PKK'nin fesih kararının ardından sürecin az sayıda siyasetçiyle kapalı kapılar ardında görüşmelerle yürütülemeyeceğini söyleyen İmamoğlu, eşit yurttaşlık vurgusunda bulunarak "Ülkemizi gerçek manasıyla bölgenin büyük gücü haline getirebiliriz" dedi.
Haber Merkezi
Tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yazılı açıklamada bulundu.
PKK'nin fesih kararıyla birlikte on binlerce yurttaşın hayatına mal olan bir dönemin kapanıyor olmasına çok sevindiği söyleyen İmamoğlu, artık konuşmanın, diyalogun, siyasetin ve işe koyulmanın vakti geldiğini belirtti.
İmamoğlu, sürecin az sayıda siyasetçiyle kapalı kapılar ardında yapılacak görüşmelerle yürütülemeyeceğini ifade etti ve şeffaflığa, Meclis zemininin güçlendirilmesine, kapsayıcılığa, özgürlük ve demokrasi iklimine, uzun vadeli ve bölgesel bir perspektife ihtiyaç olduğunu savundu.
Eşit yurttaşlık vurgusu yapan İmamoğlu, "Kürt vatandaşlarımızı herkesle eşit hissettirebilir, vatandaşımız olmayan Kürtleri kardeşlerimiz kılabilirsek, sorunumuzu çözmekle kalmaz, ülkemizi gerçek manasıyla bölgenin büyük gücü, Ortadoğu’nun kutup yıldızı haline getirebiliriz" dedi.
'Ülkem adına çok sevindim'
İmamoğlu, PKK'nin fesih kararına ilişkin "Geride kalan kırk sene boyunca gençlerimizin, Türk ve Kürt on binlerce vatandaşımızın hayatına mal olan, kaynaklarımızı kurutan bir dönemin nihayet kapanıyor olmasına ülkem adına çok sevindim" değerlendirmesinde bulundu.
Artık konuşmanın, diyalogun, siyasetin ve işe koyulmanın vakti geldiğini söyleyen İmamoğlu, "O kötü günlere bir daha geri dönmemek için hem içeride hem dışarıda yapmamız gerekenler vardır" yorumunda bulundu.
İmamoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Fesih ve silah bırakma sürecinin sorunsuz tamamlanmasından, vatandaşlarımızın Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit mensupları olmaktan kaynaklanan haklarının tanınmasını sağlamaya kadar uzanan geniş bir alanda yasal düzenlemeler yapmamız, sosyal ve psikolojik alanlarda adımlar atmamız, kapsamlı siyasi ve hukuki reformlar gerçekleştirmemiz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde büyük bir kalkınma hamlesine girişmemiz gerekmektedir."
'Şeffaflığa ihtiyacımız var'
Sürecin iktidarın yapmaya çalıştığı gibi az sayıda siyasetçiyle kapalı kapılar ardında yapacağı görüşmelerle yürütülemeyeceğini vurgulayan İmamoğlu, "Toplumun desteği ve onayı alınmadan, uzmanlar dahil edilmeden, ifade ve örgütlenme özgürlüğü gibi asgari demokratik şartlar olmadan yürütülemez. Yine, böylesine büyük ve önemli bir süreç; günü kurtarmayı ve seçim kazanmayı esas alan, kısa vadeli ve meselenin bölgesel boyutunu ihmal eden bir perspektifle başarıya ulaştırılamaz" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, sürecin hakkını yerine getirebilmek için şeffaflığa, Meclis zemininin güçlendirilmesine, kapsayıcılığa, özgürlük ve demokrasi iklimine, uzun vadeli ve bölgesel bir perspektife ihtiyaç olduğunu belirtti.
"Kırk senedir kahrını çektiğimiz meselenin nüksetmemesi için, başta şehit ve gazi ailelerimiz olmak üzere acıların yaşandığı tüm ailelerin hassasiyetle dinlenmesi, sürece dair aydınlatılmaları ve helalliklerinin alınması büyük bir önem arz etmektedir" diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Ulusal güvenliği ilgilendiren hassas kısımları hariç olmak üzere, sürecin bütün boyutlarının kamuoyunca bilinir ve şeffaf olması, milletin sürece ortak edilmesi, farklı kanaatlere, sivil toplumun ve ilgili uzmanların önerilerine kulak verilmesi, herkesin sözünü söylemesine izin verecek bir siyasi atmosferin ve hukuk düzeninin oluşması elzemdir.
Bu çerçevede, süreci salimen tamamına erdirebilmek üzere, TBMM’de bir genel görüşme açılması, ardından da Mecliste temsil olunan bütün partilerin katıldığı bir komisyon oluşturularak konunun ele alınması gerekmektedir."
'Ülkemizi bölgenin büyük gücü haline getirebiliriz'
"Ülkemize ve milletimize büyük sıkıntılar yaşatan bir dönemin sona eriyor olmasına ne kadar sevinsek az. Öte yandan, şunun da idrakinde olmamız lazım: Kırk senedir büyük acılara yol açan bu meselenin bir geçmişi ve bir kısmı devletimizin yanlış uygulamalarından kaynaklanan köklü sebepleri var" diyen İmamoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
"Kürt vatandaşlarımızın kendilerini Cumhuriyetimizin eşit vatandaşları olarak hissetmelerini sağlayamamış, sınırlarımızın haricindeki Kürtlere güvenlik perspektifiyle bakmış olmamız bu sebeplerin başta gelenleri. Ülkemizin bu en köklü meselesini bir daha nüksetmeyecek biçimde çözebilmemiz için Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün fertlerini eşit hak sahibi vatandaşlar, Cumhuriyetimizin eşit hissedarları, vatandaşımız olmayan Kürtleri de kardeşlerimiz kılmamız gerekiyor. Kürt vatandaşlarımızı herkesle eşit hissettirebilir, vatandaşımız olmayan Kürtleri kardeşlerimiz kılabilirsek, sorunumuzu çözmekle kalmaz, ülkemizi gerçek manasıyla bölgenin büyük gücü, Ortadoğu’nun kutup yıldızı haline getirebiliriz.
Cumhuriyet’in eşit yurttaşları ve vatanımızın eşit hissedarları olarak kendimizi güvende ve hak sahibi hissetmemiz, sadece adaletin gereği değil, Cumhuriyetimizin sürdürülebilirliği ve demokrasimizin derinleşmesi açısından da tarihsel bir zorunluluktur. Bu prensipler bizi birlikte millet yapan; ortak vatan, ortak kader, ortak gelecek idealinde birleştiren en güçlü temel olacaktır."
Türkiye'nin hiçbir sorununun çözümsüz olmadığını söyleyen İmamoğlu, "Sağduyu, feraset, müzakere, akıl, bilim ve en önemlisi cumhuriyet, demokrasi ve vatan sevgisiyle her meseleye çözüm bulabiliriz. Yeter ki milletimizi ayrıştırmayalım. Yeter ki siyasi rakiplerimizi düşmanlaştırmayalım. Yeter ki hukukun üstünlüğünden ve adaletten sapmayalım. Yeter ki tüm gücü bir avuç ayrıcalıklı kişinin elinden alıp millete geri verelim. Ve yeter ki ortak geleceğimiz olan Cumhuriyetimizin kazanımlarına ve millet egemenliğine sahip çıkalım. Ay yıldızlı bayrağımız hepimizi altında toplayacak kadar yüce; cennet vatanımız ise tüm yurttaşlarımıza yetecek kadar büyük ve kucaklayıcıdır" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel'den PKK'nin fesih kararı sonrası açıklama: 'Sorumluluğumuzun bilincindeyiz', 'biz buradayız' | ![]() |