'Hilal Kaplan işin sadece görünen yüzü... TRT'ye saldırı çok daha büyük'

TRT'ye yapılan son atamaları Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan’la konuştuk. Balcan, kuruma yönelik saldırının çok daha büyük olduğunu söyledi, 'bu atamalar işin sadece görünen yüzü' dedi.

Ali Ufuk Arikan

AKP’nin yıllardır devam eden tasfiye operasyonuna konu olan TRT’de bugün yeni bir adım atıldı ve kurumun yönetimine SETA’cı bir isim ve Hilal Kaplan dahil oldu. Bu atamalarla birlikte kurumun deneyimli emekçilerinin endişesi artarken, TRT’deki son durumu, bu gelişmenin de ötesindeki tabloyu Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan’la konuştuk.

Balcan, yılladır süren kurumun deneyimli kadrolarının tasfiyesine yeniden girişilebileceğini söylerken, bir yandan da kurumun oldukça değerli olan binalarının satılması sürecinin de hız kazanabileceğine, bu başlıklara karşı mücadelelerinin süreceğine işaret etti. Balcan ayrıca Hilal Kaplan atamasının işin sadece görünen yüzü olduğuna değinirken, saldırının çok daha kapsamlı olduğuna vurgu yaptı.

'Kabul edilemez'

TRT’nin siyasi anlamda bir gruba yakınlığıyla bilinen isimlere emanet edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Balcan, “Bu atama listesine baktığımızda özellikle tartışmalı olan isimlerin kuruma getirildiğini görüyoruz. Tüm bu atamalar açık şekilde siyasi adım” dedi.

'Bu atamalar olayın sadece görünen yüzü'

Halkın parasını ödediği, kamu hizmeti vermesi gereken bir kurumdan söz ettiklerini vurgulayan Balcan, TRT’nin tüm emekçilerinin bunun için çabaladığını ancak iktidarın yıllardır kurumun içini boşaltarak tabloyu bugünkü haline kadar getirdiğini söyledi.

Yapılan bu atamaların TRT’nin önümüzdeki dönemde de operasyonlara konu olacağını gösterdiğini belirten Balcan, “Bu atamalara karşı ne gerekiyorsa yapacağız, kabul edilebilecek, liyakatla ilişkilendirilebilecek bir liste yok karşımızda” dedi.

Yapılan bu son atamaların olayın sadece görünen yüzü olduğuna da işaret eden Balcan, “Tablo bunun çok daha ötesinde, kurumda ne iş yaptığı belli olmayan, ne kadar maaşı olduğu bilinmeyen yöneticiler, isimler ortaya çıktı” diye konuştu.

Kurumun deneyimli kadroları önce sürüldü, sonra da pasif görevlere verildi

TRT yönetiminin farklı görüşleri olan emekçileri “istihdam fazlası personel” adı altında göndermeye çalıştığını, buna karşı açtıkları davalar sonrası birçok arkadaşlarının kuruma geri döndüğünü belirten Balcan, kuruma geri dönen, yıllardır kuruma emek veren, deneyimli ve liyakatlı kadroların pasif kadrolara atarak kuruma açık şekilde zarar verildiğini dile getirdi.

'Diğer çalışanları daha rahat kovuyorum' diyen müdür

TRT’nin dışa bağımlı hale getirildiğine, şirketler, iştiraklar aracılığıyla işler yaptırıldığına değinen Balcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kurumun her konuda iş yapabilecek deneyimli ekipleri, çalışanları varken sürekli şirketlerle iş yaptırılır hale getirildi. Kurumun eski müdürü bize özel iştirakların çalışanlarını daha rahat işten kovduğunu, kurum çalışanlarını kovmanın daha zor olduğunu, bu yüzden bunu tercih ettiklerini bile söyledi. Emekçilerin iş güvencesi bile bir kamu kurumunun yöneticilerini rahatsız ediyor."

'PTT ve RTÜK'te de benzer gelişmeler yaşanıyor'

"Son dönemde sadece TRT’de değil, PTT’de, RTÜK’te de benzer bir tablo var, iş güvencesi ortadan kaldırılmak isteniyor.

Biz tüm bu işe alımlarda liyakatın önemine işaret ediyoruz, yükselme sınavları yapılmasını istiyoruz. Kurum kültürü olan emekçiler var, 20 yıldır, 30 yıldır bu kuruma emek verenler var. Siz bu isimler varken, dışarıdan kendi siyasetinize uygun isimleri yönetici diye kuruma atıyorsunuz, tepeden atama yapıyorsunuz."

'Mücadelemiz sürecek'

"TRT emekçileri bugünkü atama haberlerinden dolayı oldukça mutsuz. Biz de bu tabloya karşı kararlılıkla mücadele edeceğimizi şimdiden söyleyelim.

Bunun dışında TRT’nin anıt yapılarının tadilat adı altında boşaltılması ve satılması gibi durumlar gündeme geliyordu. Bu süreçte bu konuda da adımlar atılmak istenecek, buna karşı da mücadelemiz sürecek."