Hulusi Akar eğitimde dinselleşmeyi yetersiz buldu: 'Amaç bilgi değil, Allah korkusu olmalı'

"Dindar nesil" hedefini bu kez eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar dillendirdi.

Haber Merkezi

12 Eylül 1980 Darbesinin temel politikalarından biri toplumun dinselleştirilmesiydi. Cuntanın ilk adımlarından biri ilkokul 4. sınıftan itibaren Din Kültürü dersini zorunlu hale getirmek oldu. Peşinden imam hatip okullarının sayısı artırıldı, Kuran kursu sayısı katlandı.

Bu yıllarda kurmay subay olan Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanlığına uzanan askeri kariyeri boyunca 12 Eylül'ün "dinselleştirme" misyonunu terk etmedi. Üniformasını çıkarıp AKP sıralarında siyasete atıldığındaysa vites yükseltti.

Hulusi Akar'ın hangi tarihte ve nerede yaptığı bilinmeyen bir konuşması, dün sosyal medyanın en çok konuşulan başlıklarından biri oldu.

'Çocuklarımız bize yabancılaşıyor'

Kalabalığa seslenen Akar, "Eğitimin amacı bilgi değidir; Allah korkusu ve kuldan utanmaktır" dedi, Aksi yönde verilecek eğitimin sonuçlarını da şöyle anlattı:

"Eğer bu verilmezse ki sıkıntılarımız var eğitimde yakından bilindiği gibi, şu gördüğümüz tablo olur. Bu sefer ateistle mi deistle mi uğraşacaksınız? LGBT ile mi uğraşacaksınız? Uyuşturucuyla mı uğraşacaksınız? Şaşırırsınız, şaşırırsınız."

Eğitimin hâlâ yeteri kadar dinselleşmediğini savunan ve bundan yakınan Hulusi Akar, "eksikliği" ailelerin gidermesini istedi:

"Bunu verdik verdik, veremedik kendi çocuklarımızla bize yabancılaşıyor kendi torunlarımız dahi bize yabancılaşıyor. İnanç konusunda devlet, millet, kişi, aile olarak her şeyi yapmamız lazım. Önce anne kucağı, arkasından okul. Anneler çok veballi. Çocuğa küçükken kıyamıyor, 'Sabah namaza kalkamaz, yatsın uyusun' diyorlar. Babası gitsin diyor, annesi gitmesin diyor. Bir siyasi mesele değil bu, zihniyet meselesi."

Akar'ın gördüğü 'tablo' ne anlatıyor?

Hulusi Akar'ın sözleri nasihatın ötesinde "eksik" bulduğu eğitim sistemine sitem niteliği taşıyor. "Eksik" tablo, sayısı artırılan imam hatip okullarına öğrencilerin rağbet göstermediğini, teşvikler ve kampanyaların da durumu değiştiremediğini ortaya koyuyor.

2014'te imam hatip lisesi sayısı 1017, öğrenci sayısı 546 bin 443’tü. 2022'de öğrenci sayısı 480 bin 484’e düştü, okul sayısı ise 1714’e yükseldi.

AKP yalnızca imam hatip okullarıyla yetinmedi. Zorunlu din dersleri, Diyanet eliyle yaygınlaştırılan 4-6 yaş Kuran kursları, ÇEDES gibi projelerle anaokuluna kadar giren din görevlileri, "vakıf" adı altında faaliyet gösteren tarikatlara ait özel okullar...

Türkiye'de çocukların din öğretisine maruz kalma yaşı gün geçtikçe düşüyor ve okullarda din eğitiminin yoğunluğu artıyor.

Hulusi Akar'ın açıkça laikliğe saldırdığı konuşmasının alt metniyse tüm bunlara rağmen arzu edilen "dindar nesil"in hâlâ yaratılamadığını söylüyor.