Kuzey Kıbrıs lideri Tatar'dan Kuran Kursu kararının 'düzeltileceği' açıklaması

Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tatar ve Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ortak açıklama yaptı. Tatar Kuzey Kıbrıs AYM'nin kuran kursu kararı için 'düzeltilmesini diliyorum' dedi.

Haber Merkezi

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Lefkoşa'da düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu. 

Basın toplantısının gündeminde Çavuşoğlu ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın dün Ankara'da düzenlediği toplantıda yaşanan gerilim ve Kuzey Kıbrıs'ın Anayasa Mahkemesi tarafından Kuran kurslarının kapatılması yönündeki kararı da vardı.

Tatar bir gazetecinin sorusu üzerine AYM kararının arkasında bir "yetki karmaşası" olduğunu öne sürdü ve Kuran kurslarının kapatılmasının sözkonusu olmadığını söyledi. Kararla ilgili "laikliğin istismarı"na izin vermeyecekleri ifadesini kullanan Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tatar kararın "derhal düzeltilmesi" için girişimlerde bulunulacağını ifade etti. Çavuşoğlu da kararın "ideolojik" olduğunu ileri sürerek Erdoğan'ın da "rahatsızlığını" ilettiğini söyledi.

Tatar: Federasyondan ümit yok

Tatar ve Çavuşoğlu Kıbrıs'ta federasyonun müzakere edilmeyeceği açıklamalarını yinelerken Tatar Cenevre'deki toplantı öncesinde "son rötuşları" yaptıklarını belirtti ve "federasyondan ümit yok" diyerek "Biz ayrı bir halkız… Kıbrıs Türk halkının kendi devletine sahip çıkarak, egemen eşitlik temelinde devletiyle yola çıkması hakkıdır" ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu yaptığı açıklamada "Biz artık federal çözüm için zaman kaybetmeyeceğimizi, yeni vizyonun görüşülmesi gerektiğine inanıyoruz. Adil, kalıcı, tüm taraflar için kazan kazan bir vizyon ortaya koyuyoruz. Bu çerçeve adadaki iki devletin eşit bir şekilde statüye sahip olmaları ve birbirlerini tanımalıdır" dedi.

Çavuşoğlu "Cenevre'deki 5+1 gayriresmi bir toplantıdır. Kesinlikle Crans-Montana'dan, kaldığımız yerden devam etmeyeceğiz. Bu söz konusu olamaz" ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu: Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın yapıcı açıklamasını not ettik

Gazetecilerin sorusu üzerine Ersin Tatar, dün Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın Ankara'daki açıklamalarıyla ilgili olarak "Sayın Çavuşoğlu'na dünkü cevabı yerinde olduğu için çok teşekkür etmek istiyorum. Biz Doğu Akdeniz'de ne Türkiye'nin ne Kıbrıs Türk halkını asla yedirtmeyiz demeleri, hem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hem de Bakanımız Çavuşoğlu'nun sözleri en büyük teminat" diye konuştu.

Çavuşoğlu ise "Basın toplantısına gelirken sayın Dendias ve ekibinden bize şöyle bir talep geldi. Basın toplantısında tartışma yaratacak konulara değinmeyeceğiz, dolayısıyla sizden de aynı yaklaşımı bekliyoruz. Benim konuşmam nezaket içinde daha çok gerginliği azaltma konusunda düşüncelerimizi de paylaşarak dile getirdik. Basın toplantısının belli bir noktasından sonra sayın Dendias gerçek dışı ithamlarla hem ülkemi hem milletimi suçlamaya başladı. Bunu kabul etmem mümkün değil" dedi.

Çavuşoğlu "Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın bugün daha yapıcı açıklamasını not ettik" dedi.

Tatar: Şimdiye kadar iyi çocuk olduk da ne oldu?

Bir gazetecinin Annan Planı'na Kuzey Kıbrıs'ın "evet" demesiyle ilgili sorusu üzerine Tatar "Türkiye Cumhuriyeti iki devletlilik konusunda açıklamaları yapmıştır. Verilen sözler tutulmadı. Şimdiye kadar iyi çocuk olduk. Şimdi kötü çocuk olursak işte bizi suçlayacaklar. İyi çocuk olduk da ne olduk? Hep aldılar, hiçbir şey vermediler" dedi.

Çavuşoğlu ise "Müzakerelere yeni bir vizyonla başlama kararı aldık. AB'yi gözlemci olarak davet edebiliriz. Burada aşı konusu insani bir konu. AB'nin tutunduğu takım ortada maalesef. 2 milyon doz Rum kesimine gönderiyor, 20 bin KKTC'ye gönderiyor. Sanmasınlar KKTC'yi biz yalnız bırakırız, bırakmayız elbette. AB gerçekten dürüst arabulucu olmak istiyorsa objektif, dengeli davranması lazım" diye konuştu.

Kuran kursu kararına Tatar'dan 'düzeltme' açıklaması

Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Anayasa Mahkemesi'nin Kuran kursu kararıyla ilgili ise "Kur'an kurslarının kapanması gibi bir durum asla olamaz" ifadesini kullandı. "Laikliği istismar edenler" olduğunu ileri süren Tatar şunları söyledi:

"Anayasa Mahkemesi'nden kararın açıklanması ama gerekçeli kararın netleşmesinden önce gerçekten üzülerek söylüyorum birilerin kışkırtmasıyla birtakım söylemlerde bulunmuşlar. Bu fevkalade hassas konudur. Bana verilen bilgiye göre, sabahleyin danışmanlarımla konuyu enine boyuna araştırdım. Bizler bu topraklarda Müslüman olarak imanımızla geldik. Kur'an kurslarının kapanması gibi bir durum asla olamaz.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkilidir. O denetleyecek. Burada bir sıkıntı yaratılmaya çalışılıyor. Bu açıklamadan sonra gerekçeli karar detaylarıyla ortaya çıktıktan sonra derhal Din İşleri Başkanlığı'nın da yetkilendirilmesi gerekir. Birtakım spekülasyonlara son verilmesi en büyük dileğimdir. Böyle hassas bir konuyu kışkırtıp bir yerlere çekmenin anlamı yoktur. KKTC Anayasası'nda açık ve nettir. Bizim burada inanç, ibadet özgürlüğümüz anayasanın verdiği haktır. Burada inanç özgürlüğü de vardır, ibadet özgürlüğü de vardır. Herkes dilediği gibi ibadetini de yapar kursuna da gider. Burada bir eksiklik varsa ki, derhal düzeltilmesi için gerekli girişimlerin yapılmasını temenni ediyorum."

Çavuşoğlu AYM kararını Anayasa'ya uygun bulmadı

Çavuşoğlu da, konuyla ilgili şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a göstermiş olduğu hassasiyet için teşekkür etmek istiyorum. Tabii bu konu büyük bir hassasiyet yarattı. Öncelikle yargının bağımsızlığı ilkesel olarak ve Anayasa Mahkemesi'nin bağlayıcı kararı. Ancak mahkeme kararını eleştirme hakkımız vardır. Mahkeme eğer hukuka, talebe uygun karar vermediyse bunu ben eleştiririm. En sonda söylemek istediğimi baştan söyleyeyim, bu karar ideolojik bir karardır. Anayasa ve hükmüne göre verilmiş bir karar değildir. Bu karara yön veren de bunun uzantılarının yaptığı açık ve nettir.

Laikliğin tanımı nedir? Herkesin din özgürlüğünü, inancını, dinini öğrenme hakkının garantisidir laiklik. Peki Anayasa Mahkemesi'ne başvuran kişiler ne talep etmişlerdir? Gerekçesi nelerdir? Burada bazı sendika ve bireyler bu kişilerin özlük haklarıyla ilgili anayasa mahkemesine başvurmuşlardır. Anayasa Mahkemesi konuyu niye buna getirip karar veriyor? Ayrıca kararın zamanlaması son derece manidardır. Tam Ramazan ayının ilk haftasında değerlendirip karara bağlanması son derece manidar. Hiç kimse kusura bakmasın, bu karar ideolojik karardır. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın yaptığı açıklamaları önemsiyoruz. Bu karar Türkiye'de de hassasiyet yaratmıştır. Halkımızın hassasiyetini bizzat sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmiştir."