'Gerçek hesaplaşma halkın örgütlü iktidarında olacak'

15 Temmuz'un yıl dönümünde 'AKP'nin cemaatle hesaplaşması' tartışmalarına ilişkin konuşan Arikan bunun mümkün olmadığını söyleyerek 'Cumhuriyetin tabutuna son çiviyi çakan ikiliden bahsediyoruz' dedi.

Haber Merkezi

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Merkez Komite (MK) üyesi Ali Ufuk Arikan, 15 Temmuz'un yıldönümünde Cumhuriyet TV'ye yaptığı değerlendirmede, üzerinden geçen 6 yılın ardından ne 15 Temmuz'la ne de Cemaat'le hesaplaşıldığını söyledi, gerçek bir hesaplaşmanın yoluna işaret etti.

Cumhuriyet Gazetesi Haber Müdürü Can Uğur ve Cumhuriyet.com.tr Editörü Samed Balçık, 15 Temmuz darbe girişiminin 6. yıldönümünde Cumhuriyet TV’de siyasetçileri ve gazetecileri konuk ettikleri bir canlı yayın gerçekleştirdi. Canlı yayının konukları arasında TKP MK üyesi Ali Ufuk Arikan da yer aldı. Çevrimiçi bağlantıyla canlı yayına katılan Arikan, AKP'nin '15 Temmuz'la hesaplaşma' tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Arikan, darbe girişimi sonrasında Cemaat üyesi birçok patrona dokunulmadığına ve Fettullah Gülen'in cemaatinin boşalttığı konumlara diğer tarikatların getirildiğine dikkat çekerek, nihayetinde ortalıkta fiili bir 'hesaplaşma' olmadığına işaret etti. "Darbe girişimiyle bir hesaplaşmadan söz etmek imkânsız, bunun için öncelikle 15 Temmuz’un arkasındaki temel gerekçeler masaya yatırılmalı. Bu da Türkiye’deki cemaatlerin, tarikatların ve gerici örgütlenmelerin ülke siyaseti ve toplumsal hayattaki ağırlığıdır." diyen Arikan şöyle devam etti:

"Bu ağırlığın 15 Temmuz’dan bu yana azaldığı söylenemez. Darbe girişiminden bu yana tarikat ve cemaatlerin siyaset içerisindeki payı, toplumsal yaşamda kapladığı yer giderek arttı, AKP, Gülen Cemaati’nin boşalttığı yerleri başka tarikatlarla doldurdu. Sanıyoruz yaşadığımız her gün bu gerçek biraz daha gözümüze batar hale geldi."

Tarikat ve cemaat yurtlarında yaşananların toplumda yaşayan herkesin yarası haline geldiğini belirten Arikan, halkın ‘hesaplaşma’ değil, ‘daha fazlasını’ istediği bir tablo olduğunu söyledi.

'Cemaat ne kadar ABD'nin maşasıysa AKP de o kadar ABD projesi'

Arikan, 15 Temmuz’un bir diğer merkez unsurunun emperyalist kampla olan ilişkiler olduğunu söylerken, "AKP’nin burada en fazla yol ve rota bulduğu söylenebilir. Gülen Cemaati ABD’nin ne kadar maşası veya aparatıysa, AKP de bir o kadar ABD projesi olarak Türkiye’de siyasete ve insanların yaşamına girdi. Bu başlıkta da AKP herhangi bir geri adım atmadı, aksine daha fazlasını verdiği bir konumda." dedi.

15 Temmuz’la ilgili bir başka başlığın patron sınıfının çıkarları olduğuna da değinen Ali Ufuk Arikan, "Patron sınıfı ülkede her başlıkta ne istediyse elde etmiş oldu. Erdoğan 15 Temmuz’dan sonra grevleri bile yasakladığını ilan etmişti" hatırlatmasında bulundu.

'Davalar nezdinde bile bir hesaplaşmadan bahsedemeyiz'

‘Gülen Cemaati’yle hesaplaşma’ başlığının bir diğer unsuruna değinen Arikan, “Cemaatle ilişkili önemli patron gruplarının birçoğuna neredeyse hiç dokunulmadı. Tabiri caizse Bank Asya’ya 50 bin lira yatıranlara dokunuldu, ama cemaatin önemli patronları bu süreci hiçbir yara almadan atlattı.” dedi.

“FETÖ borsası” tartışmalarına da değinen Arikan, ‘parası olan cemaatçilerin’ bir şekilde AKP’ye tutunarak yollarına devam ettiklerine dikkat çekerken, “Orada da bir hesaplaşma söz konusu olmadı. Özellikle 15 Temmuz yargılamaları türlü şaibelerle bezeli. Davalar nezdinde bile Cemaat'le güçlü bir hesaplaşmadan bahsedemeyiz” yorumunda bulundu.

'Gerçek bir hesaplaşma halkın örgütlü iktidarında olacak'

‘Cemaatle hesaplaşma’nın AKP’nin doğasına aykırı olduğunu ifade eden Ali Ufuk Arikan, “Gerçek bir hesaplaşma, örgütlü bir halk iktidarında ancak mümkün olabilir. Çünkü gericilik sürdükçe, patron sınıfının iktidarı sürdükçe, emperyalist devletler Türkiye’de istedikleri gibi cirit attıkça 15 Temmuz’lar, 12 Mart’lar, 12 Eylül’ler başka şekilde hayatımıza tekrar girecektir.” dedi.

'Cumhuriyetin tabutuna son çiviyi çakan ikiliden bahsediyoruz'

Cemaatle AKP’nin cumhuriyetin tasfiyesi konusunda aynı cephede yer aldığına işaret eden TKP MK Üyesi Arikan şu yorumlarda bulundu:

“El birliğiyle yaptıkları şey cumhuriyetin tasfiyesiydi, cumhuriyetin tabutuna son çiviyi çakan ikiliden bahsediyoruz aslında."

İki tarafın da cumhuriyet karşısındaki tutumlarının aynı olduğunu ifade eden Arikan, “İstedikleri bu ülkedeki patron sınıfının ve emperyalistlerin önündeki dikenleri temizlemekti. Bu yüzden cumhuriyetin ne kadar ilerici hamlesi varsa onunla hesaplaşmak ikisinin de ortak özelliğiydi. AKP burada Gülen Cemaati’yle birlikte merkezi bir konumda yer alıyor.” dedi.