İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlara düzenlediği hava saldırılarında aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 21 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı. Bölgede ağır şekilde yanmış çok sayıda cansız beden bulunduğu belirtiliyor. Uluslararası Af Örgütü de dün yayımladığı raporda İsrail'in soykırım suçu işlediğini belirterek "Bu bir soykırım ve şimdi durmalı" açıklaması yaptı.
İsrail ordusu dün akşam saatlerinde Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un kuzeybatısında “güvenli bölge” olarak ilan ettiği Mevasi bölgesindeki çadırların bulunduğu alanı bombaladı.
El Cezire’nin aktardığına göre Han Yunus yakınlarındaki Nasır Hastanesi müdürü Atif El Hut saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısının 21’e yükseldiğini, yaralı sayısının 28 olduğunu açıkladı.
AP muhabiri hastaneden bildirdi: Ölüleri saymak zor
Katliamda yaşamını yitirenlerin ve yaralıların götürüldüğü hastaneyi ziyaret eden Associated Press haber ajansı muhabiri de hastanede birçoğu parçalanmış ve ağır şekilde yanmış olan cansız bedenler bulunduğunu, bu yüzden ölümlerin sayısını net olarak belirlemenin zor olduğunu dile getirdi.
Saldırıdan kurtulanlar kayıp yakınlarını arıyor
Saldırının ardından 20 Filistinlininse halen kayıp olduğu, ailelerinin bu sabah bombalanan alana giderek kayıp yakınlarını aradıkları belirtiliyor.
Anadolu Ajansı’nın görgü tanıklarından alınan bilgiye dayandırdığı haberine göre İsrail ordusuna ait helikopter, Mevasi'de zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını ve teneke odaları bombaladı, kampta yangın çıktı. Kamptaki bazı çadırlar ve teneke odalar yandı, kamp sakinleri yangını söndürmek ve yaralıları kurtarmak için çaba sarf etti. İsrail saldırısının kadın ve çocuklar arasında korku ve paniğe neden oldu.
Gazze'de Sivil Savunma Müdürlüğü de saldırıdan sonra yaptığı açıklamada Refah'taki ekiplerin, Han Yunus'ta yerlerinden edilenlerin çadırlarında çıkan yangını söndürmek için çalıştığını aktardı.
İsrail Gazze'de başka bölgelerde de çok sayıda sivili hedef aldı
Tanıklar ayrıca İsrail savaş uçaklarının, Mevasi'deki El Halil Caddesi'nde yer alan "Astal" ailesine ait tarım arazilerini de bombaladığını ifade etti.
Öte yandan Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya bölgesinde Vail Ebu Zine isimli Filistinli gazetecinin evini bombaladığını aktardı. Haberde, gazeteci Ebu Zine'nin saldırıda yaralandığı kaydedildi.
İsrail ordusu gece saatlerinde Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırılarda 3 evin bulunduğu bir yerleşim alanını hedef aldı. Saldırıda ilk belirlemelere göre 3 Filistinli yaşamını yitirirken en az 30 Filistinlinin yaralandığı kaydedildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan mahallesinde bir evi hedef aldığı saldırıda da 10 Filistinli hayatını kaybetti, 50'den fazla kişi yaralandı.
Uluslararası Af Örgütü: İsrail soykırım suçu işliyor
Uluslararası Af Örgütü dün yayımladığı “Kendinizi alt insan gibi hissediyorsunuz: İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırımı" başlıklı raporunda, İsrail'in 7 Ekim 2023 sonrası başlattığı Gazze saldırılarında soykırım suçu işlediğini bildirdi.
212 tanıkla yapılan görüşmeler, uydu fotoğrafları da dahil görsel kanıtlar ve İsrailli hükümet yetkilileri ve askeri yetkililerin açıklamalarının değerlendirildiği raporda İsrail ordusunun 1948 Soykırım Sözleşmesi tarafından yasaklanan beş eylemden en az üçünü gerçekleştirdiği belirtildi.
Bunlar arasında sivillerin ayrım gözetmeksizin öldürülmesi, ciddi bedensel veya ruhsal zarara yol açılması ve "Gazze'deki Filistinlilere fiziksel yıkımlarına yol açacak şekilde kasıtlı olarak yaşam koşullarının dayatılması" yer alıyor.
Af Örgütü: İsrail'in 'Hamas siviller arasına gizleniyor' iddiası güvenilir değil
İsrail eylemlerinin tek makul sebebinin "soykırım niyeti" olduğuna işaret edilen raporda, İsrail’in Gazze'deki sivillerin Hamas tarafından canlı kalkan olarak kullanıldığı, Hamas'ın siviller arasına gizlendiği iddiaları da incelendi. Bu iddiaların güvenilir olmadığı sonucuna ulaşan Af Örgütü, böyle olsa dahi İsrail'in sivilleri koruma yükümlülüğünün ortadan kalkmayacağına işaret etti.
Raporda, İsrailli yetkililerce soykırımı haklı çıkarmak için yapılan 102 açıklamanın incelendiği, bunlardan 22'sinin doğrudan soykırım niyetine kanıt sağladığı bildirildi.
Uluslararası Af Örgütü, ölüm ve yaralanmalara sebep olan saldırıları da inceledi. Ele alınan 15 hava saldırısında 334 kişinin öldüğü belirtilen raporda Af Örgütü'nün bu saldırıların hiçbirinde askeri hedeflere ilişkin kanıt bulamadığına vurgu yapıldı.
'İsrail'e silah satan ülkelerin soykırımı önleme sorumluluğu var'
Rapora ilişkin açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nde yasaklanan eylemleri gerçekleştirdiğini kaydetti.
İsrail'in Gazzelileri insan hakları ve onurlu yaşam hakkı olmayan alt insan olarak gördüğünü ifade eden Callamard, "Bulgularımız uluslararası toplum için uyanma çağrısı olmalı. Bu bir soykırım ve şimdi durmalı" uyarısında bulundu.
Callamard, İsrail'e silah satan ülkelerin de soykırımı önleme sorumluluklarını ihlal edip işbirlikçi haline geldiğini belirterek, "İsrail üzerinde etkili tüm ülkeler, özellikle de silah satan kilit ülkeler olarak ABD, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri, bir an önce harekete geçerek İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere karşı saldırılarına derhal son vermeli" çağrısı yaptı.
İsrail'in eylemlerini bilinçli olarak gerçekleştirdiğinin altını çizen Callamard, tüm uyarılara rağmen bunun devam ettiğine dikkati çekti.
'Devletler üzüntü ifade etmek yerine eylemde bulunmalı'
Callamard, İsrail'in eylemlerinin yasallığını askeri hedefleri göstererek savunmasına da değinerek, "Soykırım niyeti, askeri hedeflerin yanında varlığını sürdürebilir" ifadesini kullandı.
Uluslararası toplumun İsrail'e baskı yapmak ve silah satışına son vermekteki başarısızlığının kolektif vicdanda bir yara olarak kalacağını belirten Callamard, "Hükümetler güçleri yokmuş gibi davranmaktan vazgeçsin. Devletler üzüntü ifade etmek yerine, her ne kadar soykırım bulgusu İsrail müttefikleri için rahatsız edici olsa da uluslararası eylemde bulunmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama emrinin bir umut olduğuna işaret eden Callamard, hükümetleri karara saygı duymaya çağırdı.