'İkinci Yüzyıla Çağrı' toplantısı: Kılıçdaroğlu 'Şampiyonlar Ligi kadrosu' dediği ekibini duyurdu

Kılıçdaroğlu '3 Aralık’ı bekleyin' diyerek duyurduğu ve CHP'nin 'vizyon belgesi'nin açıklanacağı 'İkinci Yüzyıla Çağrı' başlıklı toplantıda 'Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür' dedi.

Haber Merkezi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul’da Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda partisinin "İkinci Yüzyıla Çağrı"sında yer alan ekonomi, teknoloji ve sanayi başta olmak üzere pek çok konudaki temel projelerini anlatmak üzere kurmayları ve partililerle bir araya geldi.

Kemal Kılıçdaroğlu "İkinci Yüzyıla Çağrı" toplantısına eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile geldi, salona birlikte girdi. Açılışın ardından toplantı için hazırlanan video yayınlandı. Ardından Kılıçdaroğlu sahneye çıktı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Sizin kadar ben de heyecanlıyım. Bugün size bir çerçeve çizmek istiyorum. Asıl konuşmamı kapanışta yapacağım.

Sadece bir adaya başka bir tek adama bir zümrenin çıkarına asla oy istemeyeceksiniz. Oyu herkes için daha iyi bir yaşama yeni bir Türkiye hayaline yeni bir siyaset kültürüne oy isteyeceksiniz. İşte bu yeni sistemi bugün açıklıyorum. Bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Orası evelallah daha kolay olacak. Asıl zor olan ülkenin yapısal bir krize girmesini engellemek.

Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Bunun için yönetim anlayışımızı kökten değiştirmeliyiz. Ancak bunun çaresi mevcut tek adam gitsin, başka bir tek adam gelsin değilsindir. Tek adam gitsin mi? Evet gitsin. Tek adam rejimi bitsin mi? Evet bitsin. Ancak yerine çalışan yeni bir sistem gelsin. Yeni bir tek adam aramıyoruz. Bugün bizden bambaşka bir sistemin altyapısını dinleyeceksiniz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı bir daha artık böyle acımasız adaletsiz ve kutuplaşmış dönemler yaşamayacak.

Ülkemizin üzerine çöken kara bulutları dağıtıp Türkiye'yi çağdaş uygarlığa ulaştırma ve onu aşma kararlılığını bugün bir adım daha ileriye taşıyoruz. Türkiye'yi kurumları yeniden inşa edilmiş, sistemi yasal çerçeveye oturtulmuş, bölgesinde barışın ve refahın merkezi haline gelmiş bir Türkiye inşa edeceğiz. Meselemiz sadece hükümeti devralma meselesi değildir Mesele Mustafa Kemal Atatürk'ün o büyük hayaline sahip çıkmaktır. Ve onun vizyonunu tam anlamıyla hayata getirmek. İnşallah bize nasip olacak.

Bugün yepyeni bir güç birliği ile tanışacaksınız. Dünyadan ve Türkiye'den konusunda uzman, 70 kişiden oluşan büyük bir güç birliğinden söz ediyorum. Bizler siyasi veya siyaset üstü, rozetli veya rozetsiz, ülke için, vatan için birlikteyiz.

Hepiniz şuna inanın Bay Kemal çıktığı yoldan asla geri adım atmaz! Kısa bir süre sonra da Almanya'ya gideceğim. Seyahatlerimde ve sonrasında bahsettiğim bu 70 değerli isimle tek tek görüştüm. Onları siyaset üstü güç birliğine katılmaları için davet ettim. Elimizde üç büyük güç var; bize inanan halkımız, siyasi gücümüz ve dostlarımızla kurduğumuz siyaset üst güç birliğimiz. bizler siyasi ve siyaset üstü, rozetli veya rozetsiz unutmayın hepimiz ülke için vatan için birlikteyiz.

Devlet 7 gün 24 saat çalışacak. Zamanın mekanın enlemlerin boylamların ötesinde kesintisiz üreten bir Türkiye'yi şimdiden inşa etmeye başlıyorum. bu 70 değerli isim ne bir kişi için ne bir parti ne de iktidar için çalışacaklar. Onlar vatanları için çalışacaklar. Çünkü bay Kemal olmak böyle bir şey. Çünkü benim işim birleştirmek, sistemi kurmak, sistemi çalıştırmaktır."

Kılıçdaroğlu: Jeremy Rifkin Endüstriyel Dönüşüm Başdanışmanım

ANKA'da yer alan habere göre Kılıçdaroğlu, "Burada dinleyeceğiniz değerli konuşmacılar, tüm karanlığa rağmen ışığa çok yakın olduğumuzu size anlatacaklar. Sayın Jeremy Rifkin ile tanışacaksınız. Kendisi Almanya’da Merkel’in Endüstri ve Sanayi Teknolojileri danışmanıydı. Çin Devlet Başkanı’nın da danışmanlığını yaptı. Benim de yeni Endüstriyel Dönüşüm Başdanışmanım. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında gösterilen sayın Daron Acemoğlu bizimle birlikte olacak. Ben sayın Acemoğlu’nun gelecek yıllarda Nobel Ödülü alacağından da yüzde yüz eminim. Sayın Öztrak, ülkeye nefes aldıracak makro ekonomik çözümleri; sayın Böke, dijital kalkınma ve yeşil dönüşümü; sayın Hakan Kara ve sayın Refet Gürkaynak, para politikalarını; sayın Ufuk Akçiğit, istihdam politikalarını; sayın Hacer Foggo ise sosyal politikalarımızı anlatacak. Bu değerli isimlerle kurduğum sistem, Türkiye’yi hızlıca karanlıktan çekip aydınlığa çıkaracak. Cumhuriyet, kendi özünden güç alarak yeniden şahlanacak. Haydi başlayalım" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun ardından "başdanışmanım" diye duyurduğu Jeremy Rifkin Vaşington'dan canlı yayınla toplantıya bağlandı. Rifkin, "Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi ile çalışmak benim için heyecan verici olacak" dedi.

Rifkin, "Bilimsel, teknik ve ekonomik girdi sağlayacağım. Türkiye'nin kapsamlı bir yön haritası oluşturmasına yardımcı olacağım" diye konuştu.

'Merkez Bankası'nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız'

Rifkin'den sonra sahneye çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak, "Merkez Bankası'nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız" dedi.

Öztrak’ın açıklamasında öne çıkan kısımlar şöyle:

"CHP olarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizi dördüncü endüstri devreminin takipçisi ve tüketicisi değil, geliştiricisi ve üreticisi yapmaya kararlıyız. Temiz enerjiyle, temiz üretimle, temiz toplumla, temiz fonlarla, tertemiz bir gelecek inşa edeceğiz. Zenginleşeceğiz, milletimizi orta gelir tuzağından kurtaracağız. Kimseyi geride bırakmayacağız. Gençlerimiz, ülkemizin en büyük servetidir. Gençlerimizin işsizliği ise en büyük israftır. Genç ve dinamik iş gücümüzü en etkin şekilde kullanacağız. Dünyayı iyi tanıyan iş insanlarımız var.

Ülkemizi hak ettiği zenginliğe mutlaka kavuşacağız. 40 bin kilometreden fazla yol yaptık, meslek örgütleriyle konuştuk. Yeni nesil kalkınma stratejimizi hazırladık, ekonomideki büyük yangını gördük. Ülkemizi önce feraha sonra refaha kavuşturacak programın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha tespit ettik. Kısa sürede ferahlamak için yanlış ekonomi politikalarının neden olduğu belirsizlik çarkını kırmamız, ülkemizin olağanüstü yüksek risk primini aşağı çekmemiz gerekiyor. Bunun için önce Merkez Bankası'nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız, MB'nin hedefi enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek olacak. MB'nin bağımsızlığını güvence altına alacak yasal düzenlemeleri yapacağız.

Yeni nesil kalkınma stratejimizle Türkiye’nin geleceğine, potansiyeline güvenen ucuz ve tertemiz fonlar ülkemize akacak. Kalkınmanın finansmanı ucuzlayıp, rahatlayacak. Türkiye hızla büyüyen yeşil fonlardan, sürdürülebilirlik fonlarından hak ettiği payı alacak."

'Bu memlekette eşitsizlik bu kadar derin ve yakıcı olmamıştı'

CHP'nin Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, Öztrak’ın ardından kürsüye çıktı.

Foggo, "Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Yokluğu da varlığı da birlikte yaşadık ve atlattık. Son 20 yıldır Türkiye'de gittikçe derinleşen yoksulluk adaletsizliğe yol açıyor. Zenginin daha zengin yoksulun ise daha yoksul olduğu ve bunun doğal karşılandığı bir zamanın içindeyiz. Bu memlekette eşitsizlik bu kadar derin ve yakıcı olmamıştı. Çünkü bu memleket bu kadar umursamaz bu kadar kötü bir yönetim anlayışıyla karşılaşmadı. Bu adaletsiz sisteme karşı CHP iktidarının ilk hedefi yoksulluğu kökten bitirmek olacak” şeklinde konuştu.

Hacer Foggo'nun ardından Eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara salona canlı yayınla bağlandı. Kara, "Kalkınmayı destekleyecek bir politika anlayışına ihtiyaç var" dedi. 

Prof. Dr. Ufuk Akçiğit ise sanayi politikaları ve istihdam hakkında konuştu. Akçiğit, "4 firma 2020 yılında e-ticaret pazarlama bütçesinin 70'ini oluşturuyor, böyle bir ortamda rekabet olmaz" ifadesini kullandı.

'YÖK'ü kaldıracağız'

Ardından kürsüye çıkan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, "Dünyanın en kötü çalışma koşullarına sahip ülkeyiz" dedi. Böke, "Temiz fonlar ülkemize gelecek. Temiz parayla yeni yatırımların önünü açacağız" ifadesini kullandı.

Selin Sayek Böke'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Biz yeni bir kamucu anlayışla yönetmeye geliyoruz. Her şeyin önüne kamu yararını koyacağız. Bu esnada piyasa aksaklıkları varsa onları mutlaka gidereceğiz. Kamu-özel işbirliği Projeleri' adı altında yandaşa aktarılmayacak. Kamunun kaynakları yolsuzluk içeren ihalelerle dağıtılmayacak. Hep birlikte zenginleşeceğiz.

YÖK'ü kaldıracağız. Boğaziçi'ni ve tüm üniversiteleri hep birlikte özgürleştireceğiz. Ve Barış İmzacısı Akademisyenleri yeniden öğrencileriyle, yeniden üniversitelerle buluşturacağız."

'Gelir çok eşitsiz bir şekilde dağılıyor'

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) öğretim görevlisi olan Ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Selin Sayek Böke'den sonra video konferansla açıklamalarda bulundu. Acemoğlu, "Yoksulluk problemini çözmek istiyorsak verimliliği artırmak lazım. Türkiye'deki problem bundan da derin. Çünkü olan gelir çok eşitsiz bir şekilde dağılıyor" dedi. "İlk önemli şey faiz politikalarını düzelterek enflasyonu düşürmek" diyen Acemoğlu, "Enflasyonu düşürmek kolay değil. Bu süreç içinde mali politikaları doğru kullanıp yoksulluğu, tüketiciye olan baskıları azaltması lazım. Türkiye'de işsizlik zaten çok büyük bir problem, bunun çok daha büyük bir problem haline gelmesine izin vermemek lazım" ifadesini kullandı.

'Dünyanın neresinde kuruş kuruş ne kadar paranız varsa hepsini biliyorum'

Kılıçdaroğlu toplantının kapanış konuşması için kürsüye çıkarak "Türkiye'nin kökten bir değişime ihtiyacı var, emin olun iktidara geliyoruz" dedi. Altılı masa açıklaması yapan Kılıçdaroğlu, "Meral Hanım merttir, Temel Bey bilgedir. Babacan'ın başarısını biliyorum" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun kapanış konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Ülkesine destek olmak isteyen isimler inanın çığ gibi büyüyecek. Ben sizi bir adaya oy vermeye çağırmıyorum derken neyi kastettiğimi herhalde anlamış oldunuz. Net anlaşılsın istiyorum. Türkiye'yi tek bir kişi değil, likayata dayalı bir sistem yönetecek. Açıkça söylüyorum; Türkiye'nin kökten bir değişime ihtiyacı var. Emin olun iktidara geliyoruz. Biz 6 lider olarak birlikte yürümeye devam edeceğiz. Türkiye'de gerçek bir demokrasiyi inşa edeceğiz.

Zorbalığa direnen her türlü karalamaya direnen altı lideriz biz. Türkiye için kenetlendik. Halkımızın haysiyetli yaşamı için kenetlendik. Biz altı lider olarak yürümeye devam edeceğiz. Meral Hanım'ın partisini kurarken nasıl zorluk çektiğini biliyorum ben. Meral Hanım merttir. Temel Bey bilgedir. Babacan'ın uygulama tecrübesini ve başarısını biliyorum. Gültekin Bey de Menderes'in gençliğini görüyorum. 

Uluslararası toplantılar yaptım. Aralarında tefeciler, baronlar yoktu. Önemli sektörlere büyük yatırımlar yapan kurumlar vardı. İktidarımızın ilk üç yılında en az 100 milyar dolar yatırım gelecek. Ben bu parayı kesinlikle getireceğim. Dünyanın neresinde kuruş kuruş ne kadar paranız varsa hepsini biliyorum. Bay Kemal çetelerle ve yolsuzluk yapanlarla mücadele etme sözü verdi. Çünkü kirli sermayenin çaldığı 418 milyar doları borçları olarak onların defterlerine yazdım. Bu parayı hukuk içinde alacağım.

50 ili kapsayan 8 bölgede Özel Ekonomi Bölgeleri oluşturacağız. Esnek, inovasyon odaklı özel ekonomi bölgeleri oluşturacağız. Türkiye'de enerjide depolama, işletme ve dağıtım merkezi olacak. Hiçbir çocuğumuz bu topraklarda yatağa aç girmeyecek.

Altılı Masa hem cumhurbaşkanlığını hem de Meclis çoğunluğunu alacak. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Halkın sesiyiz hakkı arıyoruz. Çetin bir mücadele bizi bekliyor. Medya onların elinde. Lamı cimi yok bu zorba gidecek. 

Söz veriyorum bu ülke yeniden doğacak. Söz veriyorum yaşama sevincini geri alacağız. En ufak bir endişeniz olmasın. Dünyanın gözünün içine bakın ve haykırın: Türkiye senin mülteci kampın olmayacak. Türkiye senin çöp depon olmayacak. Yeni Türkiye hayalimizle için yola çıkıyoruz. Hayırlı olsun diyorum. Başlıyoruz. Başlıyoruz. Başlıyoruz."

Kılıçdaroğlu'nun 'Şampiyonlar Ligi kadrosu'ndan diye duyurduğu Jeremy Rifkin kimdir?

Kılıçdaroğlu'nun toplantıdan hemen önce sosyal medya hesabından "Türkiye’nin ekonomide ve endüstriyel dönüşümde Şampiyonlar Ligi kadrosu hazır" diye duyurduğu iktisatçı Jeremy Rifkin geçtiğimiz günlerde tartışma konusu olmuştu.

Kendisi “Merkel’in danışmanı” olarak sunulurken, Kılıçdaroğlu’nun da “ekonomi alanındaki başdanışmanı olacağı” öne sürüldü. Bu iddiaları toplantı hakkında basına demeç veren CHP kaynakları “Merkel’in Endüstri 4.0 ekibini transfer etmiş olduk” ifadeleriyle daha da besledi.

Ancak Rifkin, sunulduğu gibi başarılı bir iktisatçı ya da bilimsel açıdan saygı gören bir isim olmaktan ziyade, popüler bir ‘süper star-aktivist’ ve akademik yayınlardan ziyade ‘bestseller kitapları’ ile öne çıkan bir figür.

Rifkin biyoloji veya tıp bilimlerine herhangi bir şekilde bağlamadan ortaya attığı beslenme modelleri ve altını doldurmadan savunduğu içi boşaltılmış temiz enerji çıkışlarını pazarlamasıyla biliniyor. Rifkin’e ait kurumlar 1980’ler sonrası biyoteknoloji araştırmalarını engellemeye dönük faaliyetleriyle tanınıyor. Rifkin ayrıca AIDS hakkında komplo teorileri ortaya attı ve bu yanlış bilgileri ABD’deki resmi kurumlara kabul ettirmek için uzun süre lobi çalışmaları yürüttü.

Rifkin’in son dönem ‘bestseller kitap’ çıkışlarıysa beslenme ve biyoloji üzerinden bilim karşıtlığından ziyade enerji piyasasına odaklanmış durumda. Enerji alanında ‘sıfır karbon emisyonu’ hedefini savunan Rifkin, bunun mümkün olması için tutarlı ve bilimsel bir yanıt vermekle uğraşmak yerine bir dizi güncel kavramı bağlamından ilgisiz şekilde ‘5G iletişimi, yenilenebilir enerji internet, dijitalleştirilmiş mobilite’ gibi yeniden adlandırarak fikrini dillendiriyor.

Rifkin’i sahneye çıkarmak 100 bin dolar

Rifkin bir bilim insanı ya da iktisatçı olmaktan uzak, kendisini ‘aktivist’ olarak pazarlayan ve bunu kazanç kapısına çevirmiş bir şovmenden öte değil. Rifkin’in bu şovmenliği ve popülaritesinden AB ülkelerindeki siyasetçiler de yararlanırken, kendisinin dahil olduğu bir etkinlikte konuşma yapmak için istediği ücretse 50 bin ila 100 bin dolar arasında değişiyor.