İKÇÜ'de tasfiye dalgası: Bir akademisyenin daha işine son verildi, okuldan terörle mücadele çıkardı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Araştırma Görevlisi Sibel Bekiroğlu uğradığı baskının ardından işten atıldı. Bekiroğlu, aynı bölümde son zamanlarda baskıya uğradığını söyleyen 3. kadın akademisyen.

ASLI İNANMIŞIK

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) son günlerde akademisyenlere yönelik baskılarla gündemde.

En son 2 Ekim'de, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde Araştırma Görevlisi olarak görev yapan Sibel Bekiroğlu’nun işine son verildi. Bekiroğlu’na tebliğ edilen belgede gerekçe olarak "hizmete ihtiyaç duyulmadığı" ve "görev uzatma talep etmediği" iddiaları sunuldu.

soL'un ulaştığı Bekiroğlu, iki iddianın da doğru olmadığını belirtti. 

İki dönemdir okulda ders açmak istediğini ifade eden akademisyen doktora sonrası araştırma için de dekanla ve bölüm başkanıyla da yazıştığını ancak kedisine yanıt verilmediğini söyledi. Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında üniversiteye 2015'te üniversiteye başladığını, yüksek lisans ve doktora eğitimi için ODTÜ'ye nakil olduğunu söyleyen Bekiroğlu, bunun da aslında hizmete ihtiyaç duyulduğunu anlatan bir talep olduğuna işaret etti.

Sürecin sonunda işten atıldığını belirten Sibel Bekiroğlu, kendisine tebliğ edilen belgenin ardından görüştüğü isimlerin "istersen dava açıp hakkını ara" şeklinde bir tavrı olduğunu ifade etti.

Bekiroğlu, üniversitelerde genel bir tasfiye dalgasının gelebileceğinin sinyallerinin verildiğini de kaydetti.

'Senet yükümlülüğüm ortadan kalkmıştı'

Üniversite Sibel Bekiroğlu'nu işten atmakla da kalmadı, daha önce KHK ile kaldırılan ve 2015'te imzaladığı bir senedi de önüne getirdi. Bekiroğlu durumu şöyle anlattı:

"ÖYP'yle göreve başladığımda kadromuz daha güvenceliydi. Yüksek lisans ve doktoramı başka üniversitede yapacağım için bir senedin altına imza atmış oldum. Bu senet okuluma döndüğümde aynı miktarda yıl görev yapacağımı anlatan bir belgeydi aslında. Bu, başka bir üniversitede eğitim-öğretime devam edecekseniz, ÖYP kapsamında zorunlu olarak imzalanıyordu.

Ben de imzaladım ancak 2016'da çıkan KHK ile kadrolarımız güvencesiz ve sözleşmeli hale getirilerek, 50-D'ye çevrildi. O zaman çıkan kararnamedeki hükümle senetler ve zorunlu hizmet kaldırıldı. 2018'de tekrar kararname çıktı ve isteyen ÖYP'liler 50-D'den 33-A'ya kadrosuna geçirildi. Ancak bu durumda senetler geçerli oluyordu. Çoğu arkadaşımız geçti ancak ben geçmedim. Senet yükümlülüğüm de ortadan kalkmış oldu."

Dava açmaya hazırlanan ve hakkını alacağını düşünen Sibel Bekiroğlu işine geri döneceğini düşünüyor.

Akademisyeni terörle mücadele ekipleri çıkardı

İşten çıkarıldığı belgenin tebliği sonrası Sibel Bekiroğlu'nun yaşadıkları da tepki çekti.

Belgeyi aldıktan sonra işlemleri için tahakkuk birimine giden akademisyen, orada Dekan Prof. Dr. Şaban Doğan'la karşılaştı. Kendisiyle görüşmek isteyen dekanın teklifini kabul eden Bekiroğlu, yapılanın hukuksuz olduğunu ifade etti. Dekansa "evrak tebliğine cevap vermeyen personelle çalışmak istemeyeceğini" söyledi. Durumu tutanak altına almak isteyen Bekiroğlu, odasını toplayıp dilekçesini teslim etmek üzere dekanlığa gitti. Fakülte sekreteriyse belgeyi alamayacaklarını söyledi.

Dilekçe vermenin hak olduğunu hatırlatan Bekiroğlu, özel kalemin "odayı terk etmelerini istediğini, güvenlik çağıracaklarını" söylediğini kaydetti. Odadan çıkan Bekiroğlu'nun dilekçesi mesai saatinin bitmesine yakın bir görevli tarafından alınıp kayda geçirildi. Bekiroğlu koridorda beklerken 6-7 güvenlik, arkasından da sivil giyimli polisler geldi. Bekiroğlu'na terörle mücadele ekipleri olduğunu söyleyen kişiler, "üniversite davet etti geldik" dediler. Sibel Bekiroğlu ardından okulu terk etti.

Öte yandan Bekiroğlu dekanın kendisi dahil 7 akademisyen hakkında "hakaret"ten şikayetçi olduğunu, karakolda ifade verdiklerini belirtti.

İşsiz kalan Sibel Bekiroğlu akademik çalışmalarına ve üretimlerine devam edeceğini kaydetti.

Sosyoloji Bölümü'nde neler oluyor?

Sibel Bekiroğlu, üniversitede uzun süredir baskıya uğradığını dile getirdi.

Ancak bu ilk değil.

Aynı bölümde son zamanlarda 2 kadın daha benzer bir duruma maruz kaldı.

2015 yılından Sosyoloji Bölümü'nde çalışan ve Eğitim-Sen Yürütme Kurulu üyesi Doç. Dr. Selin Önen, üniversiteye mobbing nedeniyle dava açtı.

Araştırma Görevlisi Damla Topbaş da uzun süredir sistematik mobbinge maruz kaldığını ifade ederek istifaya zorlandı. Doktorasını yapması engellenen Topbaş da okula dava açmaya hazırlanıyor.

Okulda çeşitli yıldırma politikaları nedeniyle başka istifa ve işten çıkarmaların da yaşanabileceği söyleniyor. Üstelik iddialara göre söz konusu durum yalnızca akademik personeli değil idari personeli de kapsıyor.

Dekan, bol bol Erdoğan paylaşıyor

6 Kasım 2023'te göreve gelen Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan aynı zamanda Türkolog. Doğan'ın sosyal medya hesabında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarını ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) gönderilerini paylaştığı görülebiliyor.