AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Anadolu Medya Ödülleri'nde yaptığı konuşmada sokak röportajlarını hedef aldı. Yeni Akit gazetesine yılın internet haber sitesi ödülü verildi.
Haber Merkezi
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Akit gazetesine yılın internet haber sitesi ödülünü verdi. Erdoğan, bugün 10. Anadolu Medya Ödülleri programına katıldı. AKP'li Cumhurbaşkanı burada, program kapsamında bazı gazetecilere ödül verdi. Yılın internet haber sitesi ödülü ise Yeni Akit gazetesine verildi, gazete adına ödülü Murat Alan aldı.
Erdoğan, AKP'nin iktidara gelmesinin aradından medya ekosisteminin "daha özgür, daha zengin ve çok daha serbest olduğunu" savunurken, sokak röportajlarını hedef aldı.
Erdoğan, geçen günlerde RTÜK'ün de hukuki süreç başlattığı Ebru Oruç'un sokak röportajını kastederek, "Sokaklarda terör estiriliyor; mikrofonu kapan millete hakaret etme cüreti buluyor! Gazetecilik mesleğinin itibarına zarar veren bu sorunun üzerine ilgili kurumlarımız gitmeli!" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "10. Anadolu Medya Ödülleri" programında konuştu. Erdoğan, Türkiye'deki basın kuruluşlarının özellikle milli güvenlik konusunda Batılı ülkelere göre "daha rahat kalem oynattığını" savunurken, "MİT TIR'larının durdurulmasından, 17- 25 Aralık darbe girişimine, Gezi olaylarından, ülkemizin terör örgütleriyle mücadelesine kadar, bunu pek çok kez yaşadık. Devlet ve millet düşmanlığı, gazetecilik faaliyeti gibi gösteriliyor" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Eski imtiyazlı statülerini kaybedenler itiraz edecek ama kim ne derse desin, Türkiye bugün 2002 öncesine göre daha özgür, daha zengin, çok daha serbest bir medya ekosistemine sahiptir.
Bu özgürlük ortamı çoğu zaman sorumsuzluk, kuralsızlık seviyesine kadar gitmektedir. Özellikle milli güvenliğe dair konularda ülkemizdeki basın kuruluşları Batı'daki meslektaşlarına nazaran daha rahat kalem oynatmaktadır. Batı'da bırakın açık açık yazmayı veya haber yapmayı, düşüncesinin bile imkansız olduğu hususlar, gazetelerimizde kolayca yazılabiliyor.
MİT TIR'larının durdurulmasından, 17- 25 Aralık darbe girişimine, Gezi olaylarından, ülkemizin terör örgütleriyle mücadelesine kadar, bunu pek çok kez yaşadık. Devlet ve millet düşmanlığı, gazetecilik faaliyeti gibi gösteriliyor. Türkiye, çok ahlaksız bir şekilde teröre destek veren bir ülke gibi lanse edildi. FETÖ'nün gazete ve TV kisvesiyle demokrasimize kastettiği nice operasyona maruz bırakıldık. Hükûmete saldırıyor diye FETÖ tetikçilerinin ülkemizdeki belli çevreler tarafından nasıl korunduğunu, biz FETÖ ile kelle koltukta mücadele ederken, muhalefetin örgüte nasıl sahip çıktığını unutmadık. Bugün basın özgürlüğü üzerinden bizi eleştirenlerle, o gün FETÖ'ye kol kanat gerenler aynı kesimlerdir.
Eline bir mikrofon bir de kamera alanın kendini gazeteci ve muhabir olarak gördüğü bir ülkede yaşıyoruz. Geçen günlerde şahit olduğumuz üzere bu şahıslar özellikle sokak röportajı adı altında, sokaklarda terör estirmektedir. Mikrofonu kapan, millete hakaret etme cüretini kendinde buluyor. Halkın nabzı ölçülmek yerine gerek provokatif sorularla, gerekse sorunlu üslupla milletimiz açıkça tahrik ediliyor. İtibar suikastleri ve hakaret karşısında yargı harekete geçinde ise 'basın özgürlüğü' denilerek yaygara kopartılıyor. Milleti provoke eden, insanımıza hakaret eden gazeteci olmaz, olsa da ona gazeteci denmez! Para kazanmak, 3-5 tık fazla almak gibi bahaneleri geçerli görmüyoruz. Gazetecilik mesleğinin itibarına zarar veren bu sorunun üzerine önce basın mensuplarımız sonra da ilgili kurumlarımız mutlaka gitmelidir.
23 yılda gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimler neticesinde, ülkemizdeki medya ekosisteminin zenginleşmesinden memnunuz. Bunun korunması ve güçlendirilmesi gerekiyor. Bizim itirazımız, basın özgürlüğünün suistimal edilmesinedir. Basın özgürlüğü öne sürülerek yapılan haysiyet cellatlıklarının, yalan haberin, dezenformasyonun, Batı dahil dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bu kadar sorumsuzca yapılması mümkün değil. El ele verip bunu değiştirmek, medya ekosisteminin kalitesini artırmak mecburiyetindeyiz. Diğer türlü hem sosyal barışımız, hem demokrasimiz hem de basınımızın itibarı yara almaya devam edecektir."
Törende dağıtılan ödüller şöyle:
- Jüri Özel Ödülü: TRT World adına Nizar Sadawi
- Yılın Televizyonu: CNN Türk adına Murat Yancı
- Yılın Dizisi: TRT 1 Mehmet Fetihler Sultanı
- Yılın Ekonomi Yorumcusu: Ekonomist Muhammet Bayram
- Yılın Genel Yayın Yönetmeni: Yenişafak Gazetesi Hüseyin Likoğlu
- Yılın Spor Hizmet Ödülü: BeinSports Kanal Spor Direktörü Raşid Said Al Mari
- Yılın Tarihi Yerel Gazetesi: Bartın Gazetesi Esen Aliş
- Yılın Televizyon Programı: TRT 1 - Enine Boyuna, Nebi Miş, Murat Yeşiltaş, Muhittin Ataman, Gurbet Ece Zorba
- Yılın Kadın Haber Spikeri: NTV Zehra Küçükdalak
- Yılın Moderatörü: TV100 Başak Şengül
- Yılın Çıkış Yapan Spor Kanalı: HT Spor Ahmet Selim Kul
- Yılın Kültür Sanat Kanalı: Vav TV Mecit Oyar
- Yılın Ankara Temsilcisi: NTV Ahmet Ergen
- Yılın Spor Programı: Haber Global Kontra Programı Nihat Kahveci
- Yılın Muhabiri: CNN Türk Fulya Öztürk
- Yılın Yerel Televizyonu: TV Kayseri Ömer Hamurcu
- Yılın Gazete Ankara Temsilcisi: Türkgün Gazetesi Kadir Yıldız
- Yılın Köşe Yazarı: Türkiye Gazetesi Yücel Koç
- Yılın Erkek Haber Spikeri: TV 24 Kaan Yakuphan
- Yılın İnternet Haber Sitesi: Akit gazetesi Murat Alan
- Yılın Yerel İnternet Sitesi: bilecikhaber.com.tr Mücahit Erdal
- Yılın Yerel Gazetesi: Ankara Ulus Gazetesi Adem Orman
- Yılın Radyosu ve Radyo Programcısı: Radyo 7 Talha Bora Öge
- Yılın Yerel Radyosu: Adana Jest FM Vedat Gündoğan
Özgür Özel: Selçuk Tengioğlu, İmamoğlu'na suikast ihbarı yapmış | ![]() |