Komünist gençler Nâzım Hikmet’i 19 Ocak’ta Eskişehir’de tiyatroyla, şarkılarla, resimlerle selamlayacak

TKP’li gençler Türkiye’nin çeşitli illerinde komünist şair Nâzım Hikmet’i selamlayacak. Eskişehir’deki etkinlikte resim sergisi ve müzik dinletisi olacak, tiyatro oyunu sahnelenecek.

YEKTA ARMANC HATİPOĞLU

Fotoğraflar: Deniz Şanlı 

Solcu Liseliler ve Türkiye Komünist Gençliği, komünist şair Nâzım Hikmet’i doğum günü olan 15 Ocak vesilesiyle İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Giresun, Denizli, Kocaeli, Konya ve Kayseri’de selamlayacak. 

19 Ocak’ta Eskişehir’de Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da gerçekleştirilecek etkinlikte resim sergisi ve müzik dinletisi olacak, tiyatro oyunu sahnelenecek. 

Nâzım Sahnesi, etkinliğe “Yirminci Asrın Macerası” oyunuyla hazırlanıyor. 

Oyun sahnelenmeden bir hafta önce Nâzım Sahnesi’nin Vişnelik Semt Evi’ndeki provasına konuk olduk, oyuncularla ve oyunun yönetmeni Latif Tiftikçi’yle oyun ve Nâzım Hikmet üzerine konuştuk. 

‘Nâzım Hikmet’in devrime, sosyalizme olan inancı ve bunun için verdiği mücadeleyi bir tarafa bırakamayız’

Latif Tiftikçi, Nâzım Sahnesi isminin bir yanıyla iddialı gibi göründüğünü, bir yanıyla da liseli gençliğin heyecanına, coşkusuna ve devrimci mücadelesine çok uygun bir isim olduğunu söyledi. 

Nâzım Hikmet’in genelde aşk şiirlerinin ön plana çıkarıldığını ve bu nedenle bütün olarak ele alınmadığını söyleyen Tiftikçi, “Nâzım Hikmet bir kavga insanı. Bir yanını bırakamayız; onun devrime, sosyalizme olan inancı ve bunun için verdiği mücadeleyi de bir tarafa bırakamayız” dedi. 

Oyunu, Nâzım Hikmet’in kavgası çerçevesinde ele aldıklarını ve Solcu Liseliler’in coşkusunu yansıtan bir metin olmasını istediklerini ifade eden Tiftikçi “Benerci Kendini Niçin Öldürdü” eserinin bir bölümünü ele aldıklarını açıkladı. 

Onu da Hasan Hüseyin Korkmazgil’in bir şiiriyle beslediklerini ve metni biraz güncelleyerek ortaya “Yirminci Asrım Macerası” isimli, yarım saat süren ama dinamik bir eser çıkardıklarını söyledi.

“Benerci Kendini Niçin Öldürdü” eserinin kendi dinamiklerine, yazım tarzına uygun bir sahneleme yapmaya çalıştıklarını çünkü Nâzım Hikmet’in bu eserin sahnelenecek bölümünde şiirin diliyle oynadığını, farklı yaklaşımlar, farklı sesler bulmaya çalıştığını söyledi. Tiftikçi, bunu yakalamaya çalıştıklarını ve sahnelerken de bu şekilde sahnelemeye çalıştıklarını ifade etti. 

Tiftikçi, “Artık sona geldik. Arkadaşlar da çok özverili çalıştılar. Zor bir sahnelemeydi açıkçası ama üstesinden de geldiler. Ayın 19’unda sahneye çıkacağız hep birlikte” diyerek sözlerini noktaladı. 

‘Nâzım’ın bendeki yeri bu oyunla daha özel oldu’ 

Oyuncu Selman Alparslan, tiyatroyla ilkokul birinci sınıftan beri ilgilendiğini söyleyerek sözlerine başladı. 

Bu oyunun içinde bulunmanın kendisi için şans eseri gerçekleştiğini söyleyen Alparslan, alışık olmadığı bir oyun türü olduğu için ilk başlarda zorlandığını, alışma sürecinin sancılı geçtiğini ancak alıştıktan sonra sürecin iyi ilerlediğini anlattı.

Latif Tiftikçi

Alparslan, Nâzım Hikmet’i daha önce tanıdığını ancak komünist olduğunu bilmediğini ve oyun vesilesiyle öğrendiğini ifade etti. “Nâzım Hikmet oyundan önce tabii ki bir şeyler ifade ediyordu benim için ancak politik şiirlerini okumadığımı fark ettim” diyen Alparslan, Nâzım Hikmet için “Şiirlerindeki umut yoğunluğuyla ben dahil milyonlara ilham olmuş, olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“Nâzım’ın bendeki yeri bu oyunla daha özel oldu” diyen Alparslan, Nâzım Hikmet okumanın umudunu tazelediğini söyledi. 

‘Nâzım’la aynı yolda mücadele edenler olarak oyunun bir parçası olmak gurur verici’

Oyuncu Eda Ülker, bu çalışmanın içinde yer almasının en büyük sebebinin on yıllardır verilen ve şu an kendisinin de içinde olduğu sosyalizm mücadelesini sanat diliyle insanlara aktarmak olduğunu söyledi. 

“Nâzım, bir kavga insanı, tıpkı Latif Hoca’nın söylediği gibi. Nâzım’la aynı yolda mücadele ediyoruz ve bu nedenle bu oyunun bir parçası olmak ayrıca gurur verici” diyen Ülker, sözlerini Latif Tiftikçe ve oyunda emeği geçen arkadaşlarına teşekkür ederek bitirdi.