İŞÇİ HİKAYELERİ | Sömürünün kıskacında yarım asır: Kapıcı Selime Teyze

Bu hafta işçi hikayelerinde yarım asırı aşkın süredir çalışan 75 yaşındaki kapıcı Selime Teyze’nin hikayesini anlatıyoruz.

Sancak Yıldız

Sermaye düzeninin mezarda emekliliği reva gördüğü milyonlar.

Ülkede artan yoksullaşmanın en acı tariflerinden olanlar. 7’den 70’e sömürü diye anlatılır bu düzenin ahvali. 

Milyonlarca çocuk okullarda değilken, bir o kadar yaşlı insan da dinlencede değil. 

İşte bu hafta işçi hikayelerinde yarım asırı aşkın süredir çalışan 75 yaşındaki kapıcı Selime Teyze’yi ağırlıyoruz.

Yoksulluk, iki bavul bir yorgan…

Selime Teyze ve kocası Ahmet amca henüz 20’li yaşlarının başında çaresizce geçinecek yol aramak zorunda kalmış. Tokat’tan İstanbul’a yolculukları da böyle başlamış.

İki bavul bir yorganla geldikleri İstanbul’da elli yılı aşkın süredir kapıcılık yaparak geçimini sağlıyor Selime Teyze.

"Geldik ki bir yorganımız var, başka da hiç bir şeyimiz yok. Önceleri rahmetli Ahmet amcan yevmiyeye gitmeye başladı, sonra ben de başladım. O gün bugün çalışıyorum."

O gün bugün dediği de 50 seneden fazlası Selime Teyze'nin. İstanbul Kadıköy’de 90’lardan beridir onlarca apartmana bakıyor. 

Hep ellerin dolu. Günde kaç saat çalışıyorsun Selime Teyze?

Saatle çalışmıyorum ki. Allah razı olsun insanlardan, benim sigortam hiç olmadı. Kaydım yok diye aylığım da yok. Her ay dairelerden ne kadar verirlerse o ayki kısmetim o kadar. Ahmet amcanın emekli aylığı kaldı bana. Onun aylığı sana her ay çektirdiğim para.

'Çalışmak ayıp mı yavrum, elli senedir çalışıyorum'

Selime Teyze yaklaşık 45 yıldır günde 15-16 saat çalışıyor. Son 6-7 yıldır ise yaşının el verdiği kadar, 8-9 saat.

Üstelik sigortası hiç olmadığından belli olmayan ücretler karşılığında yapıyor bu işi. Birçok dairenin alışverişi, çöpleri, kapı önü ve apartman temizliklerini yapıyor. 

Kış aylarında hava şartları ve ısınma işin içine girince, şartlar daha da ağır bir hal alıyor bu işi yapan emekçiler için.

Kapıcılar hem temizlik hem hizmet hem de kurye emekçisine dönüşüyor her gün. Üç-dört farklı iş tanımını tek işte birleştirmek zorunda Selime Teyze gibiler. 

Ancak o zaman hayatta kalabiliyor, tabii o da kayıt-dışı.

Apartman emekçileri şanslı ise apartmanların kalorifer katında bir dairede kalıyor ancak şanslı değilse, Selime Teyze gibi yaşamak zorunda kalıyorlar. Selime Teyze kızıyla beraber günün dörtte üçünü hâlâ çalışarak geçirdiği için yakın bir bölgede oturuyor. Uzun yıllardır kiracı ancak 75 yaşın getirdiği bazı can sıkan şeyler de var. 

Demans başlangıcı olduğunu geçtiğimiz günlerde çöpleri dökerken fenalaşınca anladıklarını söylüyor. Kızıyla birlikte hastaneye gittiklerinde "Çalışması çok sakıncalı" diyen doktorun sözleri, bu düzenin gerçekleri karşısında üç ay falan sürmüş tabi.

Geçen sene, üç ay geçmeden yeniden dönüyor işe Selime Teyze. Asıl sarsıcı olan ise 50 senedir çalışan Selime Teyze'nin hastalığından bahsederken söyledikleri:

"Selim olacakken, Selime olmuşum kız doğunca. Erkek olsaydım, gücüm kuvvetim daha çok olurdu. Belim, bacaklarım çok çok ağrıyor. Helal olduktan sonra, çalışmak ayıp mı ki yavrum, elli yıldır çalışıyorum…"