Erdoğan: 2023 bizim için final değil yeni bir başlangıç olacak

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, '2023 bizim için final değil yeni bir başlangıç olacaktır' dedi.

Haber Merkezi

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erdoğan 2023 seçimlerine, SADAT tartışmalarına, sığınmacı başlığına ve Atatürk Havalimanı gündemine ilişkin konuştu.

Erdoğan'ın açıklamasından başlıklar şöyle:

  • 19 Mayıs, milletimizin istiklal mücadelesinin önemli dönüm noktalarından biridir. 19 Mayıs, milletimizin şartların en zor olduğu dönemlerde bile dayatmalara teslim olmayıp kendi yolunu çizme iradesinin sembolüdür. Şanı, şerefi, gururu da milletimize aittir. Gazi Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere şehitlerimizi, kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum. Tarih büyük olunca, mücadele büyük olunca, siyasi iradenin de ona göre teşekkül etmesi gerekiyor. Cumhur İttifakı olarak önümüzdeki dönemde de eser ve hizmet siyasetiyle yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Rize - Artvin Havalimanı, 1915 Çanakkale Köprüsü gibi bu yıl hayata geçirdiğimiz dev projelerden biridir. 
  • 2023 bizim için final değil yeni bir başlangıç olacaktır.
  • Hatırlarsanız bir süre önce bölgemizde en çok sorun yaşadığımız devletlerden birinin başkanı hükümeti değiştirmek için beraber çalıştıkları çevreler olduğunu söylemişti.
  • 2023'te yüzlerindeki maskeleri indirerek defterlerini dürecek, hepsini siyaset arşivinin tozlu arşivlerine havale edeceğiz.
  • CHP İstanbul İl Başkanının mahkumiyet kararının onanmasının ardından bize yönelik bir hakaret ve iftira dalgası başladı. Yargı kararları elbette eleştirilebilir ama kişilik haklarına saldırı hukukun konusudur.
  • Hakikati olmayan bir SADAT tantanası çıkardılar. SADAT TSK'dan emekli bir grup subay ve astsubayın savunma alanında danışmanlık üzerine kurduğu bir şirket. Bu şirket sömürge altında kalmış islam ülkelerine ilişkin çalışmalar yapıyor. Daha önce de SADAT hakkında yalan haberler çıkmıştı, ülkenin çeşitli yerlerinde silahlı eğitim kampları kurulduğu iddiası dile getirildi. Savcılık bunun üzerine soruşturma başlattı ve bu iddianın yalan olduğunu gösterdi. Kılıçdaroğlu ortada bir şey yokken SADAT'ın önüne giderek benzer zırvaları tekrarladı. Bunun Türkiye'nin bölgesindeki çatışmalarda üstlendiği arabulucu rolüne ve sınırları dışında yürüttüğü operasyonlara karşı verilmiş bir cevap olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu çıkışın suflesinin nerelerden geldiğini de çok iyi biliyoruz. Cevaben diyorum ki, başaramayacaksınız.
  • Darbeci bir kuruluş, oluşum diyecek kadar bu başkan terbiyesizleşiyor. Bay Kemal sen yalanla yatıyorsun, yalanla kalkıyorsun. Sinsi siyasi ve çelmelerle neticelendiremediğiniz işi Bay Kemal gibi karikatür bir tiple hiç elde edemezsiniz.
  • SADAT tartışması bitmeden şimdi de Atatürk Havalimanı'nda inşa edeceğimiz millet bahçesine alçakça, sinsice saldırmaya başladılar. 12 Eylül'den 28 Şubat'a kadar tüm darbecilerin demokrasiye ihaneti gizlemek için kullandığı araç hep Atatürk maskesi olmuştur. Eğer gerçekten Atatürk hassasiyetleri olsaydı, havalimanı tabelasından önce kendilerine 'Mustafa Kemal'in itleri' diyenlerden hesap sorarlardı.
  • Atatürk Havalimanı'ndaki yapılacak millet bahçesini öyle bir sahiplenmişti ki, bu projeyi telefonunu dinleyerek çaldığımızı iddia etmişti. Bay Kemal bizim o kadar boş vaktimiz yok, işimiz gücümüz yok Bay Kemal'i dinleyeceğiz.
  • Buranın yabancılara satılacağı yalanıyla milleti galeyana getirmeye çalışıyor, konutlar yapılacakmış yalana bak. Gerçi bunlar için Alman, İngiliz, Amerikalı değil sadece Arap, Orta Asya ve Afrikalısı yabancıdır.
  • Bölgemizde yaşanan gelişmeler ve ülke gündeminde koparılan fırtına yakından ilişkilidir. İstihbaratçı artığı siyasetçilerin bu konudaki çırpınışlarını anlıyoruz, onların görev emri bu. Bizi asıl endişelendiren CHP'nin başındaki zatın aynı küçük siyaseti, ülkede kin ve nefret tohumları atması pahasına sürdürmesidir. 
  • Bize sığınan tüm mazlumların haklarını savunmayı bir medeniyet ve tarih sorumluluğu olarak görüyoruz.
  • Bizim terör örgütlerine karşı sınırlarımızı korumak gibi bir hassasiyetimiz var. Maalesef bu hassasiyete hiçbir müttefikimiz gereken hassasiyeti göstermedi. PKK ve DEAŞ'ın sınırlarımıza dayandığı bir dönemde ülkemizdeki hava savunma sistemlerinin sökülüp götürüldüğünü unutmadık... Bunlar kusura bakmasınlar NATO'daki müttefiklerimizdir.
  • Önümüze gelen her teklife sorgusuz sualsiz evet demeyiz. NATO'nun genişlemesi hassasiyetlerimize gösterilecek saygı oranında anlamlıdır. Hem PKK-YPG'ye destek verip hem de bizden NATO üyeliği için destek istemek tutarsızlıktır. İsveç'ten 30 tane teröristi istedik, vermeyiz dediler, hem de bizden NATO üyeliği istiyorlar. NATO bir güvenlik oluşumudur.
  • Bu yanlış bir kez yapıldı, Yunanistan'la. Bunlar NATO'dan çıkmışlardı, sonradan girmelerine maalesef evet dedik, müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Pazartesi günü gelmek istiyorlarmış, boşuna yorulmasınlar.