Keyfe göre salgın önlemleri: 'Ticaret serbest, siyaset yasak'

Salgınla mücadele sermayenin çizdiği sınırlar içinde AKP'nin keyfine göre sürüyor. TKP'ye göre bu önlemlerle halkın sağlığı değil AKP'nin toplum üzerindeki baskısı güçlendiriliyor.

Haber Merkezi

Lebaleb kongreleri tamamlar tamamlamaz AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yeni salgın önlemleri paketi geldi. Bir süredir salgında bir "patlama" noktasına doğru ilerlediğimizi duyuran uyarılar yapılıyordu. Sağlık Bakanı'nın halka "azami tedbir" çağrısı yaptığı açıklamada, bir bakıma bu uyarılar teyid edildi ama alınan önlemlerin yeterliliği bir yana gerçekten salgınla mücadeleyi amaçladığı konusunda kuşkular hemen ortaya çıktı.

Türkiye Komünist Partisi, bir süredir salgın yönetiminde vurdumduymazlıkla, keyfi yasaklamaların birlikte görüldüğünü söylüyor. 

TKP, dün yayınlanan günlük gazetesinde iki haftalık kısmi kapanma tedbirlerine ek olarak çeşitli kentlerde siyasi faaliyetlerin yasaklandığını hatırlatarak, bu yasaklamaların "halkın sağlığından çok AKP'nin toplum üzerinde kurduğu baskının süreklileştirilmesini" amaçladığını öne sürdü.

Boyun Eğme: Ticaret serbest, siyaset yasak

Boyun Eğme gazetesinde yayınlanan 'Ticaret serbest, siyaset yasak' başlıklı yazı şöyle:

Salgın ile mücadeleyi, salgının başından bu yana patronların lehine ve kendi çıkarları adına kullanan siyasi iktidarın son adımı, salgınla mücadele kapsamında siyasi faaliyetleri yasaklamak oldu.

14 Nisan tarihinden itibaren ülke genelinde uygulanacak iki haftalık kısmi kapanma tedbirlerine ek olarak çeşitli iller ve ilçelerde AKP eliyle tüm siyasi faaliyetler yasaklandı.

Valilikler ve Kaymakamlıklar aracılığıyla açıklanan “salgın tedbirleri” kapsamında; cadde, sokak, yol, park, umuma açık alanlarda miting, toplantı, gösteri ve yürüyüş yapma, stant açma, imza toplama, protesto eylemi, oturma eylemi, basın açıklamaları ve anma törenleri düzenleme, ayrıca ticari faaliyetler hariç olmak üzere el ilanı, broşür dağıtma, poster ve afiş asma 15 Mayıs 2021 tarihine kadar yasaklanmış oldu.

TKP'nin günlük dijital gazetesi

Tedbir kapsamında açıklanan bu önlemler halkın sağlığından çok AKP’nin toplum üzerinde kurduğu baskının süreklileşmesi anlamı taşıyor. İktidarın aldığı önlemlerin geçerliliğinin olmadığını son açıklanan veriler de göstermiş oldu. Türkiye’de illere göre haftalık vaka sayılarındaki artış hız kesmeden devam ediyor. Salgın kısıtlamalarının başından bu yana kendi siyasi faaliyetlerinde hiçbir kısıtlamaya uymayan, “lebaleb” kalabalıklarla toplantılar düzenleyen, açılışlar yapan iktidarın bugün bu siyasi yasakları gündeme getirmesi ise açık bir istismar örneği.

Salgın kısıtlamalarını fiili bir sıkıyönetim uygulamasına dönüştürmek, emekçi halkın zaten sınırlı olan siyasete katılım kanallarını tamamen kapatırken, AKP iktidarı ve temsil ettiği sermaye düzeninin çıkarlarına hizmet için kullanılıyor.

Salgınla birlikte daha fazla yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya kalan, işsizlikle boğuşan güvencesiz milyonlarca emekçinin salgına karşı tedbirler bahanesiyle hakkını araması, sesini yükseltmesi patronlar lehine engellenmek isteniyor.

Tüm Türkiye’de salgın önlemleri kapsamında iki haftalık kısmi kapanma uygulaması yürürlükteyken, siyasi faaliyetlerin 1 ay süreyle yasaklanması, iktidarın ve patronların işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a dönük bir önlem alma çabası içinde olunduğunun da kanıtı.