TBMM Genel Kurulu, ''terör'' gündemiyle toplandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Pençe-Kilit operasyon bölgesinde 9 askerin hayatını kaybettiği PKK saldırısı hakkında Meclis’i bilgilendirdi.
Hakan Fidan, sınır ötesi operasyonların "meşru müdafaa" hakkı çerçevesinde yapıldığını savundu. Operasyonların sadece belirli noktaları hedef aldığını belirten Fidan, Irak ve Suriye'nin egemenlik haklarına "saygılı" olduklarını iddia etti:
"Irak ve Suriye sahasındaki operasyonlarımız her zaman; Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakkımız doğrultusunda; komşularımızın egemenlik haklarına ve toprak bütünlüğüne saygılı olarak; sivillerin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınarak, kesin istihbarat ve keşif bilgilerine dayanan nokta atışlarla icra edilmektedir."
Irak protesto mektubu iletmişti
Fidan ''saygı'' duyduklarını savunsa da Irak ve Suriye'de yıllardır süren operasyonlara karşı iki ülkenin de çok sayıda kınama açıklaması bulunuyor.
Son olarak Eylül 2023'te, Irak'ta SİHA'larla düzenlenen saldırıların ardından Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Türkiye Büyükelçisini Bağdat'a çağırarak Türkiye Cumhurbaşkanlığına hitaben bir protesto mektubu vermişti.
Resul "Tekrarlanan bu saldırılar devletler arasındaki iyi komşuluk ilkesiyle bağdaşmıyor" demişti.
Suriye, TSK varlığını 'işgal' sayıyor
Suriye, Türkiye ve ABD'ye koşulsuz şekilde topraklarından çekilme çağrısında bulunuyor. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Eymen Sosan, Ekim 2022'de Türkiye'nin düzenlediği hava saldırılarına tepki göstermiş ve Suriye'deki askeri varlığını ''işgal'' olarak nitelemişti.
Türkiye'nin uluslararası hukuku ihlal ettiğini kaydeden Sosan, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Türk işgalinin Suriye’deki politikalarını aklamak için kullandığı bahaneler artık kimseyi aldatmamaktadır ve sınır güvenliği ortak bir sorumluluk olduğundan, asgari düzeyde güvenilirlik kazanmak için yapılan açıklamalara sahadaki eylemler eşlik etmelidir. Bunun garantisi de münhasıran Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve iç işlerine karışılmaması ve işgalci güçlerin geri çekilmesinde yatıyor."
'KYB, PKK'ya alan açtı'
Fidan'ın konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta Kürdistan Yurtseverler Birliği yönetimini (KYB) doğrudan PKK'ye yardım etmekle suçlaması oldu.
''Ayrıca, KYB’nin, Süleymaniye ve mücavirinde PKK’ya alan açması, örgütün bu bölgede giderek güçlenmesine neden olmuştur. Aidiyeti ihtilaflı bölgelerde Peşmerge’nin sahadaki varlığının azalması da, Iraklı bazı milis kuvvetlerle PKK arasında taktiksel ilişkiler kurulması sonucunu vermiştir. Süleymaniye’ye yönelik yaptırımlarımıza rağmen KYB, PKK’ya müzahir tutumunu değiştirmezse, daha ileri tedbirler almakta tereddüt etmeyeceğiz.''
PKK'yi Soğuk Savaş ürünü olarak gören Fidan, maddi hatalarla dolu konuşmasında PKK'nin Sovyetler Birliği tarafından kurdurulduğunu söyledi.
''Soğuk Savaş sırasında Sovyetler Birliği’nin Esad Rejimine Beka Vadisi’nde kurdurduğu Marksist-Leninist bir örgüt olan PKK, tarihin bir ironisi olarak günümüzde yine Suriye’de ABD ve Batı ülkeleriyle işbirliği yaparak Suriye’yi bölmek için çalışmaktadır.''
'Artık Suriye ve Irak'ın sorunu'
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanı Fidan'ın konuşmalarındaki ortak vurgu, PKK'nin artık ''dışsal bir sorun'' olduğu vurgusuydu.
PKK'nin Türkiye'deki silahlı varlığını kaybettiğini söyleyen Fidan, "Örgüt artık Türkiye’den daha çok Suriye’nin ve Irak’ın milli güvenlik tehdidi haline gelmiştir" dedi.
'Yurt içinden şehit haberi gelmiyor'
Güler ise ''Türkiye'nin diğer ülkelerde ne işi var'' sorusuna itiraz ettiği konuşmasında ''Bugün artık, yurt içinden tek bir şehit haberi gelmiyor. Üs bölgelerimize, kalekollarımıza tek bir saldırı yapılamıyor. Bu da terörü kaynağında yok etme stratejimizin başarısını gösteriyor'' ifadelerini kullandı.
''Türkiye, Suriye konusunda bedel ödemiştir'' diyen Yaşar Güler, TSK'nin Irak ve Suriye'deki varlığını ''Şu an eğer orada olmasaydık, örgütün sınırlarımıza yönelik saldırıları, daha önce olduğu gibi devam edecekti ve kendi şehirlerimizde daha büyük bedeller ödeyecektik'' sözleriyle savundu.
