Kemal Okuyan: Türkiye'de siyaset alanı baştan aşağı çürümüş durumda

Siyaset alanının baştan aşağı çürümüş durumda olduğunu vurgulayan TKP Genel Sekreteri Okuyan, "Örgütsüz bir güç, seçim gücü, örgütsüzsen aldığın milyonlarca oy çöptür. İşe yaramıyor" diye konuştu.

Haber Merkezi

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, bu hafta TKP'nin Sesi podcastinde 31 Mart seçimine dair değerlendirmelerde bulundu. Seçimin tartışmalı gündemlerini, TKP'nin seçim tavrı ve adaylarını, seçimler ve sonrasını yorumlayan Okuyan, oyuncu ve seslendirme sanatçısı Arda Kavaklıoğlu'nun sorularını yanıtladı. 

Hatay başta olmak üzere CHP'deki aday belirleme süreçlerindeki tartışmalara değinen Okuyan, "Aday belirleme süreçlerinde ortaya çıkan tartışmaların önemli bir bölümü bugün CHP’de bir değil üç tane genel merkezin olmasından kaynaklı" dedi.

"Lütfü Savaş’ın kim olduğunu herkes biliyor. Sağcı ve rantçı. Ama şu soru hiç sorulmuyor. Tek günah keçisi niye Lütfü Savaş? Lütfü Savaş'ı savunamam ama Ekrem İmamoğlu sağcı ve rantçı değil mi?" diye soran Okuyan, CHP'nin halk diye bir derdi olmadığını anlattı.

İliç'teki facia ve Marmara'da batan gemi üzerinden işçi cinayetlerine değinen Okuyan, "Temel suç Türkiye’nin kaynaklarının özel sektöre teslim edilmesidir. O yüzden de İmamoğlu’nun Kurum’a söyleyecek çok fazla sözü yok. Burada kolektif bir sorumluluk var ve hiç kimse kendini aklayamaz" diye konuştu.

TİP'in İstanbul Kadıköy'de Fatih Mehmet Maçoğlu'nu desteklememesiyle ilgili soruya Okuyan, "CHP ile ittifak yapıp, işbirliği yapıp sonra devrimcilik olmaz, bize göre olmaz. Bunlar önemli kararlardır. CHP de bir ilçeyi, batıda bir işçi kentini durup dururken bir partiye vermez" yanıtını verdi. "Kadıköy'de nasıl bir çalışma yürüteceksiniz?" sorusuna ise Okuyan katılımcı, şeffaf bir yerel yönetim anlayışıyla genel bir sosyalizm propagandasını yaymayı ve kazanmayı hedeflediklerini belirtti.

Kemal Okuyan, "Örgütsüz bir güç, seçim gücü, örgütsüzsen aldığın milyonlarca oy çöptür. İşe yaramıyor. Bu artık görüldü. Bakın Avrupa’da seçim sonuçlarının on katı daha etkili oluyor çiftçi eylemleri. Seçim önemsizdir demiyorum, örgütlüyseniz önemli" diye konuştu.

'CHP’de bir değil üç tane genel merkez var'

TKP Genel Sekreteri Okuyan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Türkiye'de siyaset alanı baştan aşağı çürümüş durumda. Bu CHP'ye çeşitli nedenlerle daha çok yansıdı. Siyasal alandaki ilkesizliklere, partiler arası transferlere, kişilerin çok ön plana çıkmasına bakınca CHP son dönemde çok fazla gündeme geldi.

CHP'nin aslında arka plandaki sorunu CHP'nin ötesinde misyonla Türkiye'nin gündemine sokulan bir kişinin CHP'deki ağırlığıdır. İmamoğlu'ndan bahsediyorum. Bu ağırlık iddiası olmasaydı CHP'de bu yaşananlar gerçekleşmeyecekti. Aday belirleme süreçlerinde ortaya çıkan tartışmaların önemli bir bölümü bugün CHP’de bir değil üç tane genel merkezin olmasından kaynaklı. Kılıçdaroğlu, fiili genel başkan ve İmamoğlu. 3 tane karar verici odak var, böyle bir karmaşa yaşanıyor."

'Başından beri İmamoğlu'nun arkasında Koç grubunun büyük etkisi var'

"2019'dan beri ortaya çıkmış bir figür değil. Bunun çok ötesinde kaynakları harekete geçirdi ve hâlâ harekete geçirmeye devam ediyor. Koç grubu 'Bizim alakamız yok' diye bir açıklama yaptı. Bir holdingin açıklama yapmasıyla gerçekleri ortadan kaldıramazsınız. Herkes bilir ki başından beri İmamoğlu'nun arkasında büyük sermaye ve en öne çıkanı Koç grubunun büyük etkisi var. Aslında mesele özetle CHP'ye kimin ağırlık koyacağının ötesinde bir mesele. Erdoğan sonrası Türkiye'ye geçiş konusunda bir mücadele sürüyor. Orada İmamoğlu iddialı. Ya da birileri İmamoğlu birileri adına iddialı. Ortada büyük paralar, kaynaklar dönüyor. İmamoğlu faktörü siyasetin ayrıntılarını belirlemeye başladı. Koç'un Erdoğan'a alternatif araması da memnuniyetsizliğinin ürünü değil, Erdoğan sonrasını tasarlamak zorundalar, yedeklemeye çalışıyorlar."

'Lütfü Savaş’tan çok var'

"Lütfü Savaş’ın kim olduğunu herkes biliyor. Sağcı ve rantçı. Ama şu soru hiç sorulmuyor. Tek günah keçisi niye Lütfü Savaş? CHP'deki ya da diğer partilerdeki mevcut belediye başkanlarının sağcı olanlarının listesini çıkarırım. Lütfü Savaş'ı savunamam ama Ekrem İmamoğlu sağcı ve rantçı değil mi?

Lütfü Savaş'ın adaylığı büyük mesele oldu. Lütfü Savaş'ın bir özelliği, olumlamak için söylemiyorum ama, dişli bir siyasetçi ve kavgacı. Yerinden oynatmakta zorluk çektiler ama bunlardan çok var. Deprem yüzünden özellikle sorgulayalım tabii Lütfü Savaş'ı ama Türkiye'nin bütün kaynakları bunlara teslim ediliyor."

'Temel suç kaynakların özel sektöre teslimidir'

"Türkiye'deki işçi cinayetlerine bakınca ve en son madenci cinayetine bakınca burada kolektif bir sorumluluk var. Murat Kurum'unsa ayrı bir yeri var. Muhalefeti de içine alıyor hatta. Bir baş mühendisi, tekil bir patronu cezalandırmak çok kolay. On binlerce maden ruhsatı verilmiş. Bir bölümünün madencilikle alakası yok, arazilere el koyuyorlar. Unutmayalım burada temel suç kaynakların özel sektöre teslimidir. O yüzden de İmamoğlu’nun Kurum’a söyleyecek çok fazla sözü yok. Burada kolektif bir sorumluluk var ve hiç kimse kendini aklayamaz."

'Kimse AKP'nin karanlığını fırsat bilip kendi suçlarını gizlemesin'

"Kurum suçlu evet. Bugünkü iktidarın tahribatını sorgulayacağız ama kimse AKP'nin karanlığını fırsat bilip kendi suçlarını gizlemesin. Hep beraber işledikleri ve işlemeye devam ettikleri bir cinayet var ortada. 

Türkiye'de yıllardır sembol olmuş sermaye grubunun ve onların arkasına saklananların karşısına dikilmeyeceksek nasıl TKP'yiz diyeceğiz? Oylar tam da bu yüzden bölünmek için var."