Fotoğraflarla Çayırhan maden direnişi

soL madencinin inadını, mücadelesini ve inancını fotoğrafladı.

özkan öztaş

Ölümleri pahasına madene inerek greve başlayan işçiler satışa karşı.

Çayırhan Termik Santrali maden sahalarının özelleştirilmesine karşı 500 madenci yer altına indi, kendilerini kilitlediler.

Yeryüzünde kalanlar, yeraltındakilerin sesi. Çayırhan'da mücadele kararlılıkla sürüyor.

Maden girişinde sendikanın astığı grev pankartı karşılıyor gelenleri. Grev nedeniyle madencileri içeriye taşıyan nakil araçlarıysa boş.

Maden girişinin hemen ardında yükselen büyük bir tepe öğle saatlerinde sahanın gölgede kalmasına neden oluyor.  Haliyle soğuk erken bastırınca işçiler ateşin etrafında birleşiyor. Yaktıkları madende kazı yaparken kullandıkları kütükler.

14:00-00:00 vardiyasına gelen işçiler önce toplanıp girişte bulunan şirket otomasyonuna kartlarını okuttu. İşçiler direnişe destek vermek için alana girmeden hemen önce kameraya gülümsüyor.

Bir ses geliyor: “Gasteci... Bizi de çeksene hele. Beyler gülümseyin grevdeyiz. Fotoğrafı isterim ama.”

Gün boyunca grev alanında bekleyen işçilere gelen ilk ve tek sıcak yemek. Kimi sandalyede oturarak yiyor yemeğini kimi koliden yaptığı masanın üstünde doyuruyor karnını.

Tüm işçiler sendikadan gelen açıklamayı dinlerken ateş başında çayını yudumluyor madenci.

Ateş etrafında yemek sırası. Sıcak yemek ve ateşle ısınmak için herkes bir diğerine sırayla yerini veriyor. 

Hava kararınca soğuk iyiden iyiye bastırıyor. Ateş başına getirilen kütükler sırasını beklerken, işçiler soğuk esen rüzgarda ellerini kağıt bardaklardaki çaylar ve yan yana olmanın verdiği dayanışmayla ısıtıyor.

Ateş başında bekleyen işçinin yüzünde ateşin gölgesi. İnat, endişe ve mücadele.

Maden ocağının girişinde, yolun hemen aşağısında "uğurlar ola" yazısı karşılıyor işçileri.

Bir yandan arkadaşlarıyla sohbet ediyorlar, bir yandan aileleriyle görüntülü görüşmeler yaparak son durumu anlatıyorlar. Ateş aydınlatıyor geceyi.