İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Smotrich, İsrail'in egemen olduğu sınırların mevcut haliyle sınırlı kalmayacağını söyleyerek "Büyük İsrail" iddiasını tekrarladı.
dış haberler
Filistin halkını inkar eden İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, ülkesinin yayılma planlarını bir belgeselde yaptığı açıklamalarla anlattı.
Sınırları Ürdün Nehri'nin diğer yakasına kadar genişletilmiş “Büyük İsrail” tasvirini yineleyen Smotrich "İsrail, Ürdün Nehri’nin diğer yakasını mı fethedecek?” sorusunu “Kesinlikle ama yavaş yavaş" şeklinde yanıtladı.
"İsrail egemenliğini Batı Şeria'ya genişleteceklerini" kaydeden Smotrich, "Filistin milliyetçiliklerini ve Yahudileri öldürme arzularını terk eden" Filistinlilerin oy hakkı olmaksızın Batı Şeria'da yaşayabileceklerini söyledi.
'Kudüs tek başına Şam’a kadar uzanır'
Yönetmenliğini Jerome Sesquin'in yaptığı "İsrail: Kaos'un Bakanları" isimli belgeseldeki konuşmasında Bakan Smotrich, İsrail'in egemen olduğu sınırların mevcut haliyle sınırlı kalmayacağını savundu.
"Bir Yahudi devleti istiyorum" diyen Smotrich, sunucunun "Bu ne demek?" sorusuna, "Yahudi devleti. Bu, oldukça karışık. Yahudi halkının değerlerine göre yönetilen bir devlet" cevabını verdi.
Bakan Smotrich, sunucunun, "İsrail'in egemenliği denizden Ürdün'e kadar mı? Hepsi bu mu yoksa sonrasında Ürdün Nehri’nin diğer yakası mı fethedilecek?” sorusunu ise “Kesinlikle ama yavaş yavaş" şeklinde yanıtladı.
Smotrich, "Bilgelerimizin kitaplarına göre, Kudüs'ün geleceği Şam'a kadar uzanacaktır ve Kudüs tek başına Şam’a kadar uzanır" ifadesini kullanarak "Büyük İsrail" politikasını tasvir etti.
Smotrich'in ifadelerinin ardından belgeselde yer verilen dış ses ise "Bezalel Smotrich, Vaadedilmiş Topraklar konusunda maksimalist bir vizyona sahip. Bu vizyon, Filistin topraklarını ve ayrıca Ürdün, Suriye, Lübnan, Irak, Mısır ve Suudi Arabistan'daki bölgeleri de kapsıyor" dedi.
'Filistin milliyetçiliği ve Yahudileri öldürme arzusu' iddiaları
"İsrail'in egemenliğini tüm Batı Şeria'ya genişleteceğiz" diyen Smotrich, Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler'e de çeşitli seçenekler sunacaklarını söyledi.
Smotrich, "Filistin ulusal isteklerinden yani Yahudileri öldürme arzularından vazgeçen" Filistinlilere seçme ve seçilme hakkı olmaksızın Batı Şeria'da ikamet hakkı tanıyacaklarını söyledi.
"Filistin milliyetçiliklerini ve Yahudileri öldürme arzularını terk etmekte zorlananlar" için de iki seçenek sunacaklarını iddia eden Smotrich, şöyle konuştu:
"İlk seçenek, başka bir ülkeye göç etmeleri olacak. Devlet bu konuda onlara yardımcı olacak. Gerekirse bu konuda bizzat ben de yardım etmekten memnuniyet duyarım.
Barış kelimesinden rahatsız olan ve terör yolunda devam edenler içinse, onları yenebileceğimizden eminim."
Filistin halkını inkar etmişti
Aşırı sağcı Smotrich daha öncesinde de Filistin halkının "uydurma" bir halk olduğunu öne sürerek, "Filistin halkı 100 yıldan daha kısa bir süre önce icat edilmiş bir halktır" demişti. Ve "Filistin tarihi veya kültürü var mı? Hayır. 2 bin yıllık sürgünden sonra, İsrail halkı eve dönüyordu ve etrafımızda bundan hoşlanmayan Araplar vardı. Peki ne yapıyorlar? İsrail topraklarında hayali bir halk icat ediyorlar ve İsrail topraklarında hayali haklar talep ediyorlar" iddiasında bulunmuştu.
Smotrich, 20 Mart’ta Fransa'nın başkenti Paris'e yaptığı ziyarette Likud Partisi'nin eski lideri Jacques Kupfer'i anma töreninde yaptığı konuşmada, "Filistin diye bir halkın olmadığını ve bunu Beyaz Saray'ın da duyması gerektiğini" söylemişti.
"Filistinliler diye bir şey olmadığını, çünkü Filistin halkı diye bir şey olmadığını" söyleyen Smotrich'in bu yorumu, çevrimiçi olarak yayınlanan etkinlikten bir videoda görüldüğü gibi, katılımcılardan alkış ve tezahüratlarla karşılanmıştı.
Smotrich'in konuşma yaptığı kürsüde İsrail'in mevcut sınırlarının çok ötesine uzanan bir harita da yer almıştı.
'Vaat edilmiş topraklar' ve 'Büyük İsrail'
İsrail gazetesi The Jerusalem Post geçtiğimiz haftalarda "Lübnan, İsrail'in vaat edilmiş topraklarının bir parçası mı?" başlıklı bir makale yayımlamıştı.
Makalede, Lübnan'ın bazı kısımları da dahil olmak üzere topraklar üzerinde tarihi ve dini haklar talep eden İsrail siyasetinin aşırı sağ unsurlarıyla ilişkilendirilen bir terim olan "Büyük İsrail" kavramına değinilmişti.
Makalede, Tevrat'ın çeşitli bölümlerinde Yahudi halkına vaat edilen İsrail Toprakları'nın "Mısır Nehri"nden (Nil veya Sina'daki daha küçük bir nehir olarak yorumlanıyor) Fırat Nehri'ne kadar uzanan topraklarla ilişkilendirildiği savunulmuştu.
Makaleye göre "vaat edilen" bölge Batı Şeria'yı, Gazze'yi, Lübnan'ı, Suriye'yi, Ürdün'ü ve Irak'ı içeriyordu.
Gazete, tepkilerin ardından söz konusu makaleyi birkaç gün sonra kaldırmıştı.