Hatay Valisi'ne tepki gösteren Hataylı Hilal öğretmen TKP'den aday oldu

Hatay Valisi Rahmi Doğan'ın milletvekili adayı olmak için istifa etmesine depremzedeler tepki göstermişti. Tepki gösteren yurttaşlar arasındaki Hataylı Hilal öğretmen de TKP'den aday oldu.

Haber Merkezi

6 Şubat'ta meydana gelen depremin ardından birçok başlıkta eleştirilen odağı olan Hatay Valisi Rahmi Doğan'ın istifa bekleniyordu. Ancak depremde neden olduğu düşünülen sorunlardan kaynaklı istifa etmeyen Vali Doğan geçtiğimiz günlerde AKP'den milletvekili adayı olmak için istifa edince depremzedeler tarafından tepki gördü. 

Hatay'daki görevinden istifa ederek AKP Sivas milletvekili aday adayı olan Vali Doğan'a bir tepki de Hataylı öğretmen Hilal Ataş'tan geldi. Anayasal hakkını kullanarak seçimlerde aday olmak için kamudaki görevinden istifa eden Hilal öğretmen Vali Doğan'a tepki göstererek TKP'den İstanbul 1. bölgeden aday oldu. Hilal öğretmen ile bu süreci ve aldığı kadarı soL okurları için konuştuk.

TKP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hilal Ataş

'Tüm bunlar olurken bir kişi bile istifa etmez mi diye düşündüm'

Öncelikle sizi tanımakla başlayalım. Hilal Ataş kimdir? Neden milletvekili olma kararı aldınız?

Ben İskenderun'da doğdum, büyüdüm. Hayatımın büyük kısmı o bölgede geçti. 6 Şubat depremlerinden 3 gün sonra gittim büyüdüğüm şehre. Tanınmaz haldeydi ve iktidar burayı kaderine terk etmişti. Yakınlarımdan kayıplarım, hâlâ ulaşamadıklarımız var. Tüm bunlar olurken herkes gibi ben de düşünüyordum, "Bir kişi bile istifa etmez mi" diye. İstifa ettiler evet. Bu ağır tablonun birinci derece sorumlusu, Hatay Valisi, üstelik de "devlet büyüklerinden izin aldığını" söyleyerek vekil olmak için istifa etti. Halktan utanmadan, yüzü kızarmadan vali bey "Vekil olacağım" diyorsa ben de anayasal hakkımı kullanamaz mıyım diye düşündüm ve aday olma kararı aldım. 

'Cüretkar bir iş yaptığımı düşünmüyorum, yasal hakkımı kullanıyorum'

Çevrenizdeki tepkiler nasıl oldu? Meslektaşlarınız ne dedi bu karar için?

Meslektaşlarım benim bile tahmin etmediğim ölçüde olumlu tepki verdiler. Tebrik edenler, dile getirilmesi gereken sorunları paylaşanlar, ben ne yapabilirim diyenler var. Bazıları bir talep listesi yaptı örneğin ve burada sadece öğretmenlerin sorunu yok. Mesela "Tarım ve sanayii teşvik edilsin, müteahhitlik son bulsun, inşaatlar devlet denetiminde yapılsın" gibi maddeler var. Adaylığımı bir "cesaret örneği" olarak karşılayanlar, "Geri dönüş ya problem olursa" diyenler de oldu. Bu biraz da uzun yıllardır kamu çalışanlarının üzerinde büyük baskı olmasıyla ilgili. Çok cüretkar bir iş yaptığımı düşünmüyorum, yasal hakkımı kullanıyorum. Ayrıca AKP'den defalarca aday adayı olup en kritik devlet kadrolarına geri dönenler varken milyonlarca emekçiyi temsil etmekten biz neden korkalım.

Hilal öğretmenin meslektaşlarının talepleri

'Ülkeyi ayağa kaldıracak insan gücümüz de, kaynaklarımız da var'

Peki neden Türkiye Komünist Partisi'nden aday oldunuz? Sizi bu tercihe götüren sebepler nelerdi?

Kaynağını halkın yoksullaşmasından alan bir düzende yaşıyoruz. Büyük bir eşitsizlik, bir yağma düzeni bu. Üstelik ülkeyi ayağa kaldıracak insan gücümüz de, hepimize yetecek kaynaklarımız da var. Bugün İstanbul gibi bir şehirde, biz emekçilere yaşam hakkı tanınmıyor. Barınma sorunu örneğin. Kiralar o kadar yüksek ki, ev sahipleri devlet memurlarından kefil istiyor.

Rehber öğretmenim. Okulların, eğitimin durumundan çok yakından haberdarım. Laikliğin nasıl hiçe sayıldığını en yakından gördüğümüz adresler okullar. Parası olan kaliteli olduğu iddia edilen özel okullara gidiyor, emekçi çocuklarının eğitime devam edip etmediği takip dahi edilmiyor. 

Bir noktadan sonra "bu ülkenin şu sorunu var" demenin bir manası da yok. Yaşadığımız tablo çok açık. Peki nasıl çözülecek? Asıl soru bu. Özelleştirmeler son bulacak mı? Planlı, devletçi bir ekonomi tesis edilecek mi? Çocuklarımızın geleceğini çalan tarikat ve cemaatler kapatılacak mı? Halkımız için açlık ve yıkım anlamına gelen emperyalizmin ülkemizdeki izlerini silecek miyiz?

Bunlara samimiyetle, ikirciksiz yanıt veren tek parti TKP. Bu yüzden TKP’den adayım. 

'Deprem sürecindeki dayanışmalarda yer aldım, gözlerimle gördüm'

Ben deprem yaşandıktan sonra, hem o bölgedeki hem de İstanbul'daki dayanışma çalışmalarında da yer aldım. Halkımızın nasıl seferber olduğunu gözlerimizle gördük. İnsanlar büyük bir güvenle komünistlerle birlikte hareket ettiler.

Bize ahlaktan bahsedenlerin halkın dayanışması karşısında nasıl skandallara imza attığını da izledik bu süreçte. Erdoğan gider, iktidar değişir...

TKP’ye verilen her oy, bu ahlaksız düzenin toptan reddi anlamına geliyor, "Ben Erdoğan'dan sonra Erdoğan düzeni istemiyorum" anlamına geliyor. 

Emekçi halkımızı bu iradeyi güçlendirmeye çağırıyorum.