Muammer Aksoy’un evi yıkım tehdidi altında

Muammer Aksoy’un Ankara'daki evinin yıkım tehdidi altında olduğunu açıklayan Mimarlar Odası, evin yıkımdan kurtarılarak aydınlanma müzesi yapılmasını talep etti.

Haber Merkezi

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, toplumsal hafıza mekanı olduğunu belirttiği Muammer Aksoy’un evinin yıkım tehdidi altında olduğunu açıkladı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Cumhuriyet aşığı ve Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucularından Prof. Dr. Muammer Aksoy’un evi toplumsal hafıza mekanıdır. Aksoy canice 31 Ocak 1990 tarihinde suikaste uğrayarak katledilmiştir. Silahla vurularak evinin önünde katledilen Muammer Aksoy’un Ankara’da Çankaya ilçesinde, Bahçelievler’de sonradan adı Prof. Muammer Aksoy Caddesi olarak değiştirilen eski 2. Cadde'deki 55 numaralı aile apartmanı, önce el değiştirdi, şimdide kentsel dönüşüm ile yıkılacak. Apartmanda kalan son iki dairenin boşaltmasının ardından toplumsal hafıza mekanı olan, 1954 yılında Y. Mimar Muzaffer Vanlı tarafından tasarlanan mimari projesinin üzerinde büyük harflerle ‘Muammer Aksoy ve Akrabaları Evi’ yazan bu yapının ve taşıdığı değerlerin korunması gerekliliğini işaret ediyoruz. Dönemin aile yaşamı, toplumsal yaşamı ve aydınlanmanın örgütlenme mekanı olmuş Muammer Aksoy Evi aydınlık fikirlerin tanığı olarak bir aydınlanma müzesi olmalıdır” dedi.

Candan, toplumsal hafıza mekanının korunması için Koruma Kurulu’na başvurduklarını belirtirken, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne Muammer Aksoy evinin korunması ve yıkımdan kurtararak müze yapılması çağrısında bulundu.

Candan, şunları söyledi:

 “Beş kardeş tarafından aile apartmanı olarak yaptırılan bu ev Muammer Aksoy’un vurulmasından sonra aile tarafından etap etap elden çıkartılmış. Apartmanda kalan iki dairenin boşaltmasının ardından Aksoy’un evinin yıkılacağını öğrendik. Anılarla yüklü bu ev toplumsal  bir hafıza mekanıdır. Bu bellek mekanın gelecek kuşaklara aktarılması ve korunması için Koruma Kurulu’na başvurduk. Muammer Aksoy’un ömrünü geçirdiği mücadelesine tanıklık ettiği ev, aydınlanma müzesi yapılmalıdır. Bir kenti kent yapan, kimliğini veren hafıza mekânlarını korumak ve toplumla buluşturmak, yerel yönetimlerin de sorumluluğundadır. Bu kapsamda belediyeleri sorumluluk almaya davet ediyoruz.”

Candan, yapıya ilişkin şu bilgiyi de verdi:

“Muammer Aksoy evi iki dikdörtgen prizmatik kütlenin giriş aksı etrafında iç içe geçirilmesi ile oluşturulmuş, bir bodrum kat, zemin kat ve bir normal kattan oluşmakta ve dört ailenin kullanımına uygun daireler bulunmakta idi. Hem mimari özellikleri hem de içerisinde yaşayanların tarihsellikleri ile yapı özgün, hepimizin hayatına dokunan, bir sürece tanıklık etmiştir.”