Grip aşısı kaosu başladı: Kriterler belirsiz!

Günlerdir beklenen bugün oldu. Ecza depolarına aşıların geldiği duyuruldu ve aşı kaosu başladı. Çünkü kriterler belirsiz, insanlar güvensiz...

Haber Merkezi

Bu yıl grip aşıları ayrı bir önem kazandı. Aylar öncesinden başlayarak uzmanların vurguladığı gibi, gribe karşı alınacak önlem, Covid-19 salgınının yönetimi açısından önemliydi. Hekimler, "ne kadar az hasta grip şikayetleriyle sağlık kuruluşlarına başvurursa, Covid-19'la mücadele açısından o kadar yüksek kesinlikte bir çalışma yapılabileceğini" düşünüyorlardı.

Grip aşısının kaç kişiye, nasıl yapılacağıysa ayrı bir konuydu.

Günlerdir beklenen bugün oldu. Ecza depolarına aşıların geldiği duyuruldu. Sağlık Bakanlığı'nın elektronik reçete sisteminde aşıyı yazmak için kullanılan ekran açıldı. Hekimler, aşıyı reçete etmek için ekran başına oturdu.

Sağlık Bakanlığı'nın satın alabildiği aşı sayısı ihtiyacın çok altında olduğu için, ancak belirli koşulları sağlayanlara aşı reçete edilebiliyor. Hekimler günlerdir bu kriterlerle ilgili somut bilgi bekliyordu ancak bugün karşılarına çıkan "bu kişiye yazamazsın" diyen bir bilgisayar ekranı oldu. 

Görüştüğümüz bir aile hekimi, hastalarına bu konuda somut bir açıklama yapamadığını, sadece belirli sorular sorarak aldığı yanıtları sisteme girdikten sonra sistemin karar verdiğini ve kendisinin de bu kararı hastasına aktardığını söyledi.

soL'a bilgi veren eczacı ve aile hekimleri koah, hipertansiyon, yüksek kolestrol, şeker gibi kronik rahatsızlıkları olanların dahi sistem tarafından riskli kabul edilmediğini belirttiler. 

Görüştüğümüz bir göğüs hastalıkları uzmanı, 58 yaşında Koah hastası olduğunu, kronik kalp rahatsızlığı olduğunu ve buna rağmen grip aşısı olmak için gerekli "risk kriterlerini" sağlamadığını söylerken, kriterlerin ne olduğu hakkında da verilen bir bilgi olmadığını belirtti.

Bireyler için durum bu ya kamu sağlığı?

Grip aşısıyla ilgili risk kriterleri konusunda önemli bir eksikse bu kriterlerin kamu sağlığı açısından değerlendirilmiyor olması.

Bu yıl Influenza aşısının özel önem kazanmasının nedeni, Covid-19 salgınıyla mücadele eden sağlık sisteminin bir başka mevsimsel hastalık yapıcıyı mümkün olduğu kadar ekarte etme ihtiyacı duymasıydı.

Bu açıdan, grip aşısı, risk grubundaki kişilerin bireysel sağlığıyla ilgili kaygıların ötesinde bir amaç taşıyor. Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz bir uzman şöyle konuştu:

"Aşının yapılacağı kişilerin de salgınla mücadele amacına göre değerlendirilmesi gerekirdi. Aile sağlığı merkezlerinde her gün yüzlerce yurttaşı karşılayan bir hekim ya da binlerce kişinin yolculuk ettiği toplu taşıma aracının sürücüsü bu açıdan aslında özellikle önem kazanıyor. Bireysel sağlık riski yüksek olduğu için değilse kendisi hastalığı taşımak konusunda yüksek potansiyele sahip olduğu için. Öte yandan reçete yazımı sırasında kullanılan kriterler arasında sadece bireysel sağlık verileri yer alıyor.

Diğer taraftan bu yıl pandemi nedeniyle grip aşısına ilgi artsa da aslında maske, dezenfektan vs alınan önlemler nedeniyle bu yıl grip vakaları muhtemelen düşecek. Fakat salgın yönetimi şeffaf ve güvenilir yürütülmediğinden insanlar her konuyu panik halinde tartışmak zorunda kalıyorlar. Bu da not edilmesi gereken önemli bir sorun"

İhtiyaç 25-30 milyon

Türkiye’de 27 – 33 milyon insan risk grubunda ve her yıl grip aşısı yaptırmaları gerekiyor. Ancak mevcut aşı sayısı en fazla bunun 10'da 1'ine yetecek. Ve bu kriterler tamamen belirsiz tutulmuş durumda. 

Henüz kriterlerin nasıl belirlendiği açıklanmasa da Charlson Risk Skoru'nun kullanılmış olabileceği belirtiliyor. Ancak bu yöntem bir çok risk grubunu dışarıda bırakıyor. Mesela sağlık çalışanları. bugün bir çok aile hekimi e-nabız uygulamasına girdiklerinde kendilerinin "risk grubunda" olmadığını görmüş oldular.