Millet İttifakı, 30 Ocak 2023 günü yayınladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde tütünün üretimi, tüketimi, piyasa düzenlemesi ve kontrolüne ilişkin üç taahhütte bulunuyor.
- Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu kurmak,
- Yetersiz ve dengesiz beslenme, fiziksel inaktivite, tütün tüketimi ve zararlı alkol kullanımı şeklinde tanımlanan sağlık risk faktörlerine ilişkin farkındalık kampanyalı düzenlemek, “risk azaltımı” politikalarını benimsemek, ve
- Tütün kullanımının azaltmaya yönelik, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) ile MPOWER politika paketi kurallarını uygulamaya koymak, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun’un uygulanmasını güçlendirmek, denetimlerin etkili şekilde uygulanmasını sağlamak, “sigara ile mücadelede dünya genelinde kabul görmüş zarar azaltımı politikalarını” benimsemek.
Demek ki, Millet İttifakı,
- Tütün Kanunu adıyla bilinen, İMF dayatması 4733 sayılı kanuna ilişkin olarak, AKP tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesine alınan piyasa düzenleme işlevini yeniden bir bağımsız düzenleme kuruluna devretmeyi uygun görürken, bu kanunun tütün tarımını, tütün ürünü imalatı ve ticaretini düzenleyen temel hükümlerinde kayda değer başka bir değişiklik yapmayı öngörmüyor.
- Son dönemde tütün köylüsünün varoluş ve geçim sıkıntılarının bir sosyal harekete dönüşmesine, büyüyen kayıtdışı tütün üretimi ve yasadışı tütün piyasası sorununa, tütün tüketiminin gitgide tırmanmasına kulak asmıyor, bunlar için çözüm önermiyor,
- Ulusötesi sigara şirketlerine oligopol piyasa koşulları sağlayan 4733 sayılı kanundan vazgeçmediği gibi, bunun yürütmesini anayasallığı sorgulanan bağımsız düzenleme kurulu eliyle yapmayı uygun ve gerekli görüyor.
- Yürürlükteki tütün kontrolüne ilişkin ulusal ve uluslararası hukuk araçları ve politika paketlerini uygulamayı taahhüt ediyor, ancak bunlara aykırı şekilde, sigara şirketlerinin yeni nesil ürünlerinin pazarlamasında kullanılan ve ulusal ve uluslararası düzeylerde hiçbir geçerliliği, bilimsel kabul edilirliği olmayan “zarar azaltımı politikası”nı bunlara koşut hale getiriyor.
- “Sigarayla mücadele” iddiasıyla, halen Türkiye’de üretimi ve satışı yasak olan yeni nesil tütün ve nikotin ürünlerinin “zarar azaltım politikası” adı altında yasallaştırılarak piyasaya sürümünü benimsiyor.
AKP’nin 20 yıllık tütün endüstrisi politikasını ele aldığımız bir yazımızda, AKP’nin 4733 sayılı Kanun’un ruhuna sadık kalarak yaptığı uygulamanın açık ve net sonucunun sınırsız tütün ürünü arzı ile tüketimin körüklenmesi olduğundan, Türkiye’nin dünyadaki ilk 10 en büyük sigara üretim ve ihracat üslerinden ve en büyük sigara pazarlarından biri haline geldiğinden ve son on yılda özellikle gençlerde ve kadınlarda tütün tüketimi hacmi ve sıklığındaki artışın alarm verdiğinden söz etmiştik. Millet İttifakı’nın ortak politika mutabakat metni ise, sadece bu gidişatın sürdürülmesini taahhüt etmekle kalmıyor, çekinmeden ulusötesi sigara şirketlerinin dilini kullanarak “zarar azaltım” adı altında bir truva atını halk sağlığının üzerine sürme hazırlığı içinde olunduğunun işaretini veriyor.
Ulusötesi sigara şirketleri, zarar azaltım politikasını ve sözde riski azaltılmış ürünlerini, büyük bir PR kampanyası eşliğinde tüm dünyada benimsetmeye ve yasallaştırmaya çalışıyor. Zarar azaltım politikasının, bir uluslararası antlaşma olan TKÇS’ye de, ulusal tütün kontrolü düzenlemelerine de eşlik etmesi olanaklı değil, zira politikanın bizzat amacı bu hukuk araçlarını işlevsiz ve kadük kılmak. Sigara şirketlerinin, zarar azaltımı iddiasıyla, sigara gibi yakılarak tüketilen geleneksel tütün ürünleri yerine yeni nesil ürünlerini pazarlama girişimleri, çok açık biçimde TKÇS’yi hükümsüz kılma ve toplumu yeni bir tütünle ilişkili bağımlılık, hastalık, sakatlık ve ölüm sarmalının içine sokma kapasitesine sahip.
AKP yeni nesil tütün ve nikotin ürünlerinin yasadışı satışını önleyememekle birlikte, bugüne kadar yasal üretim ve ticaretine kapıyı kapalı tutmayı başardı. Millet İttifakı’nın olası bir iktidarında bu ürünlere kapıyı açması her bakımdan trajik olacaktır. Millet İttifakı, TAPDK’yı yeniden hortlatarak ve birey ve toplum sağlığı üzerinde olumsuz sağlık etkileri bilimsel çalışmalarla ortaya konan yeni ürünlerin piyasaya çıkışına izin vererek, kime hizmet etmiş olacak? Trajik yanıt, sadece ve sadece ulusötesi sigara şirketleridir.