İtfaiyeciler Meclis'te anlattı: 'Gökdelenlerde yangın çıksa müdahale edemeyiz, 234 belediyede itfaiye yok'

234 ilçe ve belde belediyesinde itfaiye istasyonu bulunmadığı ortaya çıktı. İtfaiyeciler gökdelenlerde çıkan yangınlara da müdahale imkanlarının olmadığını söyledi.

Haber Merkezi

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak'ta çıkan yangında 36’sı çocuk 78 kişi yaşamını yitirmişti.

TBMM "Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu", önceki gün itfaiyecileri dinledi. 

Komisyonda konuşan Tüm İtfaiyeciler Birliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Mehmet Olcay Bal, 234 ilçe ve belde belediyesinde itfaiye istasyonu bulunmadığını, bu durumun da can ve mal güvenliğinin sağlanmasını engellediğini söyledi.

234 belediyede itfaiye yok

Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, Bal, "ulusal itfaiye teşkilatını temsil edecek bir kamu kurumunun olmamasının koordinasyonu açısından sorunlar çıkardığına" işaret etti. "İtfaiyecilerin kullandığı araç ve malzemelerin tiplerinin standardı olmadığı gibi araçların ekonomik ömrünün olmadığına" da dikkat çekti. Bal "112 ambulanslarında 5 sene ekonomik ömrü standardı varken itfaiye araçlarında böyle bir standart yok, dünya genelinde ise bu standart 10 yılla sınırlandırılmıştır. Birçok itfaiyemizde henüz bir kapalı garaj bulunmuyor" dedi.

İtfaiyecilerin haberleşme anlamında da ciddi sorunlarla karşılaştıklarını belirten Bal “İtfaiye teşkilatı, 112 Çağrı Merkezi içerisinde bulunan polis ve jandarmayla, 112 ambulansı ekibiyle telsiz üzerinden iletişimi sağlayamamaktadır” ifadelerini kullandı.

'Gökdelenlerde çıkan yangınlara müdahale imkanı yok'

Hürriyet'teki habere göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Ali Levent Çeri ise gökdelenlerde çıkan yangınlara müdahalede yaşanan zorlukları anlattı. 

Çeri, "Ankara’da dört tane çok yüksek ölçüde bina var. Elya Royal Tower 195.5 metre, Türk Telekom Tower 192 metre, Elmar Tower 186 metre, Kuzu Effect 186 metre. İtfaiye Yönetmeliği’ne göre de konut ve iş merkezinin yüksekliği beraber 51.50’yi geçiyorsa itfaiye teknik olarak araç bakımından sorumlu değil, mimari yapısına orayı söndürecek akıllı yöntemler eklenmek zorunda kalıyor. Kuru boru sistemi, siprink sistem. Hani, 186 metrelik bir ‘tower’ı kurtarma operasyonu sırasında hiçbir itfaiyemizde, Türkiye’de ve dünyada, buna ulaşacak teknik imkân yok. Bunun teknik imkânını yapısal olarak çözmek zorunda kalıyor mimari sistem" diye konuştu.

'İtfaiyecilerin kafası karışık'

Çeri şu ifadeleri kullandı:

"Yangın yönünden risk görülen yerlerin kapatılıp kapatılmayacağı konusu da faaliyetinin durdurulup durdurulmayacağı konusu da hâlâ net değil. Bununla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir görüş sorduk. ‘Bu konuda net olmayan, uygulamada zafiyet yaratacak şeyler var; bize bir açıklar mısınız?’ dedik. Yine, farklı cevaplar geldi maalesef. Biz itfaiyecilerin kafası karışık. Bizim üniforma birlikteliğimiz bile yok. Hepinizi şaşırtacak standart, bir örnek veriyorum: Adamın 5 bin metrekarelik bir ahırı var; sadece saman var, inek var ama beş kilometre ötede de 5 bin metrekarelik hidroelektrik ve hatta termal santralı var. Bakın, içerikleri çok farklı, ikisinden de aynı şey isteniyor. Bir tanesinde saman var, inek var... Nükleer santraldan da ahırdan da aynı şey isteniyor."

Ali Levent Çeri, elektrikli otomobilleri söndürecek ekipmana da sahip olmadıklarını vurguladı.

Savcılar Kartalkaya yangını hakkında yazı yazan gazetecilerin peşine düştü

Meclis komisyonunda bunlar konuşulurken, yangının yargı ayağındaysa yeni bir gelişme oldu.

Dün Onlar TV YouTube kanalında, Şule Aydın, Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Timur Soykan'la canlı yayındaki programlarında konuşan Barış Terkoğlu, Kartalkaya yangını hakkında yazı yazdığı için ifadeye çağrıldığını duyurdu.

Facianın ardından "Kartalkaya dosyasından gelen koku" başlıklı ve 10 Şubat tarihli Cumhuriyet'teki yazısında Terkoğlu, şöyle yazmıştı:

"Malum, 'Türkiye şartlarında gazetecilik' yapıyoruz. İsmini yazmayacağım. Ancak öğrendiğime göre Kartalkaya faciası soruşturmasında etkili olması beklenen o yargı mensubu hakkında bir FETÖ dosyası vardı. Bu dosya, 15 Temmuz’un ardından, FETÖ ile mücadelede öne çıkmış AKP’li bir siyasetçiye, yargının içindeki isimler tarafından iletilmişti."

Bu ismi aradığını ve olayın AKP'li isim tarafından doğrulandığını söyleyen Terkoğlu, "İsmini vermeyeceğim Kartalkaya'dan bir savcı, yangını soruşturması gerekirken, 'O yazıda bahsedilen kişi benim' diyerek hakkımda soruşturma başlatmış. Soruşturma İstanbul'a ve Emniyet'e Cinayet Büro'ya kadar gelmiş" dedi.

Terkoğlu dün avukatıyla birlikte Cinayet Büro'ya yazısı nedeniyle ifade verdiğini belirterek, "Bu Türkiye'nin ayıbıdır" diye konuştu.

Kartalkaya yangını: Tahliye önceliği otel yöneticileri ile ‘ayrıcalıklı misafirlere’ verilmiş
kartalkaya