Erdoğan'dan Suriye açıklaması: Fidan yakında oraya gidecek, yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yakında Suriye'ye gideceğini açıklayan Erdoğan "Yeni yönetimin ihtiyacı olan birçok unsur bulunuyor. Bu unsurlar konusunda da onları yalnız bırakmayacağız" dedi.

Haber Merkezi

D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı için Mısır'ın başkenti Kahire'de bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye dönüş yolunda basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı.

Suriye'de Heyet Tahrir-uş Şam (HTŞ) öncülüğünde kurulan geçiş hükümetiyle temas halinde olduklarını söyleyen Erdoğan, "Bizim tecrübelerimiz oraya nasıl aktarılabilir, yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl ayağa kaldırılabilir, bu konularda Suriye yönetimine yardım edeceğiz" dedi.

Ankara'nın Suriye'nin kuzeyine yeni bir operasyon hazırlığında olduğuna dair iddialar kamuoyuna yansırken, Erdoğan'ın, "Biz Suriye’de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanının geldiğini de göstereceğiz" ifadeleri dikkat çekti.

Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yakın bir zamanda Suriye'ye gideceğini söyledi ve "Savunmadan tutun, eğitime, enerjiye kadar birçok alanda iş birliği yapacağız. Suriye’nin şu anda enerjide ciddi sıkıntıları var. Ama biz onların enerjideki bu bütün sorunlarını da inşallah süratle gidereceğiz" dedi.

'DEAŞ, PKK ve türevlerinin kökünün kazınması gerekiyor'

Zirvede asli gündemin Suriye'deki gelişmeler olduğunu aktaran Erdoğan, "Suriye halkının herhangi bir yol kazasına mahal vermeden, geçiş sürecini suhuletle yönetmesine destek oluyoruz" dedi.

Erdoğan, "Farklı etnik ve dini grupların yan yana sulh içinde yaşadığı ve komşuları için güven kaynağı olan bir Suriye’nin inşası en samimi arzumuzdur" ifadelerini kullandı ve sözlerine şöyle devam etti:

"Bunun için Suriye’nin bekasını tehdit eden DEAŞ, PKK ve türevlerinin kökünün kazınması gerekiyor. Ülkemizin güvenliğine de kasteden bu terör örgütlerinin başlarını kaldıramaması için sahada önleyici tedbir alıyoruz. Zirvemizde bu konudaki kararlılığımızı tekrar teyit ettik. Ümit ediyorum ki; önümüzdeki süreçte sahada yaşanacak gelişmeler, sıla hasreti çeken Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü şekilde vatanlarına dönmelerine imkan tanıyacaktır. Bu çerçevede yeniden imar ile mevcut kurumların ıslahı suretiyle Suriye’nin toparlanması için uluslararası desteğe ihtiyaç bulunduğuna işaret ettik."

'Suriye’de terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanının geldiğini göstereceğiz'

PYD ve YPG hakkında yaklaşık iki yıl önce söylediği “Amerika terör örgütünü bir süre kucağında taşır ama bu süre dolunca da bunları kendi başına bırakmak zorunda kalacak” sözleri hatırlatılan Erdoğan'a "Terör örgütünün tasfiye olmaya yakın olduğunu görüyoruz şu an için, o örgüte sırt yaslayanlara neler söyleyeceksiniz?" sorusu yöneltildi.

Erdoğan, "PKK ve YPG’nin umutları boşa çıktı. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Bizim tecrübelerimiz oraya nasıl aktarılabilir, yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl ayağa kaldırılabilir, bu konularda Suriye yönetimine yardım edeceğiz" dedi.

"Bir devleti ayağa kaldıran en önemli adımlardan bir tanesinin de anayasanın inşası olduğunu" söyleyen Erdoğan, "Bu konuda biz, başta Sayın Culani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız" dedi.

Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın'ın Culani ile olan görüşmesini hatırlatan Erdoğan, "Dışişleri Bakanımız konunun bütün muhataplarıyla başından itibaren zaten diyalog halinde" ifadelerini kullandı.

"Biz Suriye’de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanının geldiğini de göstereceğiz" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bize sınırlarımızın güneyinden herhangi bir tehdidin bundan sonra gelmemesi için bunu yapacağız. Çünkü böyle bir riski kabullenmemiz mümkün değil. Terör örgütünün tek amacı hizmet ettikleri odaklara yaranmak olduğu için, yalnız kalmaya mahkumlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle… Ancak yarınları olmayacak. Terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir.

Ülkemizdeki bazı siyasi partiler, Suriye ile ilişkiler noktasında yakın bir zamana kadar farklı açıklamalar yapıyorlardı. Şu anda onlar herhalde aynı şeyleri söyleme durumunda değiller. Onların da bütün umutları suya düştü. Suriye, bu yeni oluşumla hakikaten istikrarlı bir yapı kurduğu takdirde, İslam dünyasında bana göre çok güçlü bir yer alacaktır."

'İsrail'in durdurulması için Batılı ülkelere büyük görevler düşüyor'

Erdoğan'ın gündemlerinden biri de İsrail'in bölgenin sınırlarını belirleyen ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması'nın çöktüğünü iddia ederek Suriye'ye başlattığı saldırılar oldu.

Uluslararası toplumun İsrail'e tepki göstermesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Biz her zeminde İsrail’i köşeye sıkıştırmaya, hukuka uygun hareket etmeye zorlamaya devam edeceğiz. Ancak Suriye’deki durumdan kendisine fayda sağlamasının da önüne geçmek için uluslararası tüm mekanizmalar etkin bir şekilde kullanılmalı" dedi.

Erdoğan, İsrail'in durdurulması için başta ABD olmak üzere Batılı ülkelere büyük görevler düştüğünü söyledi ve "İsrail’in Suriye’nin topraklarını işgalinin kabul edilemeyeceği en gür şekilde ifade edilmelidir. Yarın çok geç olmadan bölgemizdeki huzuru ve istikrarı sürekli tehdit eden İsrail saldırganlığına 'dur' denilmelidir. Yoksa İsrail bumerangı yarın onları her şartta destekleyenleri de hedef alır" yorumunda bulundu.

'DEAŞ bahanesi ile PKK ve uzantılarına sahip çıkma anlayışında olanlar var'

Erdoğan, "Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda Türkiye'nin söylemlerine destek verildiği ve hakkının teslim edildiğine tanıklık ettik. Muhataplarınızla görüşmede itiraz eden bir görüşle karşılaştınız mı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Ben doğrusu bu konuda olumsuz bir yaklaşım görmedim. DEAŞ bahanesi ile PKK ve uzantılarına sahip çıkma anlayışında olanlar var. Bu yaklaşım yakın geçmişte Suriye’yi bölünmenin eşiğine getirdi. Biz en başından beri PKK ve uzantılarıyla da, DEAŞ unsurlarıyla da mücadele ettik, ediyoruz.

Bizim Suriye ile 900 kilometreyi aşkın bir sınırımız var. Bütün bu sınır hattında Esad’a karşı duvarlardan tutun gidiş-gelişlere kadar ciddi manada engelleme adımları attık. Şu an itibariyle yeni yönetimin oluşmasıyla inşallah Suriye-Türkiye ilişkilerini biz çok daha farklı bir yere taşıyacağız."

Trump'ın sözlerini değerlendirdi: 'Doğru söze ne denir?'

ABD Başkanı seçilen Donald Trump, “Esad rejiminin devrilmesinin arkasında Türkiye var. Bunu binlerce yıldır istiyordu ve başardı. Kimse gerçekten kazananın kim olduğunu bilmiyor ama bence Türkiye kazandı” demiş ve Erdoğan hakkında da "çok zeki ve sert bir adam" yorumunda bulunmuştu.

Trump'ın değerlendirmelerine ilişkin görüşü sorulan Erdoğan, "Sayın Trump’ın sözleri kendisinin ve önümüzdeki aylarda oluşturacağı yönetiminin Türkiye’ye bakışını özetliyor. Türkiye’nin gücünün ve etkinliğinin bizdeki muhalefet dışında herkes farkında" yorumunu yaptı.

Erdoğan, "Türkiye’nin diplomaside artan gücünü uluslararası düşünce kuruluşlarından medyaya varıncaya kadar herkes yazıp çiziyor. Biz de gücümüzün ve etkinliğimizin farkındayız. Bu gücün kaynağı olan milletimize yaraşır biçimde hizmet etmenin derdindeyiz" dedi.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye sermayesinin yayılmacılık hevesini “Türkiye, Türkiye'den daha büyüktür. Millet olarak ufkumuzu 782 bin kilometrekare ile sınırlandıramayız” ifadeleriyle dile getiren Erdoğan, bahse konu sözlerini hatırlatarak şöyle konuştu:

"Geçenlerde de söylediğim gibi Türkiye, Türkiye’den büyüktür. Bizim topraklarımızı korumak, ülkemizi kalkındırmak, köklerimize tutunarak ileriye adımlar atmak gibi bir gayemiz var. Bunun yanında dostlarımızın, kardeşlerimizin yanında durma sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz.

Sayın Trump da aslında bir durum tespiti yaparak ülkemizin gücü ve etkinliğinin altını çiziyor. Doğru söze ne denir? Tespitler yerinde. Aramızda herhangi bir sıkıntı gerçekten yok. Şu an itibariyle kendisi seçildiği andan itibaren görüşmelerimizi yaptık. Sayın Trump pragmatik bir siyasetçi. Kendi ülkesine ve müttefiklerine maliyet üreten politikaları değiştirme vizyonuna sahip. Devir-tesliminden sonra yine herhalde biz de ilk tebriğimizi yapar, gündemimizde bulunan konuları samimiyetle ele almaya başlarız."

'Sednaya 'Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?' diyenleri utandırmıştır'

"Esad zulmü" propagandası için son günlerde sıkça kullanılan Sednaya Hapishanesi hakkında da konuşan Erdoğan, "AFAD’ımızı tüm teçhizatıyla ekipmanlarıyla birlikte Suriye’ye gönderdik. AFAD’ımız orada görevini yaptı ve döndü. Bizler de özellikle AFAD’ımızla orada başarılı bir operasyon yaptık, neticesini aldık" dedi.

Erdoğan, "Umarım Sednaya fotoğrafı 'Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?' diyenleri, 'Suriyelilere kapılarımızı neden açtık?' diye yabancı düşmanlığını körükleyenleri, 'Esed af ilan etti Suriyelileri ülkelerine gönderin' diyerek bizlere akıl verenleri bir nebze olsun utandırmıştır. Hala aynı cümleleri kuranların insani değerlerini Esed’in ölüm preslerinde ezdiğini, vicdanlarını yerin yedi kat altındaki zifiri karanlık hücrelere kapattıklarını düşünmemek elde değil" ifadelerini kullandı.

'Savunmadan tutun, eğitime, enerjiye kadar birçok alanda iş birliği yapacağız'

Erdoğan, "Yeni dönemde Türkiye'nin Suriye politikasının çerçevesini ne şekilde çizersiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bölge terör örgütlerinden temizlendikten sonra da Suriye’yi ayağa kaldıracak adımlar hızlanacaktır. Suriye’nin kaynaklarının Suriye halkının huzur ve refahı için kullanılması konusu da mühim. Bugüne kadar Suriye’nin kaynakları terör örgütleri başta olmak üzere bölgede faaliyet gösteren gruplara aktı. Bu musluklar Suriye devrimi ile kapatıldı. Şimdi ülke bütün enerjisini ayağa kalkmak için kullanacak. Türkiye Suriye’nin yeniden imarı ve kurumlarının ihyası için destek olmayı sürdürecektir. Uluslararası toplumun da buna katkı sunması için çalışıyoruz. Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmesiyle Suriye yeniden zenginleşecek, üretime odaklanacak ve kalkınacaktır.

Savunmadan tutun, eğitime, enerjiye kadar birçok alanda iş birliği yapacağız. Suriye’nin şu anda enerjide ciddi sıkıntıları var. Ama biz onların enerjideki bu bütün sorunlarını da inşallah süratle gidereceğiz. Bu konuda da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız oraya her türlü imkanı inşallah sağlayacak."

'Fidan yakın zamanda gidecek, yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar'

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yakın zamanda Suriye'ye gideceğini açıklayan Erdoğan, sözlerini şöyle noktaladı:

"Suriye’nin geleceğini temellendirecek, kapsayıcı bir anayasa yapmak ve siyasi sistem inşa etmek de bu adımlar kadar gerekli. Suriye’nin geleceğine Suriye halkının karar vereceği gerçeğini kimsenin aklından çıkartmaması gerekir. İnsani yardımlar konusunda yeterlilik söz konusu değil. Suriye'ye şu anda o beklenen insani yardımın geldiği de yok. Biz Türkiye olarak bugüne kadar Suriye'ye yeni dönem için insani yardım bazında birçok katkılar yaptık. Şimdi de bu devrimden sonra bu insani yardımlarımız devam ediyor, devam edecek. Bu yeni yönetimin özellikle ihtiyacı olan birçok unsur bulunuyor. Bu unsurlar konusunda da onları yalnız bırakmayacağız. Özellikle DEAŞ, PKK/YPG bunlarla mücadelede onların hiç yalnız kalmaması lazım. Gereken neyse bunları yapacağız. Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da inşallah oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar."