İstanbul Barosu 23 Şubat'ta olağanüstü kurultaya gidiyor: 'Mücadele etmeye hazırız'

İstanbul Barosu, açılan görevden alma davasına karşı 23 Şubat'ta olağanüstü kurultay kararı aldı. Kararı İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu duyurdu.

Haber Merkezi

İstanbul Barosunda, baro başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında görevlerine son verilmesi talebiyle açılan davaya dair açıklama gerçekleştirildi.

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, açılan davaya karşı 23 Şubat'ta olağanüstü kurultay yapma kararı aldıklarını duyurdu.

İstanbul Barosu hakkında, 19 Aralık’ta Suriye’de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’e ilişkin yapılan açıklama nedeniyle soruşturma açılmıştı. Soruşturma kapsamında hazırlanan davanameda baro başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması talep ediliyor.

‘Açılan dava, avukatların iradesine müdahaledir’

Kaboğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Kaboğlu, 20 Ekim 2024’ten bu yana İstanbul Barosunun hukuk, etik ve meslek onuruna bağlılık temelinde faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade etti. Kaboğlu, baro yönetimine yönelik açılan davanın, Anayasa’nın 138. ve 2. maddelerine aykırı bir şekilde, demokratik baro yönetimlerine dışarıdan müdahale anlamı taşıdığını vurguladı, “Bu dava, 20 Ekim 2024 günü yönetimi seçen binlerce avukatın demokratik iradesine bir müdahaledir. Bu durum, hukukun üstünlüğüne ve savunma hakkına yönelik açık bir tehdit oluşturmaktadır” dedi.

Baro yönetimi olarak anayasaya, hukuka ve avukatlık yasasına bağlılık andına sadık kaldıklarını belirten Kaboğlu, şunları söyledi:

“Bugün burada bir araya gelmemizin amacı, demokratik iradenin korunmasını sağlamak ve anayasa dışı işlemler karşısında sessiz kalmayacağımızı göstermek. Türkiye Cumhuriyeti’nde yasama, yürütme ve yargı anayasaya bağlıdır. İstanbul Barosu, anayasa ve hukukun üstünlüğüne yönelik bu müdahalelere boyun eğmeyecek.”

İstanbul Barosuna gerçekleştirilmek istenen bu müdahaleye karşı 23 Şubat’ta olağanüstü kurultay yapma kararı aldıklarını duyuran Kaboğlu, bu kurultayın demokrasi ve hukukun önemini tüm Türkiye’ye ve anayasal organlara hatırlatmayı amaçladığını ifade etti. “Bu kurultay, demokrasinin ancak hukukla işleyebileceğini ve inşa edilebileceğini gösterecek. Tüm meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızı 23 Şubat’ta bu anlamlı mücadeleye destek olmaya davet ediyorum” dedi.

Kaboğlu, baronun mücadele azminin hiçbir şekilde kırılmayacağını ve savunmanın haklarını her koşulda savunmaya devam edeceklerini vurgulayarak, demokrasi ve hukuk yolunda direnişin süreceğini söyledi.

Kaboğlu'nun ardından söz alan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosuna yönelik baskılara karşı birlik ve kararlılık mesajı verdi. Sağkan, TBB yönetim kurulunun tamamının İstanbul Barosuna destek için toplandığını ve 23 Şubat’ta düzenlenecek "demokrasi kurultayına" güçlü bir şekilde katılım sağlayacaklarını belirtti.

‘İstanbul Barosu dün olduğu gibi bugün de boyun eğmez’

Sağkan, konuşmasında geçmişte yaşanan baskılara atıfta bulunarak, “12 Eylül 1980’de İstanbul Barosunun kapısına mühür vurulmaya çalışıldı. Bugün o mühür, baromuzun onur nişanı olarak duruyor. Tarih, kimin haklı kimin haksız olduğunu net şekilde ortaya koyar. Aradan 45 yıl geçmesine rağmen yöntemlerin değişmediğini görüyoruz. Ancak İstanbul Barosu, dün olduğu gibi bugün de baskılara boyun eğmez, susmaz ve sinmez” diye konuştu.

Sağkan, yargının baskı aracı olarak kullanılmasını eleştirerek, “Erkin yanında olanlar, muhalif her düşünceyi bastırmak için yargıyı bir araç olarak kullanmaktan çekinmiyor. Ancak biz barolar olarak bu tür girişimlere karşı tüm bileşenlerimizle mücadele etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

İstanbul Barosuna yönelik son süreçte yapılan girişimlere karşı baroların bir bütün olarak direneceğini vurgulayan Sağkan, 23 Şubat’ta yapılacak olağanüstü kurultayın en güçlü cevabı vereceğini söyledi.

Sağkan, tüm baro başkanlarına ve meslektaşlarına, İstanbul Barosuna yönelik baskılar karşısında gösterdikleri destek için teşekkür etti. “Türkiye Barolar Birliği olarak İstanbul Barosunun yanında, omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu süreçte susmayacağız ve avukatların iradesini savunmaya devam edeceğiz” dedi.