Kemal Kılıçdaroğlu: Sadece İran kapısından 50 milyar dolar uyuşturucu giriyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerine konuşma yaparken uyuşturucu sorununun altını çizdi.

Haber Merkezi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerine CHP adına konuşma yapıyor.

Kılıçdaroğlu, "Seçilen bir cumhurbaşkanının gelip bütçesini savunmamasını parlamentoya saygısızlıktır. 1 Ekim'de geldi, meclisi açtı. Açtı da ne oldu? Kimsenin konuşmadığı ortamda konuştu. Biz konuşunca gelmiyor. Bu sistem sizi siyaset yapmaktan alıkoydu. Yapamıyorsunuz, siyaset. Bakanları da atandı. Bizim soru önergelerimize cevap vermiyorlar." dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

"Sarayda çalıştım diye ayrıcalıklı bir muamele görüyorsa orada bir sorun var demektir. İkili bir yapı oluştu Türkiye'de; sarayda yaşayanlar ve sarayın dışında yaşayanlar. Artık tam anlamıyla iki Türkiye var. Biri saray ve şürekasının, Beşli Çetelerin yaşadığı Türkiye... Orada her şey çok mükemmel, orada yaşyanların bir elleri yağda bir elleri balda.

100 binlerce dolarlık çantalar var, evlatların vakıflar var, evlatlar birbirlerine çekirdek gönderir gibi milyon dolarları gönderiyorlar. Man Adası'nda çil çil paraları var. Bu Türkiye, diğer Türkiye'nin yani halkın 481 milyar dolarını hortumlamış durumda. O paranın bir kısmıyla da inşa ettikleri sistemi ayakta tutabilmek için etrafa atanmışları dizmiş durumdalar, yandaş medyayı yaratmış durumdalar. Kullanılan şarkıcıları, kullanılan türkücüleri var.

Bu düzenin yarattığı ikinci bir Türkiye var. Borçlarını ödeyemediği için intihar edenler var. Bu Türkiye'de çocuklar eksik beslenme yüzünden büyüyemiyor."

Uyuşturucu sorunu

Sadece İran kapısından 50 milyar dolar değerinde uyuşturucunun ülkeye girdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, AKP sıralarına dönük "Sizin bundan haberiniz var mı?" diye sordu.

"Uyuşturucuyu da uyuşturucu baronunu da, bu pisliği açanların hepsini deftere yazdık." diyen Kılıçdaroğlu şu soruları sordu:

  1. Süleyman Soylu'nun "Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu" dediği operasyonda nasıl oldu da herkes serbest kaldı? İddianamede çıkarılan sanıklarla Soylu'nun oğlunun ne ilişkisi var? İstanbul Emniyeti Soylu'nun oğlunun aracını sanıklara kiraladığı için mi aradı?
  2. Soylu'nun Türkiye'den gönderdik dediği Sırbistan'daki uyuşturucu çetesi lideri nasıl oldu da İstanbul'un göbeğinde kendine özel bir hayat kurdu, uyuşturucu faaliyetlerini yönetti, rakip çetesi elini kolunu sallayarak onu öldürdü?
  3. Kolombiya'da yakalanan 5 ton kokainin gerçek sahibi kim? Soylu, Kolombiya'daki makamlarla işbirliğine neden direndi?
  4. Mustafa Çalışkan ile ne derdiniz var? FETÖ ile, uyuşturucu ile mücadele eden bu kişi neden bu konuma getiriyorsunuz?

2022'de uyuşturucu hakkında 20 araştırma önergesi verdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ya bunu araştıralım, bu ciddi bir tehdit, asıl milli güvenlik sorunu budur. Mersin Limanı'na geliyor, İran kapısına geliyor, sınırları yol geçen hanına dönüştürdünüz." dedi.

AKP ve MHP sıralarına dönük konuşan Kılıçdaroğlu, "Rüşveti, yolsuzluğu meşrulaştıran bir kanuna 'evet' dediniz." derken "Elini neden 'evet' diye kaldırdığını bil" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "İradesini kiralayan, iradesini vesayet altına alın kişi Parlamento'da milletvekilliği yapamaz" dedi.

Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

Bütçeyi parlamento yapar ama bir şey daha yapar. Parlamento kabul ettiğini bütçenin yasalara uygun olarak harcanıp harcanmadığını denetler. Denetimi de Sayıştay aracılığıyla yapar.

'10 ayrı madde halinde Sayıştay raporu geldi. İçinizden kim baktı bu raporlara'

Gelelim diğer konuya. Sayıştay denetledi... Özellikle atananlara sormak istiyorum. Sayıştay 315 kamu kurumunun faaliyet raporlarına baktı. 17 kurumun faaliyet raporu hiç yayınlanmadı. Ne demektir? Yani 17 kurumu yönetenler diyor ki; 'ne demek Meclis, bırakın ya. Ne demek Sayıştay. Raporu bile yayınlamıyorum, gidin kime anlatırsanız anlatın.' Siz bunu içinize sindiriyor musunuz?

Sindiriyorsunuz. Zaten sorun oradan başlıyor. 32 kurumun faaliyet raporunda kullanılan kaynaklar hakkında bilgi vermiyor. Yani TBMM adına denetim yapan kuruma bilgi vermiyor. 206 kurumun faaliyet raporunda temel mali tabloları ve tablolara ilişkin açıklamaya yer vermiyorlar. Kime ne kadar yardım yapıldı gösterilmiyor. 10 ayrı madde halinde Sayıştay raporu geldi. İçinizden kim baktı bu raporlara. Kul hakkı diyoruz değil mi?

TBMM kabul etmiş sana vergileri teslim etmiş, bu paraları yasalara uygun olarak harca diyor. Ama TBMM adına denetim yapan kuruma ben sana bilgi vermem diyor. Ben de bunu size anlatıyorum. Siz beni neden gerçekleri anlatıyorsunuz diye suçluyorsunuz. Siz bunları sorguladığınız anda ülkeye demokrasi gelir, biz değil biz zaten sorguluyoruz.

Sorgulamamak ne demektir? İradeyi ipotek altına vermektir. Ben eleştirirsem beni milletvekili listesine koymazlar. Kul hakkına riayet edeceksin.

'Dolar garantisi verdiğinizde ABD'deki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsunuz'

Kamu Özel İşbirliği... Bakın arkadaşlar garanti veriyorsunuz. Dolar, avro garantisi veriyorsunuz. Dolar garantisi verdiğinizde ABD'deki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsunuz. Avro garantisi verdiğinizde Almanya'daki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsunuz. Dünyada enflasyon var da o enflasyonu getirip bizim milletin sırtına yıkıyorsunuz siz.

Mevzuata göre kamu kurumlarının yükümlülüklerini yayınlamaları lazım. Hiçbiri yayınlamıyor. Siz biliyor musunuz? Bilmezsiniz, söylemezler size.

Dolayısıyla suç işleniyor.

Parlamentoyu o kadar itibarsız hale getirdiler ki... Siz getirdiniz, kusura bakmayın. MHP ile beraber getirdiniz. Önce uygulamayı yapıyorlar bakıyorlar ki bu uygulama için kanun çıkması lazım. Sonra Meclis'e kanun getiriyorlar. Borçlandılar. Bir baktılar ki parlamentonun verdiği yetkiyi aşmışız. Hiçbiriniz dedi mi ya bu yetkiyi neden aşmışız.

'Devlet harcamaları keyfi olarak yapılmaz, bir kişinin iradesine devletin bütçesi emanet edilmez'

Kur Korumalı Mevduat... Ya Anayasa'da der ki vergi kanunla konulur, kanunla kaldırılır. Bürokrasiyi darmadağın ettiniz. Bu ne demektir ben parlamentoya ne zaman kanun getirirsem benim orada askerlerim var el kaldırır indirirler ve kanunu kabul ederler.

Bu iradenin ipotek altına alınmasıdır. Devlet harcamalarının neye göre yapıldığını bilmemiz lazım. Devlet harcamaları keyfi olarak yapılmaz, bir kişinin iradesine devletin bütçesi emanet edilmez. Devlet dediğiniz saygın bir kurumdur.

Devletin temeli hukuk ilkelerinden yola çıkar. Cumhurbaşkanlığı makamı ve Cumhurbaşkanlığı idari işler başkanlığı yani bu beyefendilerin çalıştığı yerler.

'Tiranlar, zorbalar hep giderler, o da altı ay içinde gidecek'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2023 yılı bütçesine ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda “Elinizde kala kala yalnızca kişisel güce ve kazanca odaklanmış küçük bir tiran ve onun yakın çevresi kaldı… Devleti bir kişinin iki kişinin dudağından çıkacak talimatlara teslim eden bir sistem. Onun, halkı kandıran tüm vaatleri çöp oldu. Vaat kalmayınca hem ekonomik hem siyasi zorbalıkla halkı eziyor şimdi. Halk kan ağlıyor, ama halktan kopuşu o kadar sert oldu ki. Halkı anlamak için şefkatten ve enerjiden yoksun. Ne yapacak? Savaş ve din kisvesine daha çok bürünmek zorunda kalıyor. Bu saray ahalisinde asla ve asla ideolojik hiçbir şey yok… Tiranlar her zaman böyle davranırlar. Gerçeği, krizleri reddederler. O da tümüyle Türkiye’den koptu. Her şeyi reddediyor. Ekonomiyi, açlığı, yoksulluğu, işsizliği reddediyor. Getirdiği sığınmacıların bir sorun olduğunu da reddediyor. Reddetmeyeceği bir gerçeği söyleyeyim… Tiranlar, zorbalar hep giderler, o da altı ay içinde gidecek” dedi.