Erdoğan'dan Biden'la görüşme sonrası açıklama: Son derece yararlı ve samimi bir görüşme oldu

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Biden ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Haber Merkezi

AKP'li Cumhurbaşkanı NATO Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinin ardından basın toplantısında konuştu

Biden ile görüşmesini "son derece yararlı ve samimi" diye niteleyen Erdoğan, "Türkiye-ABD ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını, iş birliği alanlarımızın sorun başlıklarından daha geniş ve zengin görünüm sergilediğini düşünüyoruz" dedi. Erdoğan S-400'ler konusunun da görüşmede gündeme geldiğini belirtti ve "S-400'de bizim düşüncemiz daha önce neyse aynısını sayın başkana ifade ettik. Bunun yanında F-35 konusunu da sayın başkana ifade ettik" diye konuştu. Erdoğan Biden'ın 24 Nisan'da yaptığı açıklamanın gündeme gelip gelmediğine ilişkin soruya "Hiç gündeme gelmedi" diye yanıt verdi. Erdoğan ayrıca Biden'ı Türkiye'ye davet ettiğini söyledi.

Erdoğan ayrıca NATO'nun Akdeniz'den Karadeniz'e "ihtiyaç duyulan her yerde" aktif rol üstlenmesi gerektiğini savundu.

Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

- Akdeniz'den Karadeniz'e, Avrupa'dan Asya'ya, NATO'nun sağladığı güvenlik şemsiyesine ihtiyaç duyulan her yerde ittifak aktif rol üstlenmelidir.

- Dönem, sorumluluktan kaçma değil, elini taşın altına koyma dönemidir.

- Burada üzülerek bir hususun altını çizmek istiyorum. Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan, iyi terörist, kötü terörist sınıflamasına giden çarpık düşünce ne yazık ki kendini koruyor. Bunun terör örgütlerine cesaret vereceği açıktır. DEAŞ tehdidinin yeni isimler altında varlığını sürdürmesi, terörle mücadele rehavet ve çifte standardın yeri olmadığını göstermiştir.

- Türkiye DEAŞ'a karşı mücadele etmiş, Suriye'den sökülüp atılmasını sağlamış tek NATO müttefikidir.

- İdlib'de tesis ettiğimiz güven atmosferi ile yeni bir insani trajedinin ve büyük göç dalgasının önüne geçtik.

- Son günlerde İdlib'e yönelik rejim ve PKK/YPG saldırılarının yoğunlaşması bu bölgeyi tekrar kaosa sürüklemeyi amaçlamaktadır. Geçen Cumartesi YPG/PKK terör örgütü Şifa hastanesini hedef alıp insanları katletmiştir. Bu örgütün kanlı yüzünü göstermeye kafidir.

- Gerek zirve hitabımızda gerek ikili görüşmelerimizde PYD/PKK'ya verilen desteğin sonlandırılması gerektiğini açıkça dile getirdik. Suriye'nin bir terörist yetiştirme kampına dönüşmesinin önüne geçmeye çalıştık. 9 bine kadar yabancı terörist savaşçı yakalayıp, ülkelerine geri gönderdik. 100 bini aşkın terör şüphelisine ülkemize giriş yasağı koyduk. Yakalayıp kaynak ülkelere teslim ettiğimiz teröristlerin ellerini kollarını sallayarak serbestçe dolaşabilmesi, hatta kimi ülkelerde terör eylemi yapabilmesi büyük zaafiyettir.

- Türkiye yabancı terörist savaşçıların engellenmesine yönelik çabalarında tek başına bırakılmıştır. Ülkemiz Suriye mahreçli düzensiz göç yükünü yalnız başına omuzlamak durumunda kalmıştır. Türkiye'ye verilen taahhütlerin çoğu yerine getirilmemiştir.

- Meşru hükümetin daveti üzerine sağladığımız hem Libya'nın uzun süre iç savaşa sürüklenmesi engelledi hem siyasi sürecin önünü açtı.

- Dağlık Karabağ'da 30 yıllık gecikme ile olsa adalet tecelli etti, bölgede umutlar yeniden yeşerdi. Yeni bir dönemin kapıları aralandı. Ülkemizin sınırları dışında yürüttüğü müttefiklerimizin güvenliğine katkı sunan operasyonlara ittifak tarafından güçlü destek verilmesi tercihten öte zorunluluktur.

- Temennimiz, tüm müttefiklerimizin sığ siyasi hesapları artık bir yana bırakıp, Türkiye ile tam bir dayanışma sergilemesidir.

Biden ile 'yararlı ve samimi bir görüşme'

- ABD Başkanı Joe Biden'la az evvel bir araya geldik. Gündemimizde yer alan konularla ilgili kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk. Görüş ayrılığı yaşadığımız meseleleri, ortak çıkarları yapıcı bir yaklaşımla ele aldık.

- Yapacağımız ortak çalışmaları sayın Biden ve ekibiyle görüştük. Türkiye DEAŞ'la mücadeleye destek vermenin yanında NATO'nun sınırının, müşterek çıkarların savunucusu olmuştur. Salgın sonrası ortaya çıkacak yeni fırsatları dikkate alarak aramızdaki ekonomik potansiyeli değerlendirdik.

- İki müttefike ve stratejik ortağa yakışır şekilde doğrudan diyalog kanallarını etkin kullanma hususunda mutabık kaldık. İkili işbirliği, bölgesel istişare mekanizmalarının yeniden canlandırılması gerektiğinin altını çizdik. Neticede son derece yararlı ve samimi bir görüşme oldu.

- Sayın Biden'la önümüzdeki dönemde bu hedefler doğrultusunda işbirliğimizi arttıracağız. Türkiye-ABD ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını iş birliği alanlarımızın sorun başlıklarından daha geniş ve zengin görünüm sergilediğini düşünüyoruz.

- Türkiye ile ABD'nin bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmalarını yürüteceğine inanıyorum.

- Zirve marjında bir diğer görüşmeyi Birleşik Krallık Başbakanı sayın Boris Johnson'la yaptık. Dost, müttefik ve stratejik ortak olarak ikili işbirliğini sürdürme irademizi karşılıklı olarak vurguladık.

- Video konferansla sıklıkla konuştuğum Şansölye Merkel ile yüz yüze görüştüm. Sayın Miçotakis'le görüşmemizde yeniden canlandırdığımız diyalog mekanizmalarının sürdürülmesini kararlaştırdık. Pozitif gündemi destekleyecek adımların atılması hususunda fikir birliğine vardık. Hatta görüşmelerimizi ikili yapalım, daha da ilerisi görüşmelerimizi özel hattan yapmak suretiyle araya birilerini sokmanın anlamı yok kararına vardık.

- İspanya, Hollanda, Fransa Cumhurbaşkanı ile bir araya geldik. Litvan ve Leton mevkidaşlarımla görüşmelerim oldu. 24 Haziran'daki zirve öncesinde Türkiye-AB ilişkileri konusunda görüş alışverişinde bulundum. Dün ayrıca Macaristan Başbakanı ile verimli ikili bir görüşme yaptık.

- Belçika Hükümeti'ne NATO Genel Sekreteri'ne teşekkürlerimi sunuyorum. Zirvemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

SORU-YANIT

Erdoğan'ın açıklamasının ardından basın toplantısının soru-yanıt bölümüne geçildi. Erdoğan'ın sorulara verdiği yanıtlardan satırbaşları şöyle:

- (Kabil Havalimanı ve Afganistan) Afganistan konusundaki düşüncelerimizi Biden'a ifade ettik. Eğer Afganistan'dan çıkmamız istenmiyorsa, diplomatik, lojistik, mali konularda ABD'nin bize vereceği destek büyük önem arz ediyor. Ayrıca burada Taliban gerçeğini bir kenara koymak mümkün değil. Onlarla da birçok görüşmeleri, farklı atacağımız adımlarla sürdürebiliriz.

- Afganistan'da Pakistan ve Macaristan'ı yanımıza alma düşüncemizi de kendilerine söyledik. Şu an itibariyle bir mutabakat sözkonusu, bir sıkıntı burada sözkonusu değil.

- (S-400'ler Biden ile görüşmede konuşuldu mu?) Tabii ki burada yapılacak olan böyle bir görüşmede S-400'ün gündeme gelmemesi mümkün değil. S-400'de bizim düşüncemiz daha önce neyse aynısını sayın başkana ifade ettik. Bunun yanında F-35 konusunu da sayın başkana ifade ettik. Savunma sanayiyle ilgili olarak müşterek yapabileceğimiz nelerdir, bunları ifade ettim. Bundan sonraki süreçte de dışişleri bakanlarımız, savunma bakanlarımızı muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu süreci inşallah sağlama bağlayacak. 

'Macron İslam karşıtı değilim dedi'

- (Macron'la görüşme) Fransa'yla da bugünkü görüşmemizde özellikle ikili görüşmelerimizin ciddi bir dayanışma içerisinde, devamında mutabık kaldık. İslam karşıtı anlaşılmaların kendisi açısından yanlış olduğunu, 'benim İslam'a karşı olmamın mümkün olmadığını', bunu bana ısrarla söyledi. 'Bu süreç içerisinde ne yazık ki bazı mahfiller bu tür şeyleri uydurdular, benim İslam'a karşı olmam sözkonusu değildir, bunu bir dost olarak size söylüyorum' dedi. Dedim ki, böyle olduğuna göre bundan sonraki süreçte de bunları tavzih edecek açıklamalar olursa çok çok isabetli olur. Çünkü vatandaş olarak söylemiyorum ama vatandaş olan, olmayan Fransa'da bugün 750 bin Müslüman var. Bunu Türklerin dışında Fas, Cezayir, Tunus'u katarsak rakam daha da ileri gidebilir. Bu konuyla ilgili olarak da kendisi hassasiyetini ifade etti.

- Suriye ve Libya konusunda müşterek bir çalışmayı yapabilir miyiz, yapamaz mıyız bu konu üzerinde durdu. Biz bu işlerde daha rahatız, yapabiliriz dedik. Görüşmelerimizi devam ettireceğiz.

Miçotakis'le görüşme: 'Güzel bir görüşme geçti'

- Sayın Miçotakis'in ifadelerine katılıyorum. Sessiz sakin bir yıl oldu, olacak düşüncesini paylaşıyorum. Aramızda güzel bir görüşme geçti ve gerek Ege gerek diğer bölgelerde olsun bundan böyle kendisine şunu söyledim; üçüncü ülke veya kişileri bu işe karıştırmayalım. Bu tür sıkıntılı anlar olduğunda siz beni özel hattan arayın ben de sizi özel hattan arayayım. Herhangi bir sıkıntı yaşamadan Türkiye-Yunanistan olarak adımlarımızı atalım. Sıkıntılı konular nelerse masaya koyalım, görevlendirdiğimiz arkadaşlar çalışıp, bize getirsinler. Nihai kararda adımlarımızı atalım.

- Biz kararımızı verdiğimizde neticeyi bildirip, o sorunu kaldıralım. Aynı şekilde bizim sizden istediğimiz konu varsa siz de masadan kaldırınca bu masa çözüm masası haline gelmiş olacak. Bunu da iki lider kendi arasında yapmış olacak.

'Biden'ı Türkiye'ye davet ettim'

- Yüz yüze görüşmemiz NATO'daki zirveyle birlikte gerçekleşiyor. Benim şahsen Biden'la görüşmem, tanışmam yeni değil, çok çok eski. Türkiye-ABD arasındaki bu süreç, bugün yüz yüze yaptığımız görüşme yarım saati aşkın ikili görüşme yaptık. Sonra heyetlerle yapıldı. Bizim Patriotlar konusundaki düşüncemiz malum bilinen düşünceydi. Bu konuda ABD Patriotları vermedi. Biz de S-400'ü almak durumunda kaldık. Böyle bir süreçten geliyoruz. Bu konularda savunma sanayiinde neler yapabiliriz? Savunma ve Dışişleri Bakanlarımız kendi aralarında görüşsünler dedik. Görüşme sonrasında bizler adımları atalım kararına verdik. Bizim 100 milyar dolarlık hedefimiz var. Şu anda henüz 22-23 milyar dolar civarında. Biz bunları aşmamız gerekiyor. Bu konuda kendileriyle mutabakatımız oldu. Aşı vesaire bunları görüşme fırsatımız oldu. Sayın Biden'la verimli bir görüşmeyi gerçekleştirmiş olduk.

- İlişkilerin devamı açısından olumlu olduğunu söylüyorum. Temennim odur ki, şu anda, kendisini ayrıca Türkiye'ye davet ettim. Yoğunluklarını aştıktan sonra Türkiye'ye gelebileceğini ayrıca söyledi."

- (Biden ile görüşmede 24 Nisan'da yaptığı Ermeni Soykırımı açıklaması gündeme geldi mi?) Hamdolsun hiç gündeme gelmedi.