ABD'de yerli halkların karşılaştığı adaletsizliklerin sembolü haline gelen Peltier, neredeyse yarım asır süren mücadelenin sonunda cezaevinden çıktı.
Haber Merkezi
Yerli hakları savunucusu Leonard Peltier, 49 yıllık tutukluluğun ardından cezaevinden tahliye edildi.
26 Haziran 1975’te Amerikan yerlilerine ait Pine Ridge Rezervasyonu'nda çıkan çatışmada iki FBI ajanını öldürmek suçlamasıyla 6 Şubat 1976’da tutuklanan Peltier, işlemediği bu cinayetlerden ötürü neredeyse yarım asırdır hapisteydi.
'Ruhumu asla almadılar!'
Cezaevinden çıkan Peltier'ın ilk sözleri "Sonunda özgürüm!" oldu. Ardından şöyle devam etti:
"Beni hapse atmış olabilirler ama ruhumu asla almadılar! Özgürlüğüm için savaşan dünyanın dört bir yanındaki destekçilerime teşekkür ederim. Sonunda eve gidiyorum. Arkadaşlarımı, ailemi ve topluluğumu görmeyi dört gözle bekliyorum. Bugün güzel bir gün."
Hakkında hâlâ bir beraat kararı bulunmayan Peltier, ev hapsinde kalmaya devam edecek. Ancak buna rağmen, tahliye kararı ABD'de yerli halkların karşılaştığı adaletsizliklerin sembolü haline gelen Peltier için tarihi önem taşıyor.
Leonard Peltier'e tahliye yolunu açan karar eski ABD Başkanı Joe Biden'ın koltuğunu bırakmadan günler önce imzaladığı bir kararnamenin ardından geldi.
Biden, 20 Ocak'ta sağlık durumu kötüye giden Peltier'in cezasını hafifletti. Af niteliği taşımayan karar, olumlu karşılandı.
Peltier'in suçlu olduğunu savunan kolluk kuvvetleri son güne kadar Biden üzerinde baskı kurmaya devam etmişti.
Eski FBI Direktörü Christopher Wray, Ocak ayında Biden’a gönderdiği özel bir mektupta "Peltier, pişmanlık duymayan bir katildir" şeklindeki görüşünü yinelemiş ve Biden’a onun özgürlüğü için harekete geçmemesi çağrısında bulunmuştu.

Peltier neden hapisteydi?
Cezaevinde 49 yılını geçiren Leonard Peltier’in tutukluluğu tamamıyla siyasi nedenlere dayanıyor.
1975’te Pine Ridge Yerli Rezervasyonu’nda iki FBI ajanını vurarak öldürmekle suçlanan Peltier’ye atfedilen suç kadar, yargılama süreci de olayın siyasi niteliğini bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.
Peltier davası hakkındaki olguları paylaşan insan hakları örgütlerinin verdiği bilgiye göre Güney Dakota’daki Pine Ridge Rezervasyonu 1973’ten itibaren siyasi şiddete sahne oldu. Dönemin kabile başkanı tarafından Amerikan Yerli Hareketi’ni (AIM) rezervasyondan atmak üzere tutulan tetikçilerden oluşan GOON adlı çete, bu süre zarfında 60’tan fazla kabile üyesini öldürdü. İşlenen cinayetlerin büyük bölümünde FBI’ın cinayetlere göz yumduğu ve şiddeti durdurmak için hiçbir şey yapmadığı açığa çıktı. İddiaya göre FBI, GOON’a AIM üyeleri hakkında istihbarat da sağlıyordu. Eski bir GOON üyesi, FBI’ın kendilerine zırh delen mühimmat temin ettiğini itiraf edecekti.
AIM’in liderlerinden olan Peltier, bölgedeki yerlileri GOON’a karşı savunmak üzere, bölge halkının talebi üzerine Pine Ridge Rezervasyonuna yerleşti. 26 Haziran 1975’te bazı FBI ajanları, sivil araçlarla Peltier’nin kaldığı çiftliğe geldi. Kısa süre sonra silah seslerinin duyulması üzerine yaklaşık 150 FBI ajanı ve GOON üyesi çiftliği kuşattı ve çatışma başladı.
Çatışma bittiğinde iki FBI ajanı ile Joseph Stuntz adında bir yerlinin öldüğü görüldü. Üç ceset de yakın mesafeden ateş edilerek öldürülmüştü. Stuntz’ın ölümü hiçbir zaman araştırılmadı. FBI ajanlarının ölümünden ise AIM liderleri Leonard Peltier, Bob Robideau ve Darell Butler sorumlu tutuldu.
Oysa FBI’ın kendi belgelerine göre çatışmaya 40’tan fazla Amerikan yerlisi dahil olmuştu. Üstelik suçlananlardan hiçbiri FBI ajanlarını o denli yakın mesafeden vuracak kadar ajanlara yaklaşmamıştı.
Önce Robideau ve Butler tutuklanıp yargılandı. Iowa’daki federal mahkeme iki AIM liderinin meşru müdafaada bulunduklarına ve FBI ajanlarının yakın mesafeden vurulmasıyla bağlantılarının kurulamadığına hükmederek ikisini de serbest bıraktı.
Peltier ise 6 Şubat 1976’da Kanada’da yakalanarak, Peltier’nin sevgilisi olduğunu iddia eden Myrtle Poor Bear’in ifadesi üzerine ABD’ye teslim edildi. Poor Bear, Peltier’nin FBI ajanlarını vurduğunu gördüğünü iddia ediyordu. Oysa Peltier, Poor Bear’i tanımadığını, kendisiyle daha önce hiç karşılaşmadıklarını söyleyecekti. Poor Bear’in kendisi de daha sonraki ifadelerinde FBI tarafından tehdit edildiğini ve söz konusu ifadeleri baskı altında verdiğini açıklayacaktı.
Yargılama süreci
Peltier, Kuzey Dakota’da yargılandıktan sonra dönemin Başkanı Richard Nixon’un atadığı sağcı bir hakimin başkanlık ettiği heyet tarafından iki kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Peltier’nin ABD’ye getirilmesine vesile olan Mrytle Poor Bear mahkemeye tanık sıfatıyla çağırılmamıştı bile… Diğer AIM lideri sanıklar hakkında verilen beraat kararı ve sanıklar lehine ortaya konulan deliller de göz ardı edildi.
FBI’ın, öldürülen ajanların üzerinden çıkan kurşunların Peltier’nin silahından çıktığına ilişkin balistik raporunun sahte olduğu da daha sonra anlaşılacaktı. Peltier aleyhine tanıklık yapan üç yerli gencin üçü de daha sonra baskı ve tehdit sonucu tanıklık yaptıklarını itiraf edeceklerdi.
Bütün bunlara rağmen Peltier’nin yeniden yargılanma ve af taleplerinin bütünü geri çevrildi. Tam 49 yıl boyunca…