Kemal Okuyan: Sermayeyle hesaplaşmadan Cumhuriyeti savunmak mümkün değil

"Sermaye egemenliği, cumhuriyetin bütün değerleri üzerinden silindir gibi geçti" diyen Okuyan, sermayeyle mücadele etmeden Türkiye’nin ayağa kalkamayacağını vurguladı.

Haber Merkezi

soL TV’de yayınlanan Mert Doğan ve Kemal Okuyan'la Komünist Bakış programında bu akşam da ülke gündemi masaya yatırıldı.

TKP Genel Sekreteri Okuyan, programa, Doğan'ın "TKP neden TÜSİAD'a dair bir başlık açtı?" sorusunu yanıtlayarak başladı.

Gündemin merkezinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası başlayan ve dönüşen tepkiler olduğunu hatırlatan Okuyan, ülkede farklı biçimlerde kendisini ortaya koyan sorunların kaynağına dikkat çektiklerini söyledi.

'TKP'nin asıl görevi sınıf mücadelesi yürütmek'

"Sınıfsal olarak İmamoğlu arkasında durabileceğimiz bir kişi olmasa da ortada bir haksızlık var ve iktidarın bu adımının biz de karşısındayız" diyen Okuyan, bütün bunların "neden olduğu" sorusunun sorulup, "sade yanıtlar" verilmesi gerektiğini belirtti. Gerçek sorunun bu olduğunu söyleyen Kemal Okuyan şöyle konuştu:

"TKP'nin görevi belli aralıklarla bu durumu hatırlatmak. Ama öte yandan, asıl görevi, belli aralıklarla değil her zaman, sınıf mücadelesi yürütmek. Bunun üzerini örtmeye çalışanlar, emek-sermaye çelişkisi konuşulmasın isteyenler var.

TKP tabii ki daha geniş kesimlere seslenip, örgütlenmek istiyor. Sesini duyurmak istiyor ama biz nabza göre şerbet veremeyiz. Artık Cumhuriyet'i savunmak, laikliği, bağımsızlığı talep etmek, anti-emperyalist olmak, sermaye sınıfıyla hesaplaşmadan mümkün değil."

'TKP sermaye ayrımı yapmıyor'

Partisinin ince hesap yapmadığını, sermaye sınıfı ve onun önemli bir kesimi olan TÜSİAD'la mücadelelerinin daimi bir konu olduğunu söyleyen Okuyan, "Bize 'AKP, TÜSİAD'a da karşı, TÜSİAD'a çökecekler siz onlarla uğraşıyorsunuz' diyorlar. AKP iktidarının bütününe bakınca sermaye sınıfının bir bütün olarak ihya olduğunu görüyoruz" dedi.

TKP Genel Sekreteri şu ifadeleri kullandı:

"Biz sermaye ayrımı yapmıyoruz. TÜSİAD da güçlü bir sembol. Bir kesim TÜSİAD'ı saklıyor, onlara ayrıcalık sağlıyor. Aralarında devrimci geleneklerden gelenlerin de olduğu bazı heyetler TÜSİAD'la görüşmeler yaptı, gülümseyerek fotoğraf verdiler. TÜSİAD, DİSK'i ziyaret etti. Bunlar normal değil. Biz içimize sindiremiyoruz. Toplum sermayenin faydalı işler yaptığını düşünüyor böylece.

Bu öykü gerçek değil. Bize kızabilirler ama buna direnmek zorundayız. Herkes böyle düşünmüyor tabii. Ama 'Şimdi zamanı mı' diyenler var. Biz Türkiye’de bugün siyaset alanında malesef en az sesi çıkan işçi sınıfının, siyasal-ideolojik açıdan en temel sınıf haline gelmesi için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.

Bir de 'TKP, Cumhuriyet'e sahip çıkıyor çünkü arkasına rüzgar almak istiyor' diyenler var. TKP böyle bir parti değil. Ayrıca bugün TÜSİAD'a karşı bir rüzgar mı var? Biz neye inanıyorsak onu yapıyoruz. Tabii ki bir stratejimiz var. Biz gerektiğinde aykırı durmasını da bilen bir partiyiz."

'TKP uzun bir süredir Cumhuriyet'e sahip çıkıyor'

Devrimciliği "aydınlanmacılık, yurtseverlik ve sermaye karşıtlığı" olarak tanımlayan Okuyan, "Bunlardan biri olmazsa yürümez" diyerek, TKP'nin uzun bir süredir Cumhuriyete sahip çıktığını, bu alanda kavga verdiğini hatırlattı.

Bu tutumlarının bilimsel, siyasi ve ahlaki boyutları olduğunu dile getiren Kemal Okuyan, ülkedeki Cumhuriyetçi birikimin sonlanmayacağının defalarca test edildiğini vurguladı. "Bu sistem Cumhuriyetçi değerleri çöpe atmaya çalışıyor ama toplum bir dizi nedenle bırakmıyor. Burada bir enerji var. Bu enerji değişik biçimlerde ayağa kalkıyor. Sistematik bir siyasal ve ideolojik doğrultuya henüz yerleşmiyor. Ancak bu Cumhuriyetçi birikim yok olmamalı ve bir yere bağlanmalı" dedi.

Bugün Türkiye’nin bütün sorunlarının kaynağında sermaye egemenliğinin olduğunu kaydeden Okuyan, "Sermaye egemenliği cumhuriyetin bütün değerleri üzerinden silindir gibi geçti" şeklinde konuştu. Sermayeyle mücadele etmeden Türkiye’nin ayağa kalkamayacağını savunan Okuyan, "İyi sermaye, yerli-milli, yurtsever sermaye olamaz" dedi.

TKP’ye neden ilgi var, 1 Mayıs’ta ne yapacaklar?

TKP'nin son dönemlerde daha fazla tartışılıp gündeme gelmesinde Cumhuriyet'e sahip çıkmalarının yanında partisinin ne yaptığını bilen, tutarlı adımlar atmasının da etkili olduğunu ifade etti. "TKP'nin eylem kültürüne, hareket etme tarzına da ilgi var. Bu bir sonuç. Her eylemimiz mücadelemizle ilişkilenmeli" diye konuştu.

1 Mayıs’ın önemini hatırlatan Okuyan, "1 Mayıs, işçi sınıfının sermaye sınıfı karşısındaki konumunu güçlendiren bir gün olmalı. Biz bunun için uğraşıyoruz. Hareketlenmiş bir gençlik var. Onların en önemli özelliği, ileride işçi olmalarının yanı sıra önemli bir bölümü şu anda da işçi. Ve sermaye düzenini yaşamlarında hissediyorlar" dedi.

Önümüzdeki günlerde 1 Mayıs’la ilgili açıklama yapacaklarını söyleyen Kemal Okuyan, "Kürsüden söylenen sözlere kadar her şey özellikle 1 Mayıs’ta sermaye karşıtı olmalıdır. Sermaye ve işçiyi 'ortak hedefler' doğrultusunda yan yana getirme uğraşlarına çok sert tepki veririz. Sermaye ve emek uzlaşmayacak, hiçbir koşulda uzlaşamaz. Türkiye'nin en önemli gücü işçi sınıfıdır. Kendi çıkarları doğrultusunda hereket etmelidir. O çıkarlar aynı zamanda ülkenin çıkarlarıdır" ifadelerini kullandı.