GÖRÜŞ | Bugün Tüketici Hakları Günü: Bu düzende çok zor

15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü dolayısıyla bu yıl plastik atıklarla ilgili bir çağrı yayımlayan THD'nin başkanı Turhan Çakar'la tüketici haklarının ne olduğunu konuştuk.

Yavuz Karamahmutoğlu

Tüketici Hakları Derneği'nin (THD) bu yıl ki 15 Mart teması "Plastik Kirliliğine Karşı Küresel Bir Tüketici Hareketi" olarak duyuruldu. 

Dernek, bu odak noktasıyla ilgili yapılan açıklamasında "kullanılıp atılan plastik yasaklansın" kampanyasına destek çağrısında da bulunuyor.

Aynı zamanda Dayanışma Meclisi üyesi olan THD Başkanı Turhan Çakar'a 'Tüketici hakları nelerdir?' ve piyasada 'Bize ne tür tuzaklar hazırlanıyor?' diye sorduk.

Tüketici haklarının 1985 yılının Nisan ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul gören maddelerle başladığını ifade eden Turhan, evrensel hakların daha sonra geliştirildiğini söyledi.

Hemen tüm ülkelerin imzasıyla kabul edilen bu ilk hakların ülkelerin yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Turhan, maddeleri şöyle sıralıyor;

  • Beslenme, barınma, eğitim, sağlık v.b tüketicilerin temel gereksinimlerini giderme hakkı var. 
  • Tüketmiş ve kullanmış oldukları tüm mal ve hizmetlerle ilgili sağlık ve güvenlik hakları var.
  • Tüketmiş ve kullanmış oldukları tüm mal ve hizmetlerle doğru ve eksiksiz bilgilenme hakları var.
  • Tüketicilerin kendileriyle ilgili, devletin veya kamu kurumlarının hukuksal düzenlemelerinde, uygulamalarında, alınan kararlarında temsil edilme ve seslerini duyurma hakları var.
  • Eğitilme hakları var.
  • Tüm gerekesinimleri olan mal ve hizmetler arasında kendi koşullarına göre seçme hakları var. 
  • Satın aldıkları mal ve hizmetlerde bir ayıp, kusur olduğunda zararlarının karşılanması hakları var. 
  • Ekonomik çıkarlarının korunması hakları var. 
  • Sağlıklı bir çevrede yaşama hakları var. 

Bu haklarla ilgili, tüm bakanlıkların, kamu kurumlarının, belediyelerin sorumlulukları olduğunu belirten Turhan, bu başlıklarda yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini, teknik önemlerin de alınması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de bu hakların kağıt üzerinde olduğunu ifade Turhan, tüketici haklarının ayaklar altında olduğunun da altını çizdi. Tüketicinin korunması hakkında bir genel müdürlüğün ve kanunun olduğunu söyleyen Turhan şirketlerin bu yönetmeliklere, kanunlara uymadığını da ifade etti.

Beslenme, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel hakların sağlanmasının merkezi yönetimin görevleri olarak ele alınması gerektiğini söyleyen Turhan insanların yeterli beslenebilmesi için yeterli bir gelire sahip olması gerektiğini, bunun içinde çalışıyor olması gerektiğini belirtti.

Başlı başına piyasa kurallarının hakim olduğu bir düzende serbest piyasa uygulamalarıyla bunların düzelme ihtimalinin olmadığını vurgulayan Turhan, bu pandemi döneminde işsizliğin, yoksulluğun, açlığın patlama yaptığını ve bu düzen devam ettiği sürece tüketici haklarının uygulanmasının mümkün olmadığını belirtti. 

15 Mart açıklaması:

Derneğin bu yıl 15 Mart dolayısıyla yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde;


MİKRO VE NANO PLASTİKLERİ YİYORUZ, İÇİYORUZ, SOLUYORUZ

GIDAMIZDA, SUYUMUZDA, HAVAMIZDA MİKRO VE NANO PLASTİKLER BULUNMAKTADIR

KULLANIP ATILAN PLASTİKLER İNSANLAR, HAYVANLAR, CANLILAR VE DOĞA İÇİN BÜYÜK TEHLİKE!

KULLANIP ATILAN PLASTİK KİRLİLİĞİ ÖNLENEMEZ DÜZEYDE

KULLANIP ATILAN PLASTİKLERİ SATIN ALMAYALIM, KULLANMAYALIM
 
Derneğimizin de üyesi olduğu Uluslararası Tüketici Örgütü ( Consumers International )  bu yıl 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Gününe ilişkin etkinliğin odak noktası ve konusunu “Plastik Kirliliğine Karşı Küresel Bir Tüketici Hareketi” olarak belirlemiştir.
 
Avrupa Birliği ülkelerinde 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren yasaklama kararı alınan “Kullanıp Atılan Plastiklerin” ülkemizde de yasaklanması ve tüketiciler tarafından kullanılmaması için Derneğimizce 1 Mart 2021 tarihinden itibaren “KULLANIP ATILAN PLASTİKLER YASAKLANSIN” Kampanyası başlatılmıştır. Bu kampanyayı tüm şubelerimizle birlikte yıl boyu devam ettireceğiz. Kampanyayla ilgili olarak, milletvekillerinin, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların, muhtarların ve tüketicilerin desteğini istiyoruz. Ayrıca, insanlar, hayvanlar, canlılar ve doğamız için kampanyamız ile ilgili basın ve yayın kuruluşlarımızın da ilgisini, desteğini göstereceğine inanıyoruz.
 
Kullanıp atılan plastiklerin yasaklanması kararı alınması için genel merkezimiz ve şubelerimiz tarafından Cumhurbaşkanımız ile Çevre ve Şehircilik Bakanımıza yazı yazılarak istekte bulunduk. Bununla birlikte, tüketiciler tarafından da Cumhurbaşkanı ile Çevre ve Şehircilik Bakanına kullanıp atılan plastiklerin yasaklanması için dilekçe göndermelerini sağlamaya çalışıyoruz.
 
Kampanyamız ile kullanıp atılan plastiklerin üretiminin, tüketiminin, ithalatının ve ihracatının yasaklanmasını kast ediyoruz.
 
Yoğun olarak kullanıp atılan plastikler şunlardır:  plastik çatal, kaşık, bıçak, tabak, bardak, çeşitli ve hazır gıda, yiyecek ve içecekler için kullanılan plastik ambalajlar ile plastik kutular, şişeler, kaplar. Çay ve kahve karıştırmak için kullanılan plastik karıştırma çubukları, plastik pipetler. Plastik kulak çöpü, plastik balon çubuklar.
 
Kullanıp atılan plastiklerin zararları şunlardır:

Kullanıp atılan plastikler doğa katliamına neden oluyor.
İnsan ve hayvan sağlığına zarar veriyor.
Çevrede, doğada, akarsularda, nehirlerde, göllerde, denizlerde, toprakta yaşayan tüm canlılara ve biyoçeşitliliğe zarar veriyor. Söz konusu ortamların çeşitli şekillerde kirlenmesine neden oluyor.
İnsanlarda kansere neden olabilen kullanıp atılan plastikler her yıl bir milyar kuşun ve çeşitli hayvanların ölümüne neden oluyor.
Bir milyon deniz kuşu, kullanıp atılan plastik kirliliği nedeniyle ölüyor.
Bu gidişle, denizlerde balıktan çok plastik olacak.
Kullanıp atılan plastikler yediğimiz ve içtiğimiz gıdalara, soluduğumuz havaya zarar veriyor.
Kullanıp atılan plastikler biyolojik olarak ayrışmıyor ve doğadaki çözünme süreci 400 yıldan daha uzun bir zaman alıyor. Bu sürecin sonunda da tam olarak çözünmüyor. Yalnızca mikro ve nano plastik denilen küçük küçük ve çok küçük parçalara ayrılıyor.
 
Mikro ve nano plastikler, özellikle de küresel ölçekte, öncelikli kirleticiler olarak dikkate alınmaktadır. Günümüzde tükettiğimiz gıdalar, içtiğimiz su, soluduğumuz hava mikro ve nano plastik kirliliği içermektedir. Dolayısıyla, yediğimiz gıdalarla, içtiğimiz sularla, soluduğumuz hava ile birlikte nano ve mikro plastikleri yiyoruz, içiyoruz, soluyoruz.
 
Kullanıp atılan plastiklerin alternatifi olarak yeniden kullanılabilir / doldurulabilir sağlıklı ambalaj seçenekleri üretimi doğru ve kalıcı bir çözümdür.
 
İnsanlar, hayvanlar, canlılar ve doğa için büyük bir tehlike oluşturan kullanıp atılan plastiklerin yasaklanması kampanyasını destekleyelim.
 
Tüketiciler olarak, kullanıp atılan plastik malzemeler ile plastik ambalajlı yiyecekleri, içecekleri, diğer plastik ambalajlı ürünleri satın almayalım, kullanmayalım.
 
İnsanlar, hayvanlar, canlılar ve doğa için büyük tehlike oluşturan Kullanıp Atılan Plastikler Yasaklansın.  
 
Basınımıza, kamuoyuna, ilgili ve yetkililere saygıyla duyurulur.