İŞÇİ HİKAYELERİ | 'Müşteri olarak geldiğim Starbucks'la çalıştığım Starbucks çok farklı'

Starbucks mağazalarında, çalışanların günlük çalışma süresi neredeyse 12 saati buluyor. İş tanımının olmaması ve yoğun sömürü de cabası.

Sancak Yıldız

Çok farklı sektörlerden milyonlarca emekçi hayat pahalılığı ve yoksullaşmanın ortasında yaşamını sürdürmeye çalışıyor

ABD’de çalışanlarının sendikalaşması sonrasında, çalışma koşullarına karşı itirazların uluslarası boyut kazandığı Starbucks kahve zincirinin ülkemizdeki şubeleri de sömürünün güçlü şekilde hissedildiği yerlerden biri. Çeşitli sosyal medya hesaplarından yaşadıkları hak gasplarını duyurmaya başlayan Starbucks çalışanlarının aktardıkları, hizmet sektöründeki sömürünün ağırlığını ortaya koyuyor.

Sürekli değişen iş tanımları, kuralsızlık... 

Starbucks işyerlerinde hizmet sektörünün rekabete dayalı ilişkileri oldukça belirleyici bir yer tutuyor. Mağazaların sık sık değişen müdürlerine göre sürekli değişen iş tanımları bunun en belirgin yansıması. Zira müdürler nasıl isterse, işçiler o şekilde kuralsızca çalıştırılmaya zorlanıyor.

İlk durağımız yoğun bir Starbucks mağazası. İstanbul'un kalabalık ilçelerinden birinde bulunan mağazada, yaklaşık 2 yıldır çalışan master öğrencisi R.’nin sabahın ilk yoğun müşteri dalgası sonrası aktardıkları, yukarıdaki manzarayı doğrular nitelikte:

"İki yıldır burada çalışıyorum. Pandemi, yasaklar vs. derken açıkçası çalışmak zorunda olduğumdan sağlımı umursamadım. Belki yanlış ama öyle. Bir de müdür değişti. Müdür değişince her şey değişiyor. Önceki müdür varken yemek molasında baskı yoktu, şimdiki ise yemek molasını bile gerekirse yapmamak lazım falan diyor. Müşteri memnuniyeti her şeyden önemli, marka büyük ya onu söylüyorlar hep."

İşçilerin tepkisi sonrası yol ve yemek paraları yükseltildi

Starbucks’ın ücret politikası açlık sınırının altında, 4 bin 250-5 bin 500 TL arasında değişiyor. İşçilere verilen yol-yemek paraları ise bir termos fiyatı kadar ediyor Starbucks’ta.

Aylık AKBİL ücretinin 600 TL olduğu İstanbul’da, yükseltilmiş haliyle Starbucks çalışanları neredeyse bu ücretin yarısı kadar yol parası alır durumda.

Yakın zamanda Starbucks çalışanlarının bilhassa sosyal medyadaki tepkileri ve sendikalaşma fikrine yönelimin artması sonucunda 255 lira olan yol paraları 350, günlük 33 lira olan yemek paraları da 48 liraya yükselmiş durumda.

Üstelik yeni düzenlemeler sonrasındaki ücretler de tüm işyerlerinde hâlâ uygulanabilmiş değil.

Günlük çalışma süresi 12 saati buluyor

İş tanımının emaresinin dahi olmadığı Starbucks mağazalarında, çalışanların günlük çalışma süresi neredeyse 12 saati buluyor. Çünkü Starbucks çalışanlarının sabah mağazayı açma saatlerinde, mağazada bulunabilmeleri için özellikle İstanbul’da en az bir buçuk saat önce yola çıkmaları gerekiyor.

Mağazanın açılışındaki sorun, kapanışta daha da büyük bir krize dönüşüyor. Kapanış saatinden sonra- ki bu saat bile hepsi için sabit değil- eve vardıklarında saat çoktan gece yarısını aşmış oluyor.

Ayrıca birçok şirket gibi Starbucks’ın personel servisleri de emekçilerin ihtiyaçlarına göre değil, şirkete daha az maliyet hesabına göre düzenlenmiş durumda.

Çalışanların eğitim düzeyinin büyük oranda lisans ve lisansüstü olduğu işyerlerinde, geleceksizliğin bu düzenin çalışma organizasyonunda nasıl bir yeri olduğu da gözler önüne seriliyor.

Sabah 05.00’te işe gitmek için çıkılan eve geri dönüş gece yarısı. Bütün bu günün arasında sadece 1 saat yemek molası var. Bunun dışında bir de 30 dakika ara dinlenme hakkı olan çalışanların, bu hakları ne mesaiye dahil ne de özgürce kullanılabilir durumda.

'Müşteri olarak geldiğim Starbucks'la çalıştığım Starbucks çok farklı…'

"Starbucks’ta bir gün nasıl nasıl geçiyor?" sorusuna İstanbul'un bir diğer ilçesinde, 'orta sınıf' vatandaşların yoğun yaşadığı bölgedeki bir mağazada çalışan ataması yapılmayan bir öğretmen olan A. şöyle yanıt veriyor:

"16-17 saat ayaktayım. Eskiden arkadaşlarımla vakit geçirmeye geldiğimdeki Starbucks'la çalıştıktan sonraki çok farklı. Dışarıdan modern, bilgili, güler yüzlü insanlar vs. Bir de içini görünce…"

Ne hissettiriyor bu fark sana peki?

Aslında çok düşünerek değil, yaşayarak hissettiğimi söyledim. Olan şeyler yani. Arkadaşlarla üniversiteden çıkınca gelirdik buraya. Burası ortam olarak güzel gelirdi. Çalışanların tarzı, rahatlık falan. Çalışmaya başladım KPSS iki sene olmayınca, iki ayda lanet etmeye başladım.

Dışarıdan rahat gibi duruyor. Kahve yap, gerekirse o arada sipariş al, hesap al, çöp birikmesin, dök, malzemeleri dikkatli kullan, masraflara dikkat et... Hiç durmadan kaç saat kaç gün dayanılır buna ihtiyacınız olmasa?

'Eskiden olsa sizinle konuşmayı istemezdim, ama haksızlıklar gösterdi her şeyi…'

Birçok Starbucks gezdik dört gün boyunca. Hepsinde sorunlar senin çizdiğin eksende toplanıyor. Peki çözüm nasıl olacak sence, bir fikrin var mı?

"Ben pek bulaşmam" diyenlerdenim açıkçası, bu protesto gibi. Ama insan mecbur burada çalışıyor, şartları düzelsin istiyor. Azıcık olsa düzelsin. 

Peki sosyal medyadaki tepkiler ve sendika fikrinden dolayı kısmi iyileştirmelerin olması?

Twitter’da biraz duyulunca müdürler falan bile çekindi. Yol yemek az da olsa arttı. O yüzden sizinle de konuşmayı kabul ettim zaten. Eskiden olsa hoş karşılayacağım şeyler değildi, öyle bir aile yapısında büyümedim. Ama haksızlıklar gösterdi her şeyi…