İsrail basınına göre, ABD, birliklerini Suriye'den iki ay içinde aşamalı olarak çekmeyi planlıyor. Türkiye'nin bölgede etkisini artırmasından endişelenen İsrail, Washington'a kararından dönmesi için baskı yapıyor.
Dış Haberler
ABD'nin güçlerini Suriye'den çekme kararı aldığı ve Tel Aviv'in bu karardan vazgeçmesi için Washington'u ikna etmeye çalıştığı belirtiliyor.
İsrailli Yedioth Ahronoth gazetesinin aktardığına göre, ABD savunma yetkilileri, Suriye'den askerlerini iki ay içinde aşamalı olarak çekmeyi planladığını İsrailli savunma yetkililerine bildirdi.
Gazeteye göre, İsrail'in böyle bir hareketi engellemeye yönelik önceki çabalarına rağmen, Washington bu çabaların başarısız olduğunu açıkça belirtti. Yine de, İsrail savunma yetkilileri ABD yönetimine yeniden değerlendirme yapması için baskı yapmaya devam ediyor.
ABD'nin çekilme planı aslında sürpriz değil. ABD Başkanı Donald Trump, ilk döneminde de dahil olmak üzere, yönetiminin izolasyonist doktrini uyarınca ABD askerlerini bölgeden çekme sözü vermişti.
Trump, Suriye'yle ilgili "Bu bizim savaşımız değil" ifadesini defalarca dile getirmişti. Pentagon geri çekilme hamlesi için bir süredir hazırlık yapıyordu. Washington şu anda operasyonel aşamaya geçiyor ve İsrail savunma yetkilileriyle düzenli güncellemeler paylaşıyor. Taraflar arasındaki görüşmelerde ise, İsrailli temsilciler konuya ilişkin endişelerini dile getirdiler.
İsrail, Türkiye'nin nüfuzunu yaymasından korkuyor
Gazeteye konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili, çekilmenin yalnızca kısmi olabileceğini tahmin ediyor. Yetkiliye göre, İsrail ise, Beşar Esad'ın düşüşünden bu yana bölgedeki nüfuzunu genişletmeye çalışan Türkiye'yi cesaretlendireceğinden korktuğu için kısmi geri geçilmeyi de engellemeye çalışıyor.
Şu anda, ABD birlikleri doğu ve kuzey Suriye'deki birkaç önemli noktada konuşlanmış durumda. İsrail savunma kaynakları, ABD'nin çekilmesinin Türkiye'nin Suriye'deki stratejik askeri varlıkları ele geçirme çabalarını teşvik edebileceğinden korkuyor.
Haberde, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ülkesinin baskın bir bölgesel güç statüsünü iddia etmek için değişen bölgesel dinamikleri kullanmaya istekli olduğu hatırlatılıyor.
Azerbaycan'da yapılan toplantı ve Trump'ın açıklamaları: İsrail hâlâ tedirgin
İsrail, geçtiğimiz hafta hem Ankara'yı hem de Washington'ı Tadmur ve T-4 gibi üslerde kalıcı bir Türk varlığının kırmızı çizgiyi aşacağı ve İsrail ordusunun kuzey cephesindeki "operasyonel özgürlüğünü" tehdit edeceği konusunda uyarmıştı.
Geçtiğimiz hafta Azerbaycan'da yapılan bir toplantıda İsrailli ve Türk yetkililer konuyu görüşmüştü. İsrail'in, Suriye'nin yeni hükümetini topraklarındaki tüm askeri faaliyetlerden sorumlu tuttuğunu vurguladığı ve ihlallerin askeri eylemi tetikleyebileceği konusunda uyardığı bildirilmişti. Her iki taraf da gerginliği azaltma konusunda ortaklaştı ve daha önce Suriye'de kullanılan İsrail-Rusya çatışmasızlaştırma modeline benzer bir koordinasyon mekanizması kurmak için görüşmelere başladı.
Bununla birlikte, yaklaşan ABD geri çekilmesi ve Trump'ın Netanyahu ile yaptığı son görüşmede Erdoğan'a karşı sıcak tavrı, İsrail'in daha da gerilmesine sebep oldu. Özellikle ABD'nin Suriye'den geri çekilmesi arifesinde Trump'ın İsrail ile Türkiye arasında arabuluculuk yapma teklifi Tel Aviv tarafından sıcak karşılanmış değil.
Gazeteye konuşan İsrail güvenlik kaynağına göre, T-4 üssüne yapılan son hava saldırıları, "Amerikalılar toplanıp gitmeden önce zamana karşı bir yarışın" bir parçası.
İsrailli kaynak: 'Bizi tehlikeye atan her eylem Şara rejimini de tehlikeye atar'
Erdoğan'ın, Suriye'nin yeni devlet başkanı Ahmed Şara ile yakın bir şekilde hizalanmaya devam ettiğine işaret edilen haberde, Beşar Esad'ın düşmesi ve İran güçlerinin Suriye'den çıkarılmasının bir süre İsrail çıkarlarına fayda sağladığı, ancak Kudüs'teki yetkililerin artık Türkiye'nin boşluğu doldurmaya çalışacağından endişe ettiğine dikkat çekildi. Habere göre, yetkililer, Yeni Suriye'de bir Türk askeri üssünün olmasının, İsrail'in operasyonel özgürlüğünü sınırlayabileceğinden ve sonunda Golan sınırında doğrudan bir tehdit oluşturabileceğinden korkuyorlar.
Geçtiğimiz hafta Azerbaycan'da İsrailli ve Türk yetkililer arasındaki toplantı, Suriye'de bir çatışma önleme mekanizması kurulması gibi teknik konulara odaklanmıştı. İsrailli diplomatik bir kaynak, İsrail'in "Suriye'deki yabancı güçlerin konuşlandırılmasında herhangi bir değişikliğin, ve özellikle Palmira bölgesinde Türk üslerinin kurulmasının, kırmızı çizgi olduğunu ve güven ihlali olarak değerlendirileceğini" açıkça belirttiğini aktardı.
Kaynak, "İsrail daha önce bu tehdidi önlemenin Şam'ın sorumluluğunda olduğunu belirtti. İsrail'i tehlikeye atan herhangi bir eylem, Şara rejimini de tehlikeye atacaktır" diye ekledi.
Suriye'nin merkezindeki Tadmur yakınlarında bulunan T-4 üssü, son zamanlarda İsrail hava saldırılarının odak noktası oldu. Güvenlik yetkilileri, Türkiye'nin kendi sınırından uzakta olan bu bölgede Türk güçlerinin bulunmasının, İsrail Hava Kuvvetleri'nin hareket özgürlüğünü tehlikeye atacağını savunuyor. Esad'ın devrilmesinden önce İran, bölgede önemli bir askeri altyapı kurmuştu. Raporlar, İsrail'in T-4 de dahil olmak üzere birkaç Suriye askeri tesisine yönelik saldırılarının, Türk heyetlerinin olası bir konuşlanmaya hazırlık olarak tesisleri ziyaret etmesinden kısa bir süre sonra gerçekleştiğini gösteriyor.