Ukrayna ve Rusya arasında 20 Şubat tarihinde başlayan savaş sekizinci ayını geride bırakırken Avrupa'nın gündeminde doğalgaz krizi var.
Avrupa'nın Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlar neticesinde bir karşı hamle olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, doğalgaz kesintisini veya kısıtlamasını hayata geçirdi. Uzmanlar Avrupa'nın elindeki doğalgazın Ocak ayına kadar yeteceğini söylerken Avrupa ülkelerinin tasarruf tedbirleri için attıkları adımlar kamuoyuna yansıyor. Tasarruf tedbirleri kapsamında İtalya'da kaloriferlerin derecelerine limit getirilirken işletmelerin ısınmaları ise 17 derece ile sınırlandı.
Tüm bu tartışmaların eşliğinde Avrupa'da kamuoyuna yansıyan gündemlerden birisi de Avrupa'daki emeklilerin kışı geçirmesi için Antalya'daki tatil merkezlerini tercih etme ihtimalleri.
Turizm emekçileri ve uzmanlar bu ihtimali, süreci ve olasılıkları soL Haber için değerlendirdi.
'Avrupa'nın tasarrufa AKP iktidarın da döviz akışına ihtiyacı var'
Geçtiğimiz ay AB ve İngiltere'de yaygın olan Almanya menşeli ucuzluk market zinciri Lidl, Türkiye'de uçuş masraflarının da dahil olduğu tatil satışına başlamıştı. 599 Avro'ya satılan Antalya Side'deki tatil kısa bir sürede Türkiye'de gündem olurken benzeri bir seçeceğin kış aylarında doğalgaz krizini çözmek için alternatif olabileceği tartışılmıştı.
Almanya Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Marija Linnhoff, Mayorka’da yerel bir gazeteye verdiği röportajında Alman emeklilerin enerji fiyatlarının artması nedeniyle kış aylarını Mayorka'da veya Türkiye’de geçirebileceğini söylerken, ihtimaller arasına Alman devletinin, emeklilerin yolculuk masraflarını karşılamak için 500 Avro'ya kadar sübvansiyon sağlayabileceğini de ekledi.
Bu başlığın hem Avrupa ülkeleri için "tasarruf" adımı olabileceği, hem de Türkiye'ye döviz akışı sağlayacağı için iktidarların bir tür "kazan-kazan" hesabı yaptığı ifade ediliyor.
'Esas sorun Ocak ayında başlayabilir'
Rusya'nın Avrupa ülkelerine uyguladığı yaptırımların devam etmesi durumunda Avrupa'daki doğalgaz stoklarının Ocak ayına kadar yeterli olacağı iddiası kamuoyuna yansımıştı. Turizm emekçileri ise bu veriden yola çıkarak Türkiye'de tatil yapacak emeklilerin Ocak ayına doğru yoğunluk kazanabileceğini belirtiyor. Avrupa'da kaba bir hesaplama ile bir aylık ısınma maliyetine 1 aylık tatil yapma seçeceğinin, sadece enerji değil, aynı zamanda gıda ve benzeri ihtiyaçlar açısından da "tasarruf sağlama" gündemi bu seçeceği güçlendiriyor. Zira Avrupa ülkeleri kış aylarında ısınma maliyetinin oldukça yüksek olacağını belirtirken bu maliyetlere 1 aylık tatil seçenekleri tercih nedeni olabilir.
Kısacası yurttaşlarının enerji ihtiyacını karşılamakta güçlük çeken, fahiş zamlar yapan ülkeler, vatandaşlarına ucuz ve yeterli enerji sağlamak yerine, Türkiye'ye ucuza tatile göndermeyi planlıyor. Türkiye ise bu seçeceğin hayata geçmesine dünden razı...
'Rutin kapanan otellerin yüzde 20'si kışın kapanmayacak'
Antalya bu başlıkta öne çıkan kentlerden birisi. Dünya genelinde en fazla yataklı konaklama kapasitesine sahip olan kentlerden biri olan Antalya'nın en doğusundaki Gazipaşa ilçesinden en batısındaki Kaş'a kadar yaklaşık 600 civarında 5 yıldızlı otel olduğu tahmin ediliyor. Buna pansiyon ve diğer derecelendirmelere sahip oteller de eklenince konaklama kapasitesi ciddi bir orana ulaşıyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, yabancı turistin Türkiye'deki kış turizmine ilgisine ilişkin yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıllara kıyasla %50 artış olduğunu ifade ederken, rutin olarak kışın kapanan otellerin %20'sinin kışa hazırlandığını belirtiyor. Kış aylarında tam kapasiteden bir tür "kış tarifinesine" geçilen kış konseptinde, otellerin aynı zamanda masrafları azalırken, "Avrupalılara da daha ekonomik paketler sunma seçeneklerinin" öne çıktığı belirtiliyor.
'Neden Antalya sorusunun cevabı belli: Turizm Bakanı ve otelleri'
Türkiye'nin en büyük rakipleri Tunus, Mısır ve Akdeniz'deki bazı adalar. Ekonomik olarak benzer paketler sunan bu ülkelerin dışında öne çıkan yer ise Antalya. Uzmanlar bu başlıkta Antalya'nın turizm kapasitesi ve deneyimini, coğrafi olarak imkanlarını ve olanaklarını hatırlatıyor. Bunun yanı sıra iklimsel açıdan kış aylarında ortalama 15 derecelik havasıyla Avrupalıların tercih nedeni olacağını ifade ediyorlar. Ve ayrıca bir seçenek daha ekliyorlar: "Turizm Bakanı bir otel zinciri sahibi ve cirosunun önemli bir kısmını Antalya'dan elde ediyor".
Reklam ve tanıtımlarda da Antalya'nın öne çıkması, Turizm Bakanı'nın bu sayede "bir taşla iki kuş" vuracağı şeklinde yorumlanıyor. Zira benzer iklim koşullarına sahip Muğla, Mersin, Adana ve Hatay'ın bu planda henüz isminin fazlaca yer almaması dikkat çekiyor.
Otellerin kâr planı hazır
Otellerin kış aylarında %40 dolduğu takdirde zarar etmeyeceğini ifade eden uzmanlar aynı zamanda bunun kapanma maliyetine kıyasla ciddi bir tasarruf kalemi oluşturacağını düşünüyor. Birçok otelin bu kapsamda tedarik ve çalışan planlaması yaptığı ifade ediyor. Konaklama oranının %40'ı geçtiği her durumda ise otellerin ciddi gelirler elde edeceği düşünülüyor.
'2,5 milyon emeklinin Türkiye'ye gelmesi Avrupa'ya Berlin kadar tasarruf sağlar' iddiası
Kış ayları boyunca Türkiye'ye gelmesi beklenen turist sayısı 2,5 milyon olarak tarif edilirken bu rakamın emeklilerden oluşacak olması Avrupa'nın "tasarrufun" boyutunu da artırıyor. Zira emeklilerin daha az yer değiştirmesi ve daha çok evlerinde vakit geçirmelerinden ötürü gündüz ısınma maliyetleri de artıyor. İşçi sınıfının önemli bir kısmının iş yerlerinde ya da fabrikalarda ortak kullanım alanlarında ısıncak olması hem ısınmanın derecesini hem de maliyetini yönetmek adına iktidarlar tarafından daha çok tercih ediliyor.
2,5 milyon emeklinin Türkiye'ye gelme olasılıklarının Avrupa'da sağlayacağı tasarrufun Berlin'in tükettiği doğalgaz miktarına eşit olacağı öne sürülüyor.
'Hükümet gözünü buraya dikmiş durumda'
Kışın artan masrafların ve döviz kurundaki dengesizliklerin Türkiye'de ciddi sorunlar yaratması beklenirken, hükümetin de geliri arttırmak ve döviz akışını sağlamak adına gözünü Avrupa'dan gelecek turistlere diktiği ifade ediliyor.
Yer yer Avrupa'daki siyasiler ile bu seçenekler tartışılırken ilerleyen süreçlerde kimi yabancı dillerde yayınlanacak reklamlar aracılığıyla, Avrupalıların aylık ısınma maliyetine Türkiye'de "her şey dahil" konsepti ile tatil yapabileceklerinin propagandasının yapılması bekleniyor.
Avrupalılar kış sürgünü için "tatile" yollanacakken, işin bir de Türkiye boyutu var.
Türkiye'deki emekçiler için de oldukça zorlu geçecek kış aylarını iktidar Avrupa'dan gelecek turist gündemi ile manipüle etmeye çalışacak gibi görünüyor.