Özlük hakları ve çalışma koşulları bakımından iyileştirmeler talep eden DHMİ çalışanları "İnisiyatif Almadan Çalışma" eylemi başlattı. Turizm sezonunda yapılan eylemler şirketleri sarstı.
Özkan Öztaş
Hava Trafik Kontrolörleri ve Diğer Ulaştırma Çalışanları Sendikası (HTK-SEN), Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) çalışan emekçilerin haklarını aramak için başlattığı "İnisiyatif Almadan Çalışma" (İAÇ) eylemini sürdürüyor. Türkiye genelinde hava trafik kontrolörlerinin katıldığı bu eylem, özellikle Antalya Havalimanı'nda büyük etki yaratmış durumda.
soL'un ulaştığı bilgilere göre bazı firmaların yaşanan aksamalardan dolayı yaşadıkları zararın maliyeti bir milyon avroyu aştı. Yapılan inisiyatif almadan çalışma eylemlerinin yine havayolu şirketlerine milyonlarca avroluk ek yakıt maliyeti ve operasyonel zorluklar getirdiği belirtiliyor.
Eylemin özü, hava trafik kontrolörlerinin kağıt üzerinde yazan prosedürleri harfiyen uygulaması ve herhangi bir inisiyatif almadan çalışması. Bu, örneğin, trafiğin uygun olduğu bir noktada kısa yol vermek yerine, prosedür gereği uzun yolu kullanmaları anlamına geliyor. Havayolu şirketleri bu durumu, Turizm Bakanı'na ve Antalya Valisi'ne ileterek çözüm arayışına girmişlerdi. Ancak yetkililerden beklenen adımlar atılmadığı için eylemler devam ediyor.
Sendikadan açıklama: 500 milyon civarında maddi zarar
HTK-SEN, 20-30 Haziran 2024 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İAÇ faaliyetinin başarıyla icra edildiğini, ancak bu süreçte verilen sözlerin tutulmadığını belirtti. Sendika tarafından yapılan açıklamada, "etkisiz" denilen eylemin aslında sektöre ciddi etkilerinin olduğu, hava trafik kontrolörleri üzerindeki baskının arttığı ve ilgili meydan müdürlüklerinden düzenli raporlar talep edildiği ifade edildi.
Sendika Yönetim Kurulu, 3-14 Temmuz 2024 tarihleri arasında yeni bir İAÇ eylemi yapma kararı aldı. Yapılan açıklamada, "Bu faaliyet, meşru taleplerimiz karşılanıncaya, ülkemizin her yıl kaybettiği yüzlerce milyon avro bu vatana kazandırılıncaya dek kararlılıkla sürdürülecektir" denildi.
Sendikanın yaptığı açıklamada mevcut durumdan doğan 500 milyon civarındaki maddi zarardan bahsediliyor ve bu paranın Türkiye'ye operasyon yapan yabancı şirketlere verildiği ifade ediliyor. Zira Türkiye'ye ait uçaklar Türk hava sahasının çıktıktan sonra ilgili ödemelerini bağlı bulundukları hava sahalarına yapıyor. Yaşanan gecikmelerden ötürü yabancı hava sahalarında uçuş süresi artan uçaklar yabancı ülkelere fazladan ödeme yapıyor.
'Hava trafik kontrolörleri soL'a anlattı: Bizi bunu yapmaya mecbur bıraktılar'
Konuya dair soL'a konuşan bir hava trafik kontrolörü yaşanan sorunlara dikkat çekerken, eylem hukuki olduğu için şirketlerin çalışanları işten çıkaramadıklarını belirtiyor:
"Şirketlerimizin özellikle yoğun dönemlerde operasyonel anlamda yetersizlikleri olabiliyor. Biz hava trafik kontrolörleri olarak daha önce hem operasyonel yetersizlikleri hem de havacılık sektöründe var olan fiziksel ve donanımsal eksiklikleri kapatacak şekilde bir performansla çalışıyorduk. Yani görev tanımımızın çok üzerinde sorumluluk alarak, fazla yük taşıyorduk. Şu an bu yükü taşımayı bıraktık ve görev tanımımızın gerektirdiği kadar çalışıyoruz. Böylelikle de nerede ne eksiklik varsa çıkıyor ortaya. Bu yaptığımız faaliyete de İAÇ (inisiyatif almadan çalışma) diyoruz. İAÇ kesinlikle bir iş yavaşlatma ya da grev olmayıp, yalnızca ilave bir inisiyatif almaksızın Uluslararası Sivil Havacılık Kuralları ve yerel mevzuatın gerekliliklerini harfiyen yerine getirmekten ibarettir.
Peki kontrolörler neden inisiyatif almadan çalışmaya mecbur bırakıldı? Hava trafik kontrolörleri özlük haklarını uzunca bir süredir alamayan, dünyadaki itibar ve özlük haklarına ülkemizde hiçbir zaman ulaşamamış bir meslek grubu. Yetkililerle sayısız kez görüşmelerine, maliyetleri Brüksel merkezli EUROCONTROL kuruluşu vasıtasıyla karşılandığından ülkemize hiçbir şekilde yük olmamalarına, üstelik ekonomimize girdi sağlayacak olmalarına rağmen bürokrasiyi bir türlü aşamayan bir meslek grubu. Bu nedenle HTK-SEN öncülüğünde seslerini duyurmak ve özlük haklarına kavuşmak adına çabalıyorlar. Hakları verilmediği müddetçe Türk havacılık sektörü bu şekilde çalışmaya adapte olmalıdır. Çünkü hava trafik kontrolörleri emeklerinin karşılığını alamadıkları sürece inisiyatif almadan çalışmaya devam edecekler."
Çalışanlar özlük hakları konusunda neler talep ediyor?
DHMİ çalışanları kamuoyundaki doğru bilinen yanlış bilgilere karşı da mücadele ediyor. Bunların başında da özlük hakları geliyor.
Hava trafik kontrolörleri özel havayolu şirketlerinde çalışan pilotlar düzeyinde maaş talep etmediklerini DHMİ bünyesinde istihdam edilen pilotlara denk oranda seyrüsefer (havacılık) tazminatı almak istediklerini belirtiyor. Böylelikle mesleğin itibar bakımından hak ettiği seviyeye ulaşmasını ve milli maliyetlerde artış sağlanmasını hedefliyorlar.
Bunun için de özlük hakları ve çalışma koşulları bakımından iyileştirmeler talep ediyor.
Bu talepler, emeklilik şartlarının iyileştirilmesini, kamuda uzmanlığa denk giriş şartlarına sahip olmalarını ve teknik bir iş icra etmelerine karşın emekliliğe ilişkin ek göstergeleri en alt düzeyde bulunmalarını kapsıyor. Bu sebeple, ek göstergelerinin uzman kadroları için öngörülen 4200 seviyesine çıkarılmasını talep ediyorlar. Yıpratıcı çalışma saatlerinde düzenlemeye gidilmesini, esnek çalışma modeliyle daha iyi koşullarda bir yaşam sürdürmeyi talep eden hava trafik kontrolörleri kariyer planlamasına cevaz verecek düzenlemelerle mesleki gelişimi teşvik edici adımlar atılmasını talep ediyorlar.
Turizm sezonunda yapılan eylemler şirketleri sarstı
HTK-SEN yönetim kurulu tarafından imzalanan bildiride, "Sürecin başından beri her türlü iyi niyeti sergileyen, aylarca bürokratik kanallara derdini anlatıp netice alamayınca sesini duyurmak adına bu faaliyete başlayan hava trafik kontrolörlerimiz, verilen hiçbir sözün tutulmaması nedeniyle bu eylemi sürdürüyor. Gerekli irade gösterildiği takdirde kısa süre içerisinde kolaylıkla çözüme kavuşturulabilecek bu meseleye dair bir adım atılmadığı sürece, İAÇ faaliyetleri devam edecek" ifadeleri yer aldı.
Sendikanın geçtiğimiz sene Eylül, Ekim ve Kasım aylarında yaptığı eylemler yeniden başlarken, bu sefer turizm sezonunun en yoğun zamanına denk gelmesi eylemlerin geçmiş dönemlere göre daha etkili olmasını ve daha fazla gündem olmasını sağladı.
HTK-SEN tüm ilgilileri hava trafik kontrolörlerinin sesine kulak vermeye çağırdı.
Hava trafik kontrolörleri ise özlük haklarının iyileştirilmesi ve meslek itibarlarının korunması için yetkililerden gerekli adımların atılmaması durumunda mücadeleye devam edeceklerini söylüyor.