Erdoğan Angola'da: Kolonyalizm utancı olmayan bir milletiz

Erdoğan, 'Türkiye olarak, Afrika kıtasına yönelik batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz. Afrika kıtasındaki halkları ayrım yapmadan bağrımıza basıyoruz' dedi.

Haber Merkezi

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Angola Meclisi Genel Kurulu'nda konuştu.

"İnsanlığın kaderinin İkinci Dünya Savaşının galibi bir avuç ülkenin insafına bırakılamayacağını, bırakılmaması gerektiğini savunuyoruz" diyen Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Son 3 ay içinde gerçekleşen karşılıklı ziyaretler Türkiye-Angola ilişkilerinde yeni bir dönemin müjdecisidir. Önümüzdeki süreçte her alanda işbirliğimizi geliştirmenin yollarını arayacağız.

Meclisler, millet iradesinin hayata geçtiği yerler olarak demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. 15 Temmuz 2016'da demokrasimize kasteden FETÖ'nün darbe teşebbüsünün boşa çıkarılmasında önemli rol oynamıştır. Üzerine yağan bombalara rağmen çalışmalarını sürdürmüştür. Kendi Meclisimiz gibi Angola Ulusal Meclisi'ni de ülke demokrasisinin teminatı olarak görüyorum. Bağımsızlığını elde ettiği 1975'ten bu yana Angola halkının aydınlık yarınlarını da inşa edeceğine inanıyorum. Kalkınma yolculuğunda dost Angola'nın yanında olmayı sürdüreceğiz. 

Kolonyalizm utancı olmayan bir milletiz. Dünya beşten büyüktür diyerek, küresel sistemdeki adaletsizliklere karşı mücadele ediyoruz.

İnsanlığın kaderinin İkinci Dünya Savaşının galibi bir avuç ülkenin insafına bırakılamayacağını, bırakılmaması gerektiğini savunuyoruz. Afrika halklarının bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik kazanımlarını halen kabullenemeyenler var. Son dönemde bu hazımsızlığın nüksettiğine şahit oluyoruz.

Türkiye olarak, Afrika kıtasına yönelik batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz. Afrika kıtasındaki halkları ayrım yapmadan bağrımıza basıyoruz.

Türkiye, Afrika'nın sahip olduğu önemin farkındadır. Angola, bölgesinin parlayan yıldızıdır. Türkiye de her alanda yaptığı yatırımlarla dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisidir. Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi artmış olmasına rağmen mevcut durum gerçek potansiyelimizi yansıtmıyor. Her alanda kapsamlı işbirliğine hazırız. "

7 anlaşma imzalandı

Türkiye ile Angola arasında, eğitim, tarım, gümrük, turizm alanlarında 7 de anlaşma imzalandı. Erdoğan, "Gerek ikili yaptığımız görüşme gerek daha sonra heyetlerarası görüşmemizle Türkiye-Angola arasındaki bu süreci kayıtlara düşmüş oluyoruz. Görüşmemizin siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel alanlarda 7 anlaşma ile birlikte teyit edilmiş olması aramızdaki ilişkilerin ne noktaya vardığını göstermesi bakımında önem taşıyor. Eğitim alanında işbirliği, gerek tarım alanındaki işbirliği, gerek gümrük konularındaki karşılıklı idari yardım anlaşması, sanayi konularındaki anlaşma, ortak ekonomi ve ticaret komisyonu kurulmasına ilişkin anlaşması, turizm alanında mutabakat zaptı ve TRT ile Angola arasındaki anlaşma olmak üzere 7 anlaşmayı imzalamış olduk" dedi.

"Şu anda 177,5 milyon dolarlık ticaret hacmi Türkiye ile Angola’ya uygun düşmüyor. Bunu 500 milyon dolara çıkardığımız andan itibaren aramızdaki bu ticaret hacmi ile çok farklı adımlar atacağız" diyen Erdoğan, "Kıta genelinde mevcut 43 büyükelçiliğimiz üzerinden tüm Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi karşılıklı saygı, dayanışma ve kazan-kazan ilkeleri temelinde geliştiriyoruz. Stratejik ortağı olduğumuz Afrika Birliği ile işbirliğimizi orta ve uzun vadeli bir bakış açısı ile tüm kıtada barış, istikrar ve refahın artmasına katkıda bulunacak şekilde derinleştiriyoruz. Bu kapsamda 21-22 Ekim'de 3.Türkiye-Aftrika Ekonomi Forumu'nu gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.

AKP'li Cumhurbaşkanı, "Angola’nın dışında Afrika'nın ülkelerinin birçoğunun yeraltı kaynakları maalesef Batı tarafından sömürülmüştür. Adaletsiz bir yaklaşımın çok net ortaya koyduğu neticedir. Bunların en önemlisi Fransa'dır. Fransa, Afrika'yı adeta bir sömürge kıtası olarak kullanmıştır. Yüz binlerce insan buralarda öldürülmüştür. Başta Cezayir olmak üzere, Ruanda olmak üzere. Bu insanlar öldürülürken kimsenin sesi çıktı mı? Zalim bir yapı, bu adil olmayan yapı zulmüne devam etmiştir. Bunları ben bu kitabımda dile getiriyorum" dedi.