O sırada Ramazan, ‘Yabancı bir araba var’ dedi. Ben o sırada yukarı çıkarken, Nevzat bahçesinde oturuyordu. Ben de ona selam vermeden gittim. Bu adamla 2-3 aydır ne yemişim ne içmişim. Ondan sonra Arif ‘O parayı vermiyorum’ dedi, ben de ‘Arif ayıptır’ dedim. İnşaat meselesine gelince, dedim ‘Nevzat, kardeşimin evi olacak, sana verelim sıvasını.’ Bana ‘200 bin’ dedi ama ‘10 almam 190 olsun’ dedi. Ben de ‘175 bin veren var’ dedim, o da ‘Kim yapıyorsa verin gitsin’ dedi” diye konuştu.

Mahkeme Başkanının "Narin ne zaman kayboldu" sorusuna Salim Güran, “Ben Hüseyin amcamın evindeydim. 18.30 ve 19.00 arasında öğrendim. Mehmet Selim Atasoy’u aradım, o da yanıma geldi. Onunla sondaja gittik. Telefon bana geldi, kızım Gizem beni aradı, ‘Narin kaybolmuş’ dedi. Ben de ‘Nasıl kaybolmuş, geliyorum’ dedim. Mehmet Selim Atasoy da ‘Ben de geliyorum’ dedi. Ben arabayı oraya park ettim, baktım kalabalık ve herkesi görünce Şakir Başçavuşu aradım, ‘Komutanım, kardeşimin kızı kayıp’ dedim.

'Yazışmaları kardeşimin ahırında keleş mermesi bulunduğu için sildim'

Mahkeme Başkanının, cep telefonuna indirdiği bir programı neden indirdiğini sorması üzerine Salim Güran, “Bazen toplantılara giderken unutmayalım diye onu indirdim” dedi. “Narin kaybolduktan sonra neden sildin peki?” sorusuna da, “O programı ben silmedim. 21 Ağustos’u, 22 Ağustos’a bağlayan gece saat 24.00'te o program devre dışı kaldı” yanıtını verdi. “Kendin silmedin değil mi?” sorusuna da, “Hayır. Ben o programdan anlamıyorum. Ben Cahit Kaya ile birlikte babamın bahçesinde otururken onun oğlu bana indirdi” dedi. Salim Güran, Arif Güran’ın evine girmediğini, Nevzat Bahtiyar ile de görüşmediğini söyledi. Enes Güran’ın saat 15.50’de HTS kayıtlarına göre evlerinde olmasına da, “Bilmiyorum” dedi. “Whatsapp yazışmalarını neden sildin?” sorusuna da, “Kardeşimin ahırında 380 keleş mermisi bulunduğu için sildim” yanıtını verdi.

'Kardeşimin namusuna laf getirmem, iftira atıyor'

Mahkeme Başkanının “Enes'in, kızlarınla ilişkisi var mı?” sorusuna “Kesinlikle hayır” yanıtını veren Salim Güran, “Yüksel Güran ile ilişkin var mı?” sorusunda da “Hayır, kardeşim Arif’in namusuna laf getirtmem. Ben Salim Güran'ım, asla öyle bir şey yapmam. Ben 8 yaşındaki bir meleği neden öldüreyim? Nevzat yalan söylüyor, Allah belasını versin” dedi.

Salim Güran, daha sonra “Jandarma beni çağırdığı zaman, ‘Küçük de olsa husumetin olan kişileri söyle’ dediler. Nevzat’la olan meseleyi anlattım. ‘17.40’da Narin’i gördünüz’ diye kimseye söylemedim. Döverek söyletmişler. Ben onlarla öyle bir şey konuşmamışım. Ben kimim ki koskoca devleti yönlendireyim? Arif Güran’ın evine olay günü gitmedim. Hüseyin amcamın yanından giderken Nevzat’ı gördüm, ağaçların orada. Selam bile vermedim. Nevzat Bahtiyar, adam gibi çık söyle. Narin’i kim öldürdü? Hepsi oyun. Ben gözaltına alındım. Televizyonda dersini çalıştı. Televizyon izleyerek kendini ayarladı. Yüksel ile ilişki meselesini kendini kurtarmak için iftira atıyor. Tanıklara da kendimi korumak için yönlendirme yaptırmadım” diye konuştu.

Hakimin “Gece 22.47'den 22.55'e kadar olay yerinde olduğunuz HTS kayıtlarında var” sorusuna Salim Güran, “Ben gitmedim” dedi. “DNA testinde Narin’in olay günü kıyafetlerinden çıkan bir bulgu, senin aracında çıktı” sorusuna da “Hayır, kabul etmiyorum” yanıtını verdi.

Mahkeme Başkanı, “Baz kayıtlarına göre Arif’in evinde görünüyorsun” diye sordu. Salim Güran, “Hayır kesinlikle gitmemişim” dedi. “15.39’da, bize göre iddianame ve baz kayıtlarına göre o saatte kızın Dilek’i arıyorsun, onunla 16 saniye konuşuyorsun. 15 dakika sonra o seni arıyor, 7 saniye konuşuyorsunuz. Aynı evin içinde dilekle telefonla mı konuşuyorsun?” sorusuna da “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi. Salim Güran, daha sonra “22.47 de narinin cesedinin olduğu yere kesinlikle gitmedim. Ramazan’la olan telefon konuşmam kesinlikle Narin ile ilgili değil. Ben baz verilerine inanmıyorum. Arif’in evine de gitmedim, dereye de gitmedim” diye konuştu.

Tanıkların daha sonra dinlenmesi talebi üzerine de Mahkeme Başkanı, “Sabaha kadar buradayız. Nereye kadar giderse” dedi

İfadesine devam eden Salim Güran, “Üs bölgesinin kamerasından, Narin’in patikaya çıktığı andan sonrası görünüyor. Narin patikaya çıktıktan sonrasına baksınlar. Meğer 18.00’den sonra bakmışlar. Benim gördüğüm, çok güzel bir kameradır. Ben Arif’in evine girmişsem, o kameradan gözükür. O kamerayı göstersinler. Nevzat, medya ne söylerse onları söylüyor. Nevzat Bahtiyar benim ismimi, beni gözaltına aldıkları için algı yaptıkları için verdi. Nevzat, aracın sağ camından aldığını söylemişti. Sağ cam bozuk” diye konuştu.

Baba Güran: Tüm sanıklardan şikayetçiyim

Sanıkların savunmaları tamamlanan duruşma, tanıkların dinlenmesiyle devam etti. İlk olarak Baba Arif Güran'ın dinlenmesine başlandı.

Narin Güran’ın babası Arif Güran, davada müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde, oğlu Enes Güran, ağabeyi Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar’dan şikayetçi olduğunu bildirdi. Güran, bir süre önce Nevzat Bahtiyar ile bir araba ticareti konusunda tartıştıklarını belirterek, “Benim kızımın dosyası 85 milyonun dosyasıdır. Bugün buradakiler benim kızım için geldiler, başım gözüm üstünedir. Eğer Güran ailesi kızımı Nevzat'a vermiş olsaydı, Nevzat benim yanımda duruyordu. Neden bir gün söylemedi, kızını bana verdiler gömdüm diye. Nevzat, bana söyleseydi, bugün yeri benim başımın üstündeydi. Tüm sanıklardan şikayetçiyim" dedi.

Mahkeme başkanının  Nevzat Bahtiyar’a aralarındaki para meselesinden dolayı kin besleyip beslemediğini sorusu üzerine Arif Güran, “Nevzat’la olayımı anlattım. 20- 25 gün önce bir araba ticareti. Benle bir alakası yok. O arkadaş cezaevine girdi. Benim yakamı tuttular, ‘Parayı sen ödeyeceksin’ dediler. Galerici H.O.’nun orada örfi olarak anlaştık. Tutanak da tuttuk. Salim’e biz bu arabayı Nevzat’tan aldık. Bu araba sattığım zaman 4 bin TL kârı vardı. ‘80 bin liralık zarar niye bana değiyor’ dedim. Sonra nevzatla buluştuk. Kesinlikle ‘kabul etmiyorum dedi. Konuşmalarımız sakin değildi. Kekelemesiyle dalga geçtim. 40 bin zararı, Salim’in evinde, Nevzat Bahtiyar’a 10 bin, Salim’e 30 bin ödeyeceğiz diye kararlaştırıldı. Nevzat’a parası yoksa, sıva karşılığı ödemesi de teklif edildi” diye konuştu.

Bölgedeki askeri üssün kamerasının görüntülerinin olduğunu belirten Arif Güran, “Benim kızım tepeye çıkmamış diye ilk günler de söyledim. Ama Salim 18.40’da köyün kamerasına takılan görüntüsünde hızla gidiyor. Üs bölgesinin kamerasına o saatte bakmışlar, ‘Güneş vuruyor’ dediler. Bu insanlar kızımı görmedikleri halde saat 19.00 a kadar orada olduğuna dair beyanda bulundular” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Üs bölgesinin kamera görüntüleri var mı, soracağız” dedi. İfadesine devam eden Arif Güran, “Biri benim kızımı öldürecek ve ben onunla anlaşacağım öyle mi? Güran’lar tarafından eğer benim kızım Nevzat’a teslim edilmişse, bu insana silah doğrultmuşsa 2’nci, 3’üncü, 4’üncü gün gelir, bize söylerdi. O zaman baş tacımız olurdu. Kızımı saklayıp gelip yanıma oturuyorsa, ben o insandan her şeyi beklerim” diye konuştu.

Aile meclisi toplantıları iddialarının sorulması üzerine de, “Ali Rıza Güran ile bazen bir araya geliyorduk. Toplu görüşmelerimiz olmadı” yanıtını verdi. Arif Güran, ifadesini şöyle sonlandırdı:

“İlk bulunan terlikte ilk önce benzediğini söyledim. Olay yerinde numarayı söylediler. Kızımın numarası 31 dedim. O 25 numaraydı. Orada kızımın terliği olmadığını söyledim. Kimin parmağı benim kızımın kanında varsa, Rabbim o parmakları çürütsün. Benim gözümde benim ailem bana bunu yapmaz. Eşimden asla şüphelenmedim. Benim kızım herkesin üstündedir. Eşim saat 17.00’de beni aradı ‘Yemeğe gelecek misin?’ dedi. Sesinde tedirginlik yoktu.”

Nevzat Bahtiyar'ın eşi tanık olarak dinlendi

Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar da tanık olarak dinlendi. Olay gününü anlatan Gazal Bahtiyar, “Nevzat telefonla konuştuktan sonra çıktı. Yüksel, ‘Benim kızım yoktur, kaçırdılar mı, öldürdüler mi, hanginiz kızımı götürdüyse getirsin’ dedi. Eşimden hiç şüphelenmedim. Şüphelenseydim kendi elimle teslim ederdim. Ali Rıza Güran, Hasan Kaya’yı aramış. ‘Gazal gelsin, kendi evinde yaşasın, bakarız’ diye. ‘Nevzat suçunu itiraf etsin’ demiş. Cezaevi ziyaretine gittiğimizde Nevzat’a söyledik bu durumu. Salim’in üvey annesi geldi, ‘Salim tutuklandı, Nevzat da tutuklanacak’ dedi. Narin’in cansız bedeni daha bulunmamıştı. Niye tutuklanacak diye sordum. Daha sonra, ‘Yok yok, ifadesi alınacak’ dedi. Araba meselesinde de Nevzat 50 bin TL ödedi. Aralarında husumet olsaydı, oğlum onların evinde yapmazdı. Zaten jandarmalar onların evinden aldı oğlumu. Salim onu sırtından vurdu. O paradan sonra da bir sıkıntı olmadı. İkisi de birbirine ‘Kardeşim’ diyordu” dedi.

Ardından Yüksel Güran söz alarak, “Gazal peşimden gelip beni teselli ediyordu” dedi. Salim Güran ise “Ben Nevzat’a ‘Kardeşim’ demedim. ‘Benim kocamı sırtından vurdu’ dedi, açıklama yapsın” diye konuştu. Söz alan Enes Güran ise “Biz tepeye çıktığımızda Maşallah Güran’a seslendik. Hediye Güran yoktu yanımızda. Öyle bir olay olmadı” dedi.

Diyarbakır Barosu eski başkanı Nahit Eren de “15.08’de konuştuktan ne kadar süre sonra Nevzat araçla ayrıldı?” diye sorup, Ali Rıza Güran’ın teklifini anlatmasını istedi. Bunun üzerine Gazal Bahtiyar, “Konuştuğu gibi çıkmadı. Kaç dakika geçtiğini bilmiyorum. ‘Çarıklı’ya gidecegim’ dedi. Hasan Kaya geldi. Ali Rıza Güran benim için ‘Köye gelsin, çocuklarıyla biz ona bakarız’ dedi, kabul etmedim. Nevzat’a söyledik. Kabul etmediğini söyledi. Biz teselli için gidiyorduk. ‘Aile toplantısı var kimse gelmesin’ diyorlardı” diye konuştu.

Gazal Bahtiyar’ın ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı, duruşmayı 8 Kasım sabah 09.00’a erteledi.