Kuzey Kıbrıs merkezli kara para trafiğinde Ankara’ya uzanan rüşvet ve şantaj kasetleri iddialarıyla gündeme gelen Cemil Önal’ın Hollanda’da bir otelde öldürülmesinin üzerinden bir hafta geçti.

2022 yılında öldürülen Halil Falyalı’nın uzun süre kara para trafiğini yöneten Cemil Önal, Hollanda’da cezaevinden tahliye edildikten sonra geçen ay Bugün Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Ayşemden Akın’a konuşmuş ve Falyalı’nın kara para trafiğinin halen devam ettiğini, bu trafiğin Ankara ve Lefkoşa'daki iktidara bağlı isimlerden alınan rüşvetler ve şantaj kasetleriyle yürüdüğünü anlatmıştı.

Bugün Kıbrıs Gazetesi'nin “Halil Falyalı Yaşıyor” başlıklı yazı dizisiyle duyurduğu Önal’ın iddiaları büyük yankı uyandırırken, gazeteci Ayşemden Akın ölüm tehditleri aldığını duyurmuştu.

Basın örgütleri: Polis korumayacaksa biz koruyacağız

Cemil Önal’ın Hollanda’da bir otelde öldürülmesinin ardından Akın’a yönelik tehditler sürerken Kuzey Kıbrıs’ta basın örgütleri meslektaşlarının 7 gün 24 saat etkin olarak korunması için polise dün dördüncü kez başvuruda bulundu.

Polis Genel Müdürlüğü önünde bir araya gelen Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği ve Basın-Sen üyeleri gazeteci Ayşemden Akın’a yönelik ölüm tehditleri karşısında yeterli önlem alınmamasını protesto etti.

Basın örgütleri temsilcileri “Meslektaşlarımızı polis korumayacaksa biz koruyacağız” diyerek devletin sorumluluktan kaçtığını vurguladı. Açıklamaların ardından 7/24 koruma talebiyle dördüncü kez resmi başvuru yapıldı.

Başvuru öncesinde yapılan basın açıklamasında konuşan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Efdal Keser “Arkadaşımızın can güvenliğinden ciddi endişe duyuyoruz. Bu bir ilk adımdır; devamı gelecektir” dedi. Keser, polisin adım atmaması durumunda Ayşemden Akın’ın evinin önünde nöbet tutacaklarını söyledi.

Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, gazetecilere yönelik ölüm tehditlerinin mesleki faaliyetlerinden dolayı gerçekleştiğini ve bunun çağdaş bir ülkede kabul edilemez olduğunu belirtti.

Ayşemden Akın ve Bugün Kıbrıs Yayın Koordinatörü Emine Yüksel’in yasadışı bahis, uyuşturucu kaçakçılığı gibi Kuzey Kıbrıs’ın karanlık yüzüne dair çok sayıda konuyu gündeme taşıyarak bir gazetecilik başarısına imza attıklarını belirten Kişmir, “Koruma için yasal zemin yok gibi ifadeleri kabul etmiyoruz. Bu devletin sorumluluğudur. Temenni değil, çözüm bekliyoruz. Başbakan da Cumhurbaşkanı da sessiz. Sadece Maliye Bakanı ‘polise sorun’ diyor. Peki sizin işiniz ne?” dedi.

Basın-Sen avukatı Cansu Nazlı, 1 Mayıs’ta Cemil Önal’ın öldürülmesinin ardından 2 Mayıs’ta Ayşemden Akın için 7/24 koruma talebiyle Girne Polis Müdürlüğü’ne başvuru yapıldığını açıkladı.

Aynı gün gazeteci Emine Yüksel’in de siber saldırılar ve tehditler nedeniyle koruma talebinde bulunduğunu belirten Nazlı, saat 15.30’da verilen yanıtta, başvurunun Polis Genel Müdürlüğü’ne yapılması gerektiğinin bildirildiğini söyledi.

'Ölüm tehditleri sessizlikle geçiştiriliyor'

“Bu dilekçede belirtildiği gibi, Girne Polisi’nin koruma talebini Genel Müdürlüğe iletmesi gerekirdi. Bu açık bir idari sorumluluktur” diyen Nazlı, sürecin bundan sonra Başsavcılıkla yürütüleceğini ifade etti.

Yapılan ortak açıklamada “Kıbrıs Türk basını sistematik olarak susturulmaya çalışılıyor. Gazeteciler dışlanıyor, ayrımcılığa uğruyor, ölüm tehditleri sessizlikle geçiştiriliyor. Ama korkmayacağız, susmayacağız, vazgeçmeyeceğiz” denildi.

Ayşemden Akın’ın karanlık ilişkilere ışık tuttuğu için tehdit edildiği belirtilen açıklamada şunları kaydedildi:

“Can güvenliğinden devletin yöneticileri ve polis sorumludur. Bu ülkede bir yazar katledildi, delilleri gizleyenler unutulmadı. Ayşemden Akın yalnız değildir.

Hollanda’da infaz edilen Cemil Önal ile yapılan röportaj sonrası, Ayşemden Akın ve Emine Yüksel’in yaşamı ev hapsine dönüştü. Etkin koruma istiyoruz. Gazeteciliğe, demokrasiye ve ülkemizin aydınlık geleceğine sahip çıkacağız.”

‘Falyalı’nın kara kutusu’ Hollanda’da öldürüldü: Zamanlama ne anlama geliyor?