İkbal için soluğu Vaşington'da alanların Biden'a sözü olabilir mi?

Joe Biden’ın Aralık ayında yaptığı açıklamalar Türkiye gündeminde kendisine yer bulurken iktidar ve düzen partileri seçim öncelerinde ve kritik zamanlarda Vaşington ve Brüksel'e nasıl koşuşturduklarını unuttu.

Dış Haberler

 

ABD Başkan adayı Joe Biden’ın AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesini isteyen “unsurlara” desteklerini açıkça ifade edeceklerini açıklamasına AKP’den ve düzen muhalefetinden “tepki” geldi.

Eski AKP'li, yeni düzen muhalefeti figürlerinden üst düzey AKP'lilere ve CHP'lilere kadar her düzen unsurunun Biden'a tepki göstermesiyse bu kişilerin geçmişlerini unuttuklarını düşündürüyor.

Kimler nasıl tepki gösterdi

Cumhurbaşkanlığı’ndan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Biden’ın ifadelerinin “Türkiye üzerinde oynanan oyunların ve müdahaleci yaklaşımların adeta bir yansıması” olduğunu belirtirken “Bu ifadeler demokrasiyle ve Türkiye-ABD ikili ilişkilerinin doğasıyla örtüşmemektedir. NATO müttefikimiz olan ABD'nin bir başkan adayının diplomaside yeri olmayan bu yakışıksız ifadelerinin mevcut yönetimce de kabul edilemez görüldüğüne inanıyoruz” sözlerini sarf etti.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise “Hiç kimse milli irademize ve demokrasimize saldıramaz, halkın oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sorgulayamaz. Buna cüret edenler en son 15 Temmuz 2016 gecesi ağızlarının payını almışlardır. Dostça bir hatırlatma!” diye yazdı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Twitter'da İngilizce yaptığı açıklamada, "Joe Biden'ın Türkiye analizi saf bir cehalete, kibre ve ikiyüzlülüğe dayanıyor. Türkiye'ye emir verilen günler geride kaldı. Ama hâlâ deneyebileceğinizi düşünüyorsanız buyurun deneyin. Bedelini ödersiniz" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Twitter’dan yaptığı açıklamada, "Türkiye eski Türkiye değil Bir daha Denemesine varız... " diye yazdı.

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ise “Biden, unutma, ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı, milletimizin demokratik tercihleri senin seçim kampanyanın çerezi değildir. Cumhurbaşkanımız ve ülkemiz için söylediğin sözler akıl, izan ve siyasal ahlak dışıdır. Şiddetle kınıyoruz” yorumunu yaptı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türk milleti, okyanus ötesinden iradesine müdahale edilmesine izin vermeyeceğini defalarca göstermiştir. Unutanlar için bu millet her zaman hatırlatmaya hazırdır. Türkiye üzerindeki kirli emellerini küstahça dile getirenler akıllarına soksun, bu topraklarda millet iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur, hakimiyet milletindir” dedi.

Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu AKP'lilerin neden şimdi Biden'a tepki gösterdiğini sordu.

“Hiçbir emperyal gücün gölgesini dahi kabul etmiyoruz. ‘Çünkü bağımsızlık bizim karakterimizdir.’ Bu karakterden yola çıktık" diyen Kılıçdaroğlu "Beni üzen şey gerçekten de 7 ay önce söylenen bu sözlere Dışişleri Bakanı’nın, Erdoğan’ın, Fahrettin Altun’un, kendi kadrolarının tepki vermeyip 7 ay sonra bunu Türkiye’nin gündemine getirilmesi” açıklamasında bulundu.

CHP lideri “Gerçekten merak ediyorum. Neden? Acaba yine birileri 'bunu kullanın deliğe süpürmeyin' mi dedi? Biz bunları merak ediyoruz. 7 ay önce yapılan açıklama ortada dururken bu ülkenin Cumhurbaşkanı kimdi? Bu ülkenin sarayında kim oturuyordu? Dışişleri Bakanı kimdi? Hadi bütün bunlardan vazgeçtim. Pergolacı Fahrettin neredeydi? 7 aydır tepki vermediler. Neden şimdi tepki veriyorlar?” dedi.

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, aksini iddia etmek ve dayatmak kimsenin haddi değildir. Saray rejimini bu halk değiştirecektir" dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise “Bizim demokrasi ve özgürlük mücadelemiz, hiçbir emperyalist himmete muhtaç değildir. 'Bağımsızlık bizlerin karakteridir.' Biz siyaseti okyanusun ötesinin çıkarları için değil, milletimizin çıkarları için yaparız" dedi. Paylaşımında Joe Biden'ı da etiketleyen Öztrak, "Erdoğan’ın değirmenine su taşımaktan vazgeçsin" diye yazdı.

Muharrem İnce ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Atatürk'ün de söylediği gibi bağımsızlık karakterimizdir! Türkiye'de Hükümet değiştirmek sizin işiniz değil, milletin işi” dedi.

İYİP Teşkilat Başkanı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın ise "Bu küstah açıklama asla kabul edilemez" dedi. Aydın ”Arkasındaki tek desteği Türk Milleti’nin demokratik iradesi olan bizler, yerel seçimlerde olduğu gibi ilk genel seçimlerde de gücümüzü ortaya koyacağız. Bu sebeple ABD Başkan adayı Joe Biden'ın son açıklaması bizim nezdimizde yok hükmündedir" diye yazdı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı, eski AKP'li Dışişleri Bakanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ise "Bu ülkede kimin iktidar olup, kimin iktidardan gideceğine sadece millet karar verir!.. Biz millet iradesinin dışında hiçbir gücü tanımayız!..” paylaşımını yaptı.

Davutoğlu dün partisinin İstanbul 1. Olağan Kongresi'nde de bu konuya değindi ve "İktidar bu türden açıklamaları çok seviyor. Nihayet bir dış mihrak tehdit savurdu diye neredeyse bayram ediyorlar. Sayın Cumhurbaşkanının nezdinde bütün milletimize 'ahmak' dedi Trump, sesiniz çıkmadı. Biden’a ne yapacaksınız açıkça söyleyin! Bu açıklamayı tam sekiz ay önce yapmış; bugüne kadar neredeydiniz?" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı ve eski AKP'li Ali Babacan da ''Joe Biden’in 7 ay evvel söyledikleri tekrardan bir biçimde gündem oldu. Demokrasimizin yegane güç kaynağı halkımızın iradesidir. Siyasi partilerin bundan başka bir desteğe ihtiyacı yoktur'' dedi.

Olmazsa olmaz ABD'den onay arayışları

Biden'a tepkinin samimiyetsizliği ortada: Türkiye düzen siyaseti ABD'nin onayı olmadan adım atamazken, bunu görmezden gelip konuşmak dürüstlük olmuyor. Erdoğan, 2002'deki ABD ziyareti sırasında herhangi bir resmi yetkisi olmamasına karşın doğrudan dönemin ABD Başkanı George Bush'la bir araya gelmişti. Görüşme AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın iktidara geleceği seçimin hemen öncesinde gerçekleşmişti.

Bunu takiben ikinci ziyaretse Erdoğan'ın meclise girebilmesi ve Başbakan olabilmesinin ardından 2003'deki "Çuval Krizi"ni takiben olmuştu. 2003'de ABD'nin başlattığı ve sonuçları günümüze kadar süren Irak işgaline Erdoğan ve hükümeti katılmak için oldukça istekliydi. Irak'taki kanlı işgale ABD'nin çıkarları doğrultusunda katılmak isteyen AKP hükümeti, 25 Şubat 2003'ta meclise Irak Tezkeresi'ni sunmuştu. Irak İşgali o dönem Türkiye'de halk tarafından büyük tepki toplamış ve AKP'nin ABD çıkarları için işgale katılma isteği büyük dirençle karşılanmıştı. Tezkere 1 Mart günü reddedilmişti.

Obama dönemiyle ABD güdümlü savaşlara dahil olan AKP: Beşlik ve sopa ikilemi

Türkiye sermaye sınıfı ABD'nin Yugoslavya ve Irak işgallerinde ABD'nin yanında savaşa girememenin acısını yaşasa da Barrack Obama döneminde AKP ABD'nin bitmeyen savaşlarında daha da müdahil olmaya başladı.

Aynı dönem verilen bir diğer ünlü poz Obama'nın beyzbol sopasıyla verdiği pozdu. AKP Hükümeti'nin Suriye'deki tutumunu "kontrol altında tutmak" için Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşmede Obama'nın elinde tuttuğu sopa karşısında Türkiye'nin iktidar partisi tepkisiz kalmıştı, Erdoğan'sa ABD Başkanı'yla ilişkilerinin iyi olduğunu açıklayarak konuyu kapatmaya çalışmıştı.

2011'de ABD tarafından taşınan cihatçılarla başlangıcı verilen Libya ve Suriye savaşları AKP'nin yakından ilgilendiği iki olay oldu. Libya'ya yönelik ABD saldırısının başlamasının ardından Erdoğan'ın "NATO'nun Libya'da ne işi var?" çıkışıysa sadece bir kaç hafta sürmüştü.

ABD'den gelen istek doğrultusundaysa AKP Hükümeti, NATO'yu Libya'daki tek etkin kuvvet haline getirmek için seferber olmuştu. AKP hükümetinin o dönemki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, NATO saldırısının ardından yaptığı açıklamada ABD, İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları ile görüştüklerini belirterek, “En kısa zamanda Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyon, bu misyonu bırakıp, bütünüyle operasyon tek bir komuta kontrol sistemi altında NATO’ya devredilecek” demişti.

ABD'nin Libya'yı kan gölüne çevirdiği savaşı koordine etmek için kurduğu "Libya Temas Grubu"nun toplantısında, 2011'de, Hillary Clinton ve Davutoğlu'nun verdiği pozsa unutulmuş değil.